İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL, BM 65’İNCİ GENEL KURUL GÖRÜŞMELERİ’NE KATILMAK ÜZERE NEW YORK’A GİTTİ

23–30 Eylül 2010 tarihleri arasında New York’ta gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler (BM) 65’inci Genel Kurul Görüşmeleri başladı. BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı’nın Türkiye olduğu toplantılara BM üyesi 192 ülke katılıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 65’inci Dönem BM Genel Kurul görüşmelerinde Türkiye’yi temsil etmek üzere, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte New York’a gitti.
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL, BM 65’İNCİ GENEL KURUL GÖRÜŞMELERİ’NE KATILMAK ÜZERE NEW YORK’A GİTTİ

23–30 Eylül 2010 tarihleri arasında New York’ta gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler (BM) 65’inci Genel Kurul Görüşmeleri başladı. BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı’nın Türkiye olduğu toplantılara BM üyesi 192 ülke katılıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 65’inci Dönem BM Genel Kurul görüşmelerinde Türkiye’yi temsil etmek üzere, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte New York’a gitti.

Türkiye’nin geçici üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dönem başkanı olması sebebiyle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül açılışta bir konuşma gerçekleştirdi. Gül ayrıca “Yoksulluk, Açlık ve Cinsiyet Eşitliği Alanlarındaki Sorunlarla Mücadele” başlıklı toplantıya da başkanlık yaptı.

Türkiye’nin New York gündemi içinde, ilk sırada terör yer alıyor. Gül, vatandaşlarının terörden çok çektiğini ve bunun hayati bir durum olduğunu, terörün olduğu yerde yatırımın yapılamayacağını söyledi. Gül, toplantılarda özellikle üzerinde durduğu konular arasında, “Ortadoğu’nun tamamıyla silahsızlandırılması” olduğunu söyleyerek, bölgeyi nükleer silahlardan arınmış olarak görmek istediklerini, bölgenin tehdit altında olmasını istemediklerini belirtti. Gazze’ye yardım götürürken İsrail komandolarının düzenlediği baskın sonucu 9 Türkün hayatını kaybettiği olayı da hatırlattı ve “Sanki böyle bir olay olmamış gibi davranmak mümkün değil. Eski dünyada, eski zamanlarda, böyle bir olayın ardından savaş çıkardı. Ancak günümüz dünyasında uluslararası hukuk göz önünde bulundurulmalıdır. Hata kabul edilmeli, özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli. Şu anda ilişkilerimizin bulunduğu durumdan memnun değiliz, ama bunu biz yapmadık” diyerek görüşlerini ifade etti.

Ayrıca BM, 20 Eylül’de üç gün süren “Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi”ni başlattı. Üç gün süren zirveye yaklaşık 125 dünya lideri katıldı. Zirvenin amacı; kadının rolü, açlık ve yoksullukla mücadele, iklim değişiklikleri, biyolojik çeşitliliğin kaybı gibi konularda 21’inci yüzyılda insanlığı ne gibi sorunların beklediğinin konuşulması ve değerlendirilmesi. Bu toplantılar sayesinde, BM üyesi ülkeler, 2015’e kadar gerçekleştirmek istedikleri kalkınma hedeflerine ulaşmak adına toplu bir hareket sağlama fırsatı bulmuş oluyorlar. BM verileri, on beş yıldan beri ilk defa bu yıl, dünyada açlık çekenlerin azaldığını gösterse de, dünyada hâlâ 925 milyon aç insan bulunuyor. Zaten Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nin amacı da yoksullukla mücadelede nereye gelindiğinin görülmeye çalışılması. Zirvede ayrıca yoksulluk dışında hastalık, açlık ve eğitim sorunlarıyla nasıl mücadele edilmesi gerektiği de masaya yatırıldı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon zirve öncesinde, hedefleri tamamen gerçekleştirebilmek için beş yıllarının kaldığını ve bunun liderlerin gayretleriyle olabileceğini söyledi. BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, hedeflerin gerçekleştirilmesi için Türkiye’nin 1,5 milyar dolar katkı sağladığını, Avrupa Birliği’nin yaptığı katkının ise 1,3 milyar olduğunu söyledi. Kalkınma hedeflerinin olması gereken içeriğinden de bahseden Gül, bunları şu şekilde sıraladı: yoksulluğun ve açlığın giderilmesi için çalışmak, yoksul ve korunmasızların yararına stratejiler benimsemek, gıda güvenliğini de sağlamak için tarım alanında yatırımlar yapmak, cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi konusunda ilerleme sağlamak, eğitim ve sağlığa vurgu yapmak, güçlü siyasi bağlılık ve eylemle çevresel sürdürülebilirliğin takipçisi olmak. Cumhurbaşkanı Gül bu politikaları kendi ulusal politikaları olarak benimsediklerini belirtti.

Diğer Yazılar