DTÖ’nün Ticaret Politikası Gözden Geçirme Birimi’nin 14 Nisan’da gerçekleştirdiği gayrı resmi toplantısında, 2 Nisan’daki G-20 zirvesinde ve 5 Nisan’da Prag’da yapılan ABD-AB gayrıresmi toplantısında da belirtilen, Doha görüşmelerinin tamamlanmasına duyulan ihtiyaç tekrar vurgulandı. DTÖ Genel Direktörü Pascal Lamy de dünya liderlerinin bu görüşmelerin sonuçlandırılması için siyasi irade ortaya koyacakları DTÖ Bakanlar Konseyi toplantısını yaz aylarından önce gerçekleştirmek istediğini belirtti.
Dünyanın gelişmiş en büyük ekonomilerinin ve bazı gelişmekte olan ülkelerin liderleri dünya ekonomisine yılda 150 milyar dolarlık para girişi sağlayacak olan Doha müzakerelerinden etkin ve dengeli bir sonuç elde etmek istediklerini açıkladılar. Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso da, 2008 Temmuz ayında Cenevre’deki görüşmelerin kesilmesinden sonra G-20 ülkelerinin tarım ve tarım dışı ürünlerin ticaretinin serbestleştirilmesinin modaliteleri konusunda henüz herhangi bir mutabakata varamamış olmalarına rağmen yaz aylarından önce bu konuda ilerleme beklediğini açıkladı. Ancak bu görüşmelerde teknik ilerlemelerden sonra siyasi bir mutabakata varılabilmesinin büyük ölçüde yeni ABD yönetiminin ticaret ile ilgili konulardaki stratejisine bağlı olduğu ve ayrıca Hindistan’da Mayıs ayında yapılacak seçimlerin de etkisinin olacağı belirtiliyor.
Genel direktör Lamy, 2008 Kasım ayında yapılan G-20 zirvesinde üç önemli dosyada - gelişmekte olan ülkeler için tarım ürünlerinde özel korunma mekanizması (special safeguard mechanism), sanayi ürünlerinde sektör anlaşmaları ve pamuk konusunda süregelen anlaşmazlığın çözümü - Aralık 2009’da bakanlar düzeyinde bir toplantı yapılması için çağrıda bulunmuştur. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkeler, aralarında otomotiv, makine, elektronik, oyuncak ve tekstil’in de bulunduğu 14 sektörde DTÖ üyesi devletlerin tedrici olarak gümrük vergilerini kaldırmaya yönelik gönüllü sektörel anlaşmalar yapmalarını talep etmektedir. Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan bazı büyük ülkeler de buna destek vermektedirler.
Temmuz 2008’de Doha görüşmelerinin kesilmesinin temel nedenlerinden bir diğeri de ABD ile Hindistan arasında özel korunma mekanizması konusundaki önemli görüş ayrılıklarından kaynaklanmaktadır. Bu mekanizma gelişmiş ülkeleri hızla ve büyük miktarlarda tarım ürünü ithalatına karşı korumayı amaçlamaktadır. Ancak gelişmekte olan ülkeler de bu tür koruma önlemleri tarım ürünlerinin ticaretinin serbestleştirilmesinden elde edecekleri faydayı azaltacağı için itiraz etmektedirler. ABD ile C-4 ülkeleri olarak adlandırılan Benin, Burkina Faso, Mali ve Çad arasındaki pamuk konusundaki ihtilaf da henüz çözülmüş değildir.
Sanayide sektörel liberalizasyon, özel korunma mekanizması ve pamuk konularındaki anlaşmazlıkların yanı sıra Doha görüşmelerindeki en hassas ve tartışmalı konuyu tarım oluşturmaktadır. Financial Times tarafından açıklanan G-8’in İtalya Başkanlığınca hazırlanan belgeye göre, G-8 ülkelerinin (Almanya, Kanada ABD, Fransa, İtalya, Japonya, İngiltere ve Rusya) küresel gıda krizine çözüm bulunması için tarım konularında acil destek sağlamak amacıyla 20 Nisan’da 6 gelişmekte olan ülkenin de (Güney Afrika, Brezilya, Çin, Mısır, Hindistan ve Meksika) yer alacağı tarım bakanları toplantısı yapmaları planlanmaktadır.