İKTİSADİ KALKINMA VAKFI 48’İNCİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI YAPILDI
İktisadi Kalkınma Vakfı’nın 48’inci Olağan Genel Kurulu, 22 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Levent’te bulunan TOBB Plaza’da yapıldı. İKV Genel Kurul üyelerinin çoğunun katıldığı toplantıda 2010–2011 dönemine ilişkin faaliyetler ve kararlar onaylandı. İKV’nin 48’inci Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın açılış konuşmaları Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük ve İKV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu tarafından yapıldı.
Açılış konuşmalarından önce yapılan görsel ve sesli sunum ile İKV’nin 2009–2010 dönemindeki faaliyetleri delegelere tanıtıldı. Bu bağlamda, İKV’nin geçtiğimiz dönemdeki çalışmalarında, Türkiye’nin AB müzakere sürecine destek olmaya ve ilişkilerdeki sorunlu alanlara dikkat çekerek çözüm önerileri geliştirmeye yoğunlaştığı görüldü. 2009–2010 döneminde İKV tarafından, başta TOBB ve ABGS olmak üzere birçok kurum ve kuruluş ile işbirliğinde, AB ve Türkiye’nin AB katılım süreci üzerine araştırmalar ve yayınlar yapıldı, konferans, seminer, çalıştay ve eğitim programları düzenlendi.
Toplantının ilk açılış konuşmasını yapan İKV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu, İKV’nin kurucularına ve destekçilerine teşekkür ettikten sonra İKV’nin 45 yıllık tarihçesine ve Türkiye-AB ilişkilerindeki yerine değindi. Kabaalioğlu daha sonra, bugün gelinen noktada Türkiye-AB müzakere sürecinin, her iki tarafın topu birbirine atması nedeniyle, maalesef tıkanma noktasına geldiğini vurguladı.
Kabaalioğlu, Hırvatistan’daki AB sürecinde hükümet ile muhalefetin bir arada çalıştığını hatırlatarak “TBMM’de büyük çoğunluğa sahip Sayın Hükümetin reformların gerçekleştirilmesi konusunda bu avantajını çok iyi değerlendirmesi gerekir. Ana muhalefet partisinin de AB konusuna sahip çıkması ve yasama çalışmalarında engelleme yerine inisiyatif alıp öncülük yapması temenni edilir” dedi. Kabaalioğlu konuşmasında ayrıca, müzakere sürecinden doğrudan etkilenen iş dünyasının diğer sivil toplum kesimleri ile birlikte AB ile yapılan müzakerelere doğrudan katılımının sağlanması gerekliliğine vurgu yaptı. Konuşmasında AB ve Türkiye’nin birbirleri için önemine vurgu yapan Kabaalioğlu, “Türkiye’nin AB üyeliği yalnız ülkemiz için değil, AB için de çok önemli bir projedir. Bununla AB hızla gelişen, büyüyen ve modernleşen bir üye kazanacak, Türkiye’nin dinamizmi, kültürel ve tarihsel unsurları ve coğrafi konumu, AB’nin kendi iç yapısını güçlendirmesinin yanında dünyadaki imajını ve saygınlığını da olumlu yönde etkileyecektir” dedi.
Daha sonra İKV’nin 2009–2010 yılı faaliyetlerinden bahseden Kabaalioğlu, geçtiğimiz dönemde yoğun bir şekilde üzerinde durulan, 2 yıldır devam eden ve Türk vatandaşlarının AB ülkelerine girerken karşılaştıkları vize sorununu tüm boyutları ile ortaya koymayı amaçlayan “Vize Şikâyet Hattı” Projesi’nin sonuçlarından, bu bağlamda düzenlenen toplantı ve çıkarılan Türkçe ve İngilizce yayınlardan; Avrupa kamuoylarında oluşan “Türkiye’ye karşı önyargı ve kuşkuları” dikkate alarak AB kurumları nezdinde ve üye devletlerin bazı şehirlerinde – Paris, Amsterdam, Brüksel ve Madrid- düzenlenen faaliyetlerden; Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde var olan sorunların çözümüne yönelik çalışmalarına diğer bir örnek teşkil eden, dünya ticaret sistemi ve Türkiye-AB ticari ilişkileri çerçevesinde gümrük birliği konusunda gerçekleştirilen çalışmalardan bahsetti. Kabaalioğlu konuşmasını “Vakfımız, mütevelli ve Vakıf destekçilerimizin desteği ile yoluna azim ve şevk ile devam ederek, Türkiye’nin Avrupa Birliği bütünleşme sürecinde yol gösterici rolünü faaliyetleri ve çalışmaları ile uygulamaya koymayı sürdürecektir” diyerek, bu vesile ile İKV’nin mütevelli ve destekçi kurumlarına teşekkür ederek bitirdi.
