AB İLE AFRİKA ARASINDAKİ TİCARET YENİDEN CANLANIYOR
Afrika kıtası ile Avrupa Birliği arasındaki ticaret hacmi 2010’un ilk dokuz ayında, 2009’daki ithalat ve ihracatın sebep olduğu düşüşü telafi etmeye başladı. AB27 ve Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 6 yıllık düzenli büyümeden sonra 2009’da ani bir düşüş yaşamış, 2008 yılına oranla ihracat yüzde 10’luk bir düşüş gösterirken ithalat da üçte bir oranında azalmıştı. 2010 yılının ilk dokuz ayı ise Afrika ve AB27 arasındaki ticarette yeni bir büyüme trendine girildiğini gösteriyor. 2009’un ilk dokuz ayındaki 79 milyar Avro’luk ihracat, 2010’un aynı periyodunda 90 milyar Avro’ya yükseldi. İthalat ise 79 milyar Avro’dan 96 milyar Avro’ya çıktı. Bunun sonucunda AB27’nin Afrika ile olan ticareti 2009’un ilk dokuz ayında dengede iken 2010’un ilk dokuz ayında AB ülkeleri aleyhinde 6 milyar Avro’luk bir ticaret açığı oluştu.
Yine aynı dönemde AB27’nin toplam ticaret hacminde Afrika kıtası yüzde 9’luk bir paya sahip. 26 Kasım’da yayımlanan Eurostat verilerine göre yine AB üye ülkeleri Afrika’ya ihracat hacminin en geniş olduğu ülkeler. Fransa 2010 yılının ilk dokuz ayında 20 milyar Avro (AB27 ihracat hacminin yüzde 22’si), Almanya 15 milyar Avro (AB27 ihracat hacminin yüzde 17’si), İtalya ise 13 milyar Avro (AB27 ihracat hacminin yüzde 14’ü) ihracat rakamları ile başı çekiyor. İthalatta ise aynı dönemde İtalya 22 milyar Avro (AB27 ithalat hacminin yüzde 23’ü), Fransa 16 milyar Avro (AB27 ithalat hacminin yüzde 17’si), İspanya 15 milyar Avro (AB27 ithalat hacminin yüzde 16’sı), ve Almanya 11 milyar Avro (AB27 ithalat hacminin yüzde 12’si) ile listenin en üst sıralarında yer alıyorlar.
29–30 Kasım tarihlerinde Trablus’ta gerçekleştirilecek AB-Afrika Zirvesi de ilişkiler açısından büyük önem taşıyor. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy iki kıta arasında tarihi ve coğrafi açıdan benzersiz ilişkiler olduğunu ve uzun yıllardan beri süregelen AB-Afrika ortaklığının güçlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirtiyor. Afrika’daki komşularının; yeni büyüme ve gelişme hızlarıyla ve yarım yüzyıldan fazla zamandır bağımsız Afrika devletleriyle yeni bir çağın eşiğinde olduğunun altını çizen Van Rompuy, yatırımı hızla artırmanın, ekonomik büyümenin ve istihdam yaratmanın şu an iki kıta için her şeyden daha önemli olduğunu vurguluyor.