AB VE ABD AÇIK SEMALAR ANLAŞMASI’NI İKİNCİ AŞAMAYA TAŞIYAN PROTOKOLÜ İMZALADI
AB ile ABD arasında 2010 yılının Mart ayında müzakere edilen Açık Semalar Anlaşması’nın ikinci aşamasına geçilmesini sağlayacak anlaşma 24 Haziran Perşembe günü, protokole resmi olarak yeşil ışık yakılan AB Ulaştırma Bakanları Konseyi Toplantısı’ndan sonra imzalandı.
Avrupa Komisyonu’nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Siim Kallas yaptığı açıklamada, bu anlaşmayla, ABD ile havacılık alanındaki ilişkilerinde ileriye doğru önemli bir adım attıklarını belirtti. Bu anlaşmayla yeni fırsatlardan yararlanabilecek yolcu, taşıyıcı, havalimanı ve havayolu firmaları için “iyi bir haber” olduğunu vurguladı. Anlaşmayı ABD adına imzalayan ABD Ulaştırma, Havacılık ve Uluslararası İlişkiler Departmanı Müsteşar Yardımcısı Susan Kurland ise bu anlaşmanın gürültü ve salınım gibi çevresel zorluklara yönelmek adına önemli bir adım teşkil ettiğinin altını çizdi.
Adı geçen anlaşma pazara erişim ve yatırım konusunda kolaylık sağlayacak bir sürecin başlangıcı olabilir. Taraflar, gerekli şartları yerine getirdikleri takdirde pek çok haktan istifade edebilecekler. Şirketlerin, kurulduğu yer dışında üçüncü ülkelere uçuş gerçekleştirme özgürlüğüne (yedinci özgürlük) ve Avrupalı firmalar için Fly America Programı’na yönelik genişletilmiş özgürlükler bu anlaşma ile söz konusu olabilecek. Gerekli şartlardan anlaşılması gerekense, ABD için, bu ülkedeki yabancı yatırımlar ve Avrupalıların Amerikan firmalarının çoğunluğuna sahip olabilmesi ile ilgili düzenlemelerde esnekliğin sağlanması. (Hâlihazırdaki düzenlemeye göre Amerikalı olmayan kişiler Amerikan firmalarının en çok yüzde 25’ine sahip olabiliyor) Amerikan Kongresi’nin böyle bir reformu kabul edeceğinin garantisi yok, zira bugüne kadar bu konuda çok da istekli oldukları söylenemez. AB’den beklenen ise özellikle gece uçuşlarındaki gürültü sebepli kısıtlamaların daha esnek hale getirmesi ve Avrupa Komisyonu’nun bu kısıtlamaların takibinde yetkisinin artırılması. Bu şartların yerine getirilip getirilmediği anlaşma ile kurulan bir komite tarafından kontrol edilecek. AB üzerine düşeni yapar fakat ABD yatırımlar konusunda gereğini yerine getirmezse AB’nin ABD ile ulaştırma ticaretini dondurma hakkı olacak; tabii ki bu, tam tersi durum için de geçerli olacak.
Avrupa Komisyonu önümüzdeki yıl gürültü ile ilgili düzenlemeyi revize etmek için bir önerge sunma niyetinde olduğunu fakat ilgili önergenin sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusunda garanti veremeyeceğini belirtmişti. Alman heyeti tarafından geçen haftaki metne bir protokol eklendi. Yetki ikamesi ilkesine atıfta bulunulan bu protokolle, havalimanlarındaki kısıtlamalara ilişkin kararların bölgelerin ve ulusal otoritelerin yetkisi altında olduğu vurgulanıyor. Gece uçuşlarına yönelik kısıtlamalar ve ABD’nin öncelikle düşündüğü havalimanının Frankfurt olduğu aynı kare içinde değerlendirilince bu çekince önem kazanıyor.
ABD ve AB 30 Nisan 2007’de aralarında Açık Semalar Anlaşması’nı imzalamış ve söz konusu anlaşma 30 Mart 2008 tarihinde yürürlüğe girmişti. Bu anlaşma, ikinci aşama için de bir yol haritası içeriyordu. Anlaşmanın 21’inci maddesinde, ikinci aşama müzakereleri için bir zaman çizelgesi ve bu aşamada görüşülecek konularla ilgili bir öncelik tablosu yer alıyordu. 2008 Mayıs’ından bugüne anlaşmanın ikinci aşaması için müzakerelere devam edilmiş ve sekiz turluk müzakere süreci sonunda, 25 Mart 2010’da taraflar, ikinci aşama üzerinde mutabık kalmışlardı.
Sonuç olarak, anlaşmanın ilk aşaması üzerine bina edilecek ikinci aşamanın, yatırım ve pazar erişimine değin ilave imkânlar sunmak ve özellikle çevre ve güvenlik alanlarındaki işbirliğini pekiştirmek suretiyle anlaşmayı bir adım ileriye taşıyacağını söyleyebiliriz. Fakat AB’nin nihai amacının, AB ve ABD arasında, yatırımın serbest olduğu ve havacılık hizmetleri üzerinde hiçbir kısıtlamanın bulunmadığı (iki tarafın iç pazarına erişimin önünde hiçbir engelin bulunmadığı) tek bir hava ulaşımı pazarı oluşturmak yani bir “açık hava sahası” yaratmak olduğu unutulmamalı.