İTALYA BAŞBAKANI “ÇEKİRDEK AVRUPA” ÖNERİSİNİ YENİDEN GÜNDEME GETİRDİ
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, İrlanda’nın Lizbon Antlaşması’nı tekrar reddetmesi durumunda üye devletlerden oluşan bir grubun “çekirdek Avrupa” oluşturarak Antlaşmayı hayata geçirmeleri gerektiğini belirtti. Birliğin halihazırda oybirliği ile karar almasının güçlüğüne dikkat çeken Berlusconi, mevcut durumun sürdürülemez olduğunun altını çizdi.
İtalya Başbakanı Berlusconi’nin yeniden gündeme getirdiği “çekirdek Avrupa” önerisi daha önce de pek çok defa -özellikle Birliğin bir politika alanında karar alınması konusunda tıkanıklık ortaya çıktığında- ortaya atılmıştı. Ancak bazı akademisyenler ve politikacılar İrlanda Lizbon Antlaşması’nı onaylasa dahi 27’den fazla üyeye sahip olacak bir Birliğin ortak ve hızlı hareket etmesindeki güçlüklere dikkat çekerek ayrı bir yapının oluşturulması gerektiğini belirtiyorlar.
Öte yandan “çekirdek Avrupa” önerisinin İtalya Başbakanı tarafından hatırlatılması şaşırtıcı bulundu. Hatırlanacağı üzere 2004 yılı Ocak ayında Fransa, Almanya ve İngiltere’nin devlet ve hükümet başkanları Irak Savaşı nedeniyle ortaya çıkan görüş ayrılıklarını görüşmek ve bahar dönemi Zirve toplantısı için ortak bir tutum belirlemek üzere bir araya gelmişlerdi. O dönemde Avrupa’nın 4. büyük ekonomisi olan İtalya’nın dışarıda kalması ülkenin Dışişleri Bakanı Franco Frattini tarafından eleştirilmiş, bir grup üye devletin diğerlerinin isteklerini göz ardı ederek karar alamayacağı belirtilmişti.
Avrupa Birliği’nin geleceği ile ilgili tartışmalar sürerken odak noktasında İrlanda’daki referandumun yer aldığı görülüyor. Avrupa Komisyonu’nun İrlandalı üyesi Charlie McCreevy Lizbon Antlaşması’nın reddedilmesi durumunda ülkenin uluslar arası yatırımcıların güvenini sarsacağını belirterek küresel kriz ortamında hükümetin, bankaların ve iş dünyasının uluslararası yatırıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarına dikkat çekti. Konuyla ilgili bir başka açıklama da Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’dan geldi. Barroso Lizbon Antlaşması’nın reddedilmesi yönünde yapılan kampanyaların çok sayıda doğru olmayan bilgi içerdiğini dile getirerek, farklı görüşlere saygılı olduklarını ancak gerçeklerin çarpıtılmaması gerektiği uyarısında bulundu.