İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
28 EYLÜL-4 EKİM 2009

AHMET DAVUTOĞLU, BRÜKSEL’DE TEMASLARDA BULUNDU

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 2 Ekim’de Belçika’nın başkenti Brüksel’de İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn ve Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso ile görüşmelerde bulundu. Görüşmelerde Türkiye'nin reform çalışmaları, "demokratik açılım", Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi süreci, Balkanlar'ın istikrarı, enerji alanında işbirliği, Kıbrıs'taki çözüme yönelik müzakereler, yargı reformu stratejisi ve reform izleme grubunun çalışmaları görüşüldü.

Olli Rehn, Davutoğlu ile görüşmesinde Türkiye’nin Kürt ve Ermeni açılımı gibi önemli adımlar attığını, Ortadoğu’da barışa katkısı bulunacak girişimlerde bulunduğunu belirtti. Rehn, enerji ve Nabucco’ya da değindiklerini kaydetti. Türkiye içinde de yargı reformu gibi önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Komisyon üyesi, basın özgürlüğü konusunu endişeyle izlemeye devam ettiklerini ifade etti. Rehn ayrıca, sosyal ve sendikal haklar konusunu da dikkatle izlemeye devam ettiklerini kaydetti. Kıbrıs konusuna da değinen Rehn, Türkiye’yi kapsamlı çözüm için katkıda bulunmaya davet ettiklerini, Ada’nın birleşmesini ve Kıbrıs’ın diğer üyeler gibi olmasını istediklerini belirtti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Rehn ile siyasi konular hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını bildirerek, Türkiye’deki reform süreci ve demokratik açılım süreci hakkında bilgilendirmede bulunduklarını söyledi. Davutoğlu ayrıca Kıbrıs konusunda, Türkiye’nin en kısa sürede kapsamlı çözüme ulaşılması için kararlı olduğunun altını çizdiklerini kaydetti. Kafkaslarda kapsamlı ve sürdürülebilir barış istediklerini kaydeden Davutoğlu, bu konuda iyimser olduklarını da Rehn’e iletti. Güneydoğu Avrupa’nın barış ve istikrarının da ele alındığı toplantıda, Davutoğlu Balkanların AB’ye entegrasyonuna Türkiye’nin nasıl katkıda bulunabileceği ve Bosna-Hersek’in istikrarını görüştüklerini kaydetti. Davutoğlu, son olarak enerji işbirliği konusundaki görüşmelerine değindi.  Davutoğlu, AB-Türkiye enerji işbirliğinin sadece iki tarafın yararına olmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin AB’ye entegrasyonuna da stratejik katkıda bulunacağını ifade etti.

Davutoğlu Brüksel’de ayrıca düşünce kuruluşlarından Avrupa Politikaları Merkezi / European Policy Center ve TUSKON’un (Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) ortaklaşa düzenlediği toplantıya katılarak “Türkiye ve AB: Dış Politikada Sinerjiyi Yakalamak” başlıklı bir konuşma yaptı.

Davutoğlu konuşmasında Türkiye’nin yerinin Avrupa olduğunu önemle vurgulayarak Brüksel ve Ankara’nın aynı değerleri ve dış politika hedeflerini paylaştığını ifade etti. Avrupa Birliği’nin bölgesel bir güçten global bir aktöre dönüşmesi zorunluluğuna vurgu yapan Davutoğlu, Türkiye’nin yakın zamanda İran, Irak, Suriye ve Afganistan’da izlediği politikaların, Türkiye’nin AB’ye katılması durumunda AB’ye artı bir değer katacağını kaydetti.  Bugün Avrupa Birliği’nin 27 üyesiyle beraber bölgesel bir aktör mü yoksa global bir güç mü olacağına karar vermesi gerektiğine işaret eden Davutoğlu, AB’nin kendisini içinde bulunduğu kıtaya hapsetmesi durumunda Avrupa’da sürdürülebilir bir barış ve refahın temin edilemeyeceğini ifade etti. Diğer taraftan AB’nin global bir güç olarak konumlandırabilmesi için Asya ve Afrika ile stratejik bağlar kurması gerekliliğine dikkat çeken Davutoğlu, AB’nin varlığını devam ettirebilmesi için çok kültürlülüğün yaşamsal olduğunu ve bu yolda Türkiye’nin anahtar bir role sahip olduğunu kaydetti. İstanbul’un Balkanlardan Ortadoğu’ya ve Akdeniz’e kadar çok çeşitli kültürlerden insanların bir araya gelerek yaşama imkanı bulduğu bir yer olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin sahip olduğu bu eşsiz tarihi, kültürel ve coğrafi yapının AB’nin sahip olduğu tarih ve coğrafya ile bütünlük oluşturacağını ve bu birlikteliğin önümüzdeki dönemde karşılaşılabilecek bölgesel ve global sorunlarda ortak bir sinerji yaratacağını dile getirdi. Bundan on yıl önce Avrupalıların Türkiye’nin AB’ye üyeliğini bir risk olarak gördüklerini, bugünse Türkiye’nin AB’ye istikrar getireceğinden söz ettiklerini ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne 153 oyla seçilmesinin Türkiye’nin dünyada gördüğü itibarın önemli bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.