İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
6-15 EYLÜL 2010

İKV’DEN HAFTAYA BAKIŞ

Bu hafta, geçtiğimiz haftaki Ramazan Bayramı tatili nedeniyle bültenimizi iki haftayı da kapsayacak şekilde, daha çok habere yer vererek sizlerle buluşturuyoruz. Bültenimizde ilk olarak geçtiğimiz haftaya damgasını vuran 12 Eylül 2010 tarihinde Anayasa Değişikliği Paketi’ne ilişkin gerçekleşen referanduma yer veriyoruz. T.C. Anayasa’sındaki 26 maddenin değişip değişmemesi için halkın görüşüne sunulan Anayasa Değişikliği Paketi, 12 Eylül’de yüzde 42 “hayır” oyuna karşı yüzde 58 “evet” oyu ile kabul edildi.  Bültenimizde detaylı haberini bulacağınız halk oylaması sonrası her ne kadar AB’den sonucu olumlu karşılayan mesajlar gelmiş olsa da bundan sonra yeni bir Anayasa hazırlığı için çalışmaların başlaması gerektiğinin altı çizildi. Bunun yanında, referandum sonrası Türkiye gündemi 2011’deki genel seçimlere ve onun sonrasında hazırlanması muhtemel olan yeni Anayasa hazırlıklarına ilişkin çalışmalara odaklandı.

Bu hafta bültenimizde yer verdiğimiz Türkiye – AB ilişkileri bağlamında önemli bir gelişme ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15-16 Eylül 2010 tarihlerinde Brüksel’e yaptığı ziyaret oldu. Kılıçdaroğlu, Brüksel’de başta Türkiye’nin AB Nezdindeki Daimi Temsilciliği ve Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti üyeleri ile temaslarda bulunurken İktisadi Kalkınma Vakfı ve TÜSİAD’ın da daimi temsilciliklerini ziyaret etti. Muhalefet liderinin referandum sonrası ilk yurtdışı ziyaretini Brüksel’e yapmış olması Kılıçdaroğlu’nun AB’ye CHP’yi anlatmak istediği ve AB ile görüş alışverişinde olmak istediği yorumlarını da beraberinde getirdi.

Bu hafta AB içinde tartışılan gündem maddeleri arasında ilk sırayı 10-11 Eylül 2010 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleşen gayriresmî AB Dışişleri Bakanları –Gymnich- Toplantısı aldı. Toplantının ana gündemini ortak dış ve güvenlik politikası çerçevesinde Türkiye ile işbirliğinin geliştirilmesi, AB’nin stratejik ortaklarıyla olan ilişkileri ve Pakistan’a yapılacak insani yardım oluşturdu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da 11 Eylül günü düzenlenen çalışma kahvaltısına katılarak Türkiye ile AB arasındaki stratejik diyalog konusunu ön plana çıkardı. Bunun yanında, bu hafta AB, müzakereleri İtalya’nın vetosu nedeniyle uzayan Güney Kore ile yürütülen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ve Malezya ile yürütülen STA müzakerelerindeki zorlukları tartıştı. AB içinde gündemde kalan bir diğer konu ise Almanya ve Fransa’nın Ortak Tarım Politikası’nın (OTP) 2013 sonrasındaki yeniden yapılanma sürecine ilişkin hazırladıkları “2013 sonrası dönemde güçlü bir OTP yaratılması için Ortak Pozisyon Belgesi” oldu. Bu pozisyon belgesinin detayları 19-21 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek olan gayriresmî AB Tarım Bakanları Toplantısı’nda ilk kez tartışılacak.

Bu hafta bültenimizde detaylarını bulabileceğiniz, uluslararası alanda Türkiye adına ön plana çıkan iki haberden ilki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 14 Eylül 2010 tarihinde Hrant Dink’in kendisi tarafından, ölümünden birkaç gün önce Mahkeme’ye taşınan davası hakkındaki kararı oldu. AİHM, gerekçeli kararında, Yargıtay’ın “Türklük” kavramını “dinsel, tarihsel ve dilsel” açıdan yorumlayarak “uluslararası antlaşmalarla tanınmış veya tanınmamış tüm dinsel, dilsel ve etnik azınlıkları dışladığı”nı belirtti ve davayı Türk hükümetinin aleyhine sonuçlandırdı. Bu dava, bugüne kadar AİHM’in “Türklük” kavramı konusunda görüş bildirdiği ilk dava oldu. Haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, OECD’nin 2010 yılı Türkiye ekonomisine ilişkin 15 Eylül’de yayımladığı rapor oldu. Raporda, devam eden ekonomik toparlanmanın yapısal reformların gerçekleştirilmesi için çok elverişli bir ortam sağladığına işaret edilirken, daha güçlü büyüme, yüksek gelir ve tasarruf ile sosyal ve siyasi istikrarın geniş kapsamlı reformlarla gerçekleşebileceği ifade edildi.

Son olarak bahsetmeden geçemeyeceğimiz önemli bir haber ise 28 Ağustos – 12 Eylül 2010 tarihlerinde Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda A Milli Basketbol takımızın tarihindeki en büyük başarıya imza atarak “Dünya İkinciliği” sevincini bize yaşatması oldu. Tüm A Milli Basketbol takımımıza ve ekibine tebriklerimizi sunuyor, tüm okuyucularımıza iyi haftalar diliyoruz.