Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, gelecek beş yıl için siyasi hedeflerini ortaya koydu. Avrupa Konseyi, 2004’ten beri başkanlık görevini yürüten Barroso’yu 4-7 Haziran 2009’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra önümüzdeki beş sene için tekrar oybirliğiyle aday gösterdi. Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, 16 Eylül’de düzenlenecek seçimle AB Komisyonu Başkan Barroso'nun görev süresinin uzatılıp uzatılmamasına karar verecek Sosyalist, Yeşil ve Liberal grup, daha önce yaptığı açıklamalarda, "özellikle küresel mali krizi karşısında pasif ve etkisiz kaldığı" gerekçesiyle Barroso'nun tekrar seçilmesine karşı çıkmıştı. Barroso'nun tekrar seçilebilmesi için Avrupa Parlamentosu'nun onayı gerekiyor.
Barroso, 3 Eylül’de gelecek beş yıla yönelik siyasi hedeflerini yaklaşık kırk sayfalık bir dokümanla Avrupa Parlamentosu’ndaki siyasi gruplara sundu. Başkan Barroso temel önceliklerinin Avrupa’nın ekonomik krizden çıkmasını sağlamak olduğunu belirtti. Ancak AB çapında bir stratejinin güçlü ve sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istihdam yaratma ortamına dönüşü sağlayabileceğine işaret etti. AB’nin de artan işsizliğe karşı önlem alması gerekmekle birlikte bu alanda politika uygulamalarının daha çok üye ülkelere düştüğüne de vurgu yaptı. Finansal piyasalar mevzuatının daha etik, sağlam ve sorumluluk taşıyıcı olması gerektiğini belirten Barroso, sermaye yeterliliği, hedge fonlar, girişim sermayesi, bankacılara ödenen primler, derecelendirme kuruluşları konularına odaklanılacağına işaret etti. İklim değişikliği ile mücadelenin diğer önemli bir öncelik olduğunu belirten Barroso, bu kapsamda karbon emisyonunu azaltma, bu amaçla elektrik tedariki ve ulaşımda yeni alternatifler arama konuları üzerinde çalışılacağını belirtti. Büyümede yeni sürdürülebilir kaynakların bulunması ve sosyal uyumu diğer bir öncelik alanı olarak belirlediğini belirten Barroso, AB’nin 2020’de dünya çapında rekabet edebilir olmasını sağlamak için sürdürülebilirlik, yenilik yaratma ve insan kaynaklarına önem veren bir sanayi politikası geliştirilmesi gerektiğini açıkladı. Dış ilişkilerde AB’nin global bir aktör olmasına da önem verileceğini belirten Başkan, Komisyon’un dış politikada pilot rolü oynaması gerektiğini, hedeflerin gerçekleştirilmesi için AB bütçesinde reforma gidilmesi gerektiğini de ifade etti.
Komisyonun, AB'nin itici gücü olduğunu belirten Barroso, Avrupa Parlamentosu’nun da Komisyon’un “özel ortağı” olduğunu ifade ederek bu iki kurumun “topluluk metodu” ve AB ortak menfaatini korumak için ortak olarak hareket etmesi gerektiğini ortaya koydu.