İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
12-18 OCAK 2009

AB’DE TEK PARA BİRİMİNİN 10. YILDÖNÜMÜ KUTLANDI

 

AB’de tek para birimine geçişin 10. yıldönümü Avrupa Parlamentosu’nda 13 Ocak 2009 tarihinde düzenlenen törenle kutlandı.  AB’de bütünleşmenin somut örneklerinden biri olan Avro, 16 üye ülkede yaklaşık 330 milyon kişi tarafından kullanılıyor. 1 Ocak 1999’da 11 AB ülkesiyle oluşturulan Avro Alanı’na, 2001’de Yunanistan 2007’de Slovenya, 2008’de Malta ve Güney Kıbrıs’ın dahil olmasıyla üye ülke sayısı 15 oldu. Son olarak Slovakya’nın 1 Ocak 2009 itibariyle Avro Alanı’na katılmasıyla Avro Alanı üye sayısı 16’ya yükseldi. Küresel ekonomik krizle birlikte AB üye ülkeleri arasında tek para birimi Avro’ya geçme fikri de daha çekici hale gelmeye başladı. 

Parlamento’da düzenlenen törenin açış konuşmasını yapan Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans Gert Pöttering, Avro Alanı’nın istikrarlı bir bölge haline geldiğini belirterek, Avro’nun, söz konusu para birimini kullanan ülkelerin gittikçe daha fazla güvenini kazanarak, yaşanan son krizde ekonomik istikrarın temel direği olduğunu vurguladı. Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) ile AB’de ekonomik ve siyasal bütünleşmeye doğru geri dönülmez bir adım atıldığını belirten Pöttering, Avro’nun kabulünün aynı zamanda AB’nin geleceğe yönelik politikalar geliştirebilmesinin önemli bir göstergesi olduğuna işaret etti. Para biriminin ödeme aracı olmasının yanında bir kültür kimliği niteliğinde olduğunu, Avro’nun AB bütünleşmesinin en olumlu sonucu ve aynı zamanda ortak ve barışçı bir geleceğin de ifadesi anlamına geldiğinin altını çizdi.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean Claude Trichet de, tek para biriminin AB’ye istikrar ve dinamizm getirerek, gelir ve tasarrufların korunmasına, yatırımların artmasına, istihdam ve refah artışına katkıda bulunduğunu belirtti. Tek para biriminin aynı zamanda Avro Alanı’nda şeffaflığı teşvik ettiği, ticareti arttırdığı ve ekonomik ve finansal bütünleşmeyi geliştirdiğini söyleyen Trichet, aynı zamanda bölge dışındaki ülkelerle ekonomik ilişkileri de güçlendirdiğini ifade etti. Son yaşanan finansal ve ekonomik krizde AB’nin etkili ve çabuk hareket etmesinin ortak para birimi Avro sayesinde olduğuna dikkat çeken Trichet, fırtınalı dönemlerde, küçük bir gemide olmaktansa, büyük bir şilepte olmanın daha iyi olduğu benzetmesini yaptı. Trichet diğer yandan, dünya finans sistemini düzeltmenin yanı sıra EPB ekonomik sütununu güçlendirmek ve Avro Alanı’nın gelecekte yeni katılımlarla başarılı bir şekilde genişlemesini sağlamak için önlerinde daha yapacak çok şey bulunduğunu da ekledi.

Ekonomik ve Mali İşlerden sorumlu Komisyon üyesi Joaquin Almunia tek para biriminin avantajlarını vurguladığı konuşmasında Avro Alanı’nın istikrar ve güç simgesi olduğunu ve geçmiş yıllarda üye ülkelerin en düşük oranda bütçe açığı verdiklerini belirtti. Avro Alanı’nda Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) da oynadığı role işaret eden Almunia, AMB’nin desteğiyle finansal krizin korkunç boyutlara ulaşmasının engellendiğini söyledi.

Avro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker de Avrupa’nın iddialı planlar gerçekleştirebileceğini tek para birimiyle ortaya koyduğunu belirtti. Juncker, Avro’nun istikrar çapası olarak, tek para birimini kullanan ülkeleri ve vatandaşlarını ekonomik krizin olumsuz etkilerinden koruduğuna işaret etti. Ancak 2009 yılının Avro Alanı ülkeleri için oldukça zor bir yıl olacağını, hükümetlerin krizle mücadelede birlikte çalışması gerektiğini ekledi.