Bu hafta, Türkiye ve Avrupa Birliği gündemi geçtiğimiz haftalarda başlayan karşılıklı çeşitli toplantı ve ziyaretlerle devam etti. Daha önceki hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyareti ve Şansölye Angela Merkel ile görüşmesinin ardından bu hafta da Ankara, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kuchner ve Avrupa Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Günther Oettinger’i ağırladı. Görüşmelerde Türkiye’nin AB katılım müzakere sürecinin yanı sıra Avrupa’nın enerji politikası, bu bağlamda Türkiye’nin önemi, enerji faslında görüşmelere başlanmasının gerekliliği ve Türk dış politikası ile Ortadoğu ile ilişkiler ele alındı.
Bültenimizde ilk olarak İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) geçtiğimiz hafta İstanbul’da ve Brüksel’de düzenlediği toplantılara yer veriyoruz. 12 Ekim 2010 tarihinde İKV, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinin beş yılının masaya yatırıldığı bir seminer düzenledi. Bunun yanında İKV’nin TOBB ve European Citizen Action Service (ECAS) ile işbirliğinde gerçekleştirdiği “Vize Şikayet Hattı” Projesi’nin tanıtımı 14 Ekim 2010 tarihinde Brüksel’de yapıldı. Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran bir diğer önemli toplantı ise TOBB’un EUROCHAMBRES işbirliğinde Brüksel’de düzenlediği “Avrupa ile Ticaret Yapmak: Doğu Perspektifi” başlıklı konferans oldu. Konferans, Avrupa Birliği’nin doğuya doğru genişleme süreci ve doğuyla kurulan ticari ilişkiler üzerine birçok önemli gelişmenin tartışılmasına imkan tanıdı.
Avrupa gündeminde ise bu hafta düzenlenen NATO üyesi ülkelerin dışişleri ve savunma bakanlarının toplantısı ses getirdi. NATO’nun yeni politikaları ve stratejisinin belirleneceği Zirve toplantısından önce bakanların bir araya gelmesi NATO’nun gelecek stratejisinin oluşturulması ve NATO-AB ilişkileri adına önemli bir gelişme oldu. Bilindiği üzere, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra NATO’nun işlevi ve Avrupa Dış Güvenlik ve Savunma Politikası içinde oynayacağı rol birçok tartışmayı da bugüne kadar beraberinde getirdi. Bunun yanında AB gündemine damgasını vuran bir diğer önemli gelişme ise Fransa’da emeklilik reformuna karşı geçtiğimiz haftalarda başlayan ve dinmek bilmeyen grevler oldu. Fransa, bir yanda Roman vatandaşlar sorunu nedeniyle AB içinde özellikle azınlıklar ve entegrasyon sürecine ilişkin en çok tartışılan ülkelerden biri haline gelmişken emeklilik reformu nedeniyle de son günlerde en fazla greve gidilen AB üye ülkelerinden biri halini aldı demek yanlış olmaz diye düşünüyoruz.
Bu haftaya ilişkin Türkiye gündemine bakılacak olunursa en çok tartışılan konuların başında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Başkanvekili ile altı üyesinin istifası, istifanın ardından yapılan seçimlerde de Adalet Bakanlığı’nın desteklediği iddia edilen listedeki üyelerin seçilmesi geldi. Bu seçimlerle 12 Eylül Referandumu ile kabul edilen anayasa değişiklikleri sonrasında hakimler ve savcılar HSYK üyelerini seçmek için ilk kez sandık başına gitti. Bunun yanında Türkiye gündeminde Cumhurbaşkanlığı’nın düzenleyeceği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’na katılım ile ilgili süregelen tartışmalar yer buldu. AB üyelik sürecinde olan Türkiye’nin iç gündeminde birçok alanda öncelikle ele alınması gereken konu bulunurken bu önceliklerin gündemde yer bulamamasının ülkemizin AB uyum sürecini daha da yavaşlattığına inanmaktayız.
Tüm okuyucularımıza iyi haftalar diliyoruz.