İKV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu’ndan sonra söz alan TOBB Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, öncelikle AB sürecinin ülkemizde gündemde tutulması için çaba sarf eden İKV Yönetim Kurulu Başkanı Kabaalioğlu’nu ve tüm Yönetim Kurulu üyelerini tebrik etti. Hisarcıklıoğlu, İKV’nin başta iş dünyası temsilcileri olmak üzere, AB ülkelerine seyahat etmek isteyen vatandaşların vize konusunda karşılaştıkları sorunların giderilmesine yönelik önemli çalışmalar yaptığını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu da hem Türkiye hem de AB içindeki çeşitli siyasi ve iktisadi olayların AB sürecinin başında yaşanan heyecanın ve isteğin azalmasına sebep olduğunu belirtti. Bu bağlamda Hisarcıklıoğlu, “AB ile ilişkilerde, Türkiye’nin kendi önceliklerine uygun bir gündeme ihtiyacı olduğunu” dile getirdi. Bu bağlamda Türkiye’nin ihtiyaçlarının ekonomik büyüme, istihdamı artırma, daha kaliteli bir demokrasi, kadın istihdamını artırma, gençler için daha kaliteli bir eğitim ve AB katılım sürecini hızlandırma olduğunu ifade etti.
Hisarcıklıoğlu ayrıca, bloke edilen başlıklar, Türkiye’nin fedakârlık gerektiren başlıkları açması, üyelik için nihai bir tarih verilmemesi, şüpheci yaklaşımlar, vb. nedenlerle AB’yi de eleştirdi. Hisarcıklıoğlu, AB tarafından isteksizlik olsa da bizim gelecek planlarımızda AB’ye hak ettiği yeri vermemiz gerektiğini vurguladı ve “Türkiye’nin gerçek gündemini tartışması ve gerçek gündemine yoğunlaşması için Avrupa Birliği katılım sürecinin devam etmesi gerekir” dedi. Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak bunun için yoğun bir şekilde çalıştıklarını örneklerle belirtti. Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak Avrupa ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin en etkin üyelerinden biri olduklarını ve Avrupa Komisyonu eski Başkanı Sayın Günter Verheugen ile çalışmaya başladıklarını belirterek sözlerini noktaladı.
Daha sonra açılış konuşmasını yapan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin AB sürecinden bahsettikten sonra bugün Türkiye’nin AB için önem arz eden konularına değindi. Bu bağlamda Bağış, Türkiye’nin enerji, dış güvenlik ve savunma, kültürlerarası diyalog, AB’nin küresel ve bölgesel bir aktör haline gelmesi, AB’nin ekonomik kriz ve demografik sorunları ile mücadelesi gibi konularda Birlik için önemli olduğunu vurguladı. Bağış konuşmasında, İKV ile ABGS’nin birçok konuda işbirliği içinde çalıştığını, AB sürecinde var olan sorunların daha çok AB tarafından kaynaklandığını, Türkiye için AB’den vazgeçme, eksen kayması gibi durumların söz konusu olmadığını ve bundan sonra da ABGS’nin kalan başlıkların bir an önce açılması için çalışmalarına devam ettiğini dile getirdi.
İKV’nin 48’inci Olağan Genel Kurulu Toplantısı’nın aynı zamanda oturum başkanı da olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de bir açılış konuşması yaptı. Küçük konuşmasının başında diğer konuşmacılar gibi 2005 sonrasında her iki taraftan kaynaklanan siyasi nedenlerden ötürü Türkiye-AB sürecinin sekteye uğradığını ifade etti. Küçük, AB’nin bugün yaşanan ekonomik kriz ve öncesinden sahip olduğu sorunlar nedeniyle tek bir politika etrafında birleşmekte zorluk yaşadığını vurgularken Avrupa’da tüm bu sıkıntılar yaşanırken Türkiye’de hem ekonomik olarak hem de dış politika bağlamında olumlu gelişmelerin olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin dış politika bağlamında Ortadoğu ile yakın ilişkilere girmesinin Türkiye’nin AB’ye taşıyacağı zenginliklerden olduğunun düşünülmesi gerektiğini belirten Küçük, Türkiye’nin dış politikada doğu ile batı arasında bir tercih yapma noktasında olduğuna dair bir görüntü vermemesi gerektiğini savundu. Avrupa’nın da yenilenmesi için Türkiye’nin üyeliğine ihtiyacı olduğunu belirtti. Küçük, AB’nin Türkiye’ye karşı vize kolaylığı konusunda bir adım atmasını beklediklerini, Türkiye’nin de teknik süreci eksiksiz yerine getirmesinin beklendiğini dile getirdi. Küçük, Türk iş dünyasının AB sürecini her zaman desteklediğini ve bundan sonra da bunun böyle devam edeceğini belirtti. Bunun yanında, zor dönemlerde iş dünyasına her zamankinden çok görev düştüğünü vurguladı. Küçük konuşmasını, Türk sivil toplumunun ve iş dünyasının AB sürecine daha çok katılımının sağlanmasını ümit ettiklerini ve İKV’nin çalışmalarını engin birikimi ve deneyimiyle, başarılı uzman kadrosu ile hız kesmeden sürdüreceğini belirterek noktaladı.