ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Malta’nın 30 Haziran 2009’dan itibaren Vize Muafiyeti Programı (VMP) kapsamına alınacağını açıkladı. Bu kararla birlikte Malta vatandaşları, 90 güne kadarki turistik ve ticari amaçlı girişlerde vize alma mecburiyetinde olmayacak. Malta böylece ABD’nin VMP’sine katılan yirmi ikinci AB üyesi oldu. ABD İç Güvenlik Bakanlığı’ndan Stewart Baker, basına yaptığı açıklamada, Malta’nın söz konusu programa katılmak için gerekli olan güvenlik
kriterlerini karşılama yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini belirtirken; Avrupa Komisyonu’nun Adalet ve Güvenlik ve Özgürlük’ten Sorumlu Üyesi Jacques Barrot da, böyle bir şeyin yıl sonundan önce gerçekleşmiş olmasından dolayı mutlu olduğunu belirtti. Komiser ayrıca, bunun söz konusu ülkeler ile Komisyon’un yıllar süren çabalarının bir sonucu olduğunu ve AB ile ABD arasında vize(sizlik) konusunda tam mütekabiliyetin sağlanmasında da önemli bir adım olduğunu ifade etti.
17 Kasım 2008’de programa katılan altı AB üyesi (Çek Cumhuriyeti, Estonya, Litvanya, Slovakya, Litvanya ve Macaristan) gibi, Malta da, ABD ile terör ve büyük suçlarla mücadele kapsamında bilgi paylaşımına ilişkin bir işbirliği anlaşması imzalamakla yükümlüydü.
Söz konusu program kapsamında Program’a dahil olan AB ülkesi vatandaşları, bir e-pasaport’a ve Elektronik Seyahat İzin Sistemi’ne (ESİS) sahip olacaklar ve pasaport numaraları, ikamet ettikleri ülke, varsa ciddi bulaşıcı hastalıklar ve sabıka kaydı gibi bilgi ve ayrıntıları, internet üzerinden söz konusu sisteme girecekler. Bu arada Avrupa Komisyonu’nun da, ESİS’in Schengen sistemi uyarınca bir vize olarak değerlendirip değerlendirilemeyeceği konusundaki kararını da yakında açıklaması bekleniyor. Eğer Komisyon bu sistemi, bir vize olarak yorumlarsa, mütekabiliyet esası uyarınca AB’nin de ABD vatandaşlarına vize uygulamaktan başka alternatifi kalmayacak. Ancak Jacgues Barrot, geçtiğimiz Kasım ayında Avrupa Ajansı’na yaptığı açıklamada, “ESİS’in, yolculardan zaten kâğıt üstünde toplanan bilgi ve belgelerin internet üzerinden talep edilmesi olarak kaldığı sürece, klasik anlamda bir vizeyle kıyaslanamayacağını belirtmişti. Şimdiye karar 732.000 ESİS formu dağıtılırken, bunların %99,7’si, çoğu bir dakikadan da az bir sürede, onaylandı.
Bu arada, ABD ile programa katılmak için başvuran 5 AB üyesi ülke arasındaki ikili görüşmeler devam ederken, Avrupa Komisyonu da, Toplulukla müzakerelerin olası etkileri konusunda ABD ile bir mektup teatisinin gerçekleştirilmesini bekliyor. AB geçtiğimiz Mart ayında, konuya ilişkin olarak müzakerelerin en hızlı biçimde ilerlemesi için, bir yandan üye devletler tarafından ikili olarak, diğer yandan da Topluluk bazında ABD ile müzakerelerim yürütülmesine olanak tanıyan “İkiz-Yol”denilen bir yaklaşım benimsemişti. AB tarafı, tüm üye devletlerin ABD’den sınırdışı edilen kişiler hakkında gereken önlemleri uyguladığını kanıtladığını belirtmiş ve geçen Haziran ayında basit bir mektup teatisi yoluyla konuya ilişkin bir anlaşmanın yapılmasını önermişti. ABD’li yetkililer ise, 12 Aralık 2008’de yapılan ABD-AB Bakanlar Troykası’nda, göçle ilgili sorunlar halledildiğinde bu mektuba cevap verileceğini belirtmişti. ABD, ilgisini büyük ölçüde AB’de gözaltına alınan göçmenlere ilişkin bir veritabanı üzerinde yoğunlaştırıyor.