AB LİDERLERİ, DAVOS’TA AB’NİN GELECEĞİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARDA BULUNDU
23-27 Ocak 2013 tarihlerinde Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda görüşen İngiltere Başbakanı David Cameron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB ile ilgili açıklamalarda bulundular. Cameron, geçtiğimiz hafta Londra’da yaptığı İngiltere ve AB hakkındaki konuşmasında gelecek seçimlerden sonra İngiltere’nin AB üyeliği hakkında bir referandum düzenlenmesini istediği yönündeki açıklamasına gelen eleştirilere yanıt verirken, Almanya Başbakanı Merkel ise AB’de reformları hızlandıracak bir "rekabet paktı" oluşturulmasını talep etti.
David Cameron konuşmasında, referandum önerisine gelen eleştiriler üzerine, düşüncesinin Avrupa’ya sırtını dönmekle ilgisi olmadığını aksine Avrupa’yı daha rekabetçi, daha açık ve esnek yapabilmeyi ve İngiltere’yi de güvenli bir biçimde bunun içinde tutabilmeyi tartıştıklarını ifade etti. AB ülkelerinin yarısından çoğunun ortak para birimi avroyu kullandığını ve tek para biriminin olduğu yerde durdurulamaz bir şekilde, ortak bir bankacılık birliğine, ortak bir mali birliğe doğru hareket edilmesi gerektiğini ve bunun avro kullanmayan ülkeler üzerinde büyük etkileri olduğunu belirtirken, avroyu da hiçbir zaman kullanmayı düşünmediklerini bir kez da vurguladı. Cameron, AB’nin hızla değiştiğini ve bunu görmezden gelemeyeceklerini ifade ederken, değişimin sürdüğünü ve yapılan tartışmaların değişimin kendileri için ne anlama geldiğine yönelik olduğunu belirtti.
Cameron’ın açıklamalarına Davos’ta bulunan AB liderlerinden değerlendirmeler geldi. AB Dönem Başkanlığını yürüten İrlanda’nın Başbakanı Enda Kenny, İngiltere’nin AB içindeki merkezi rolünü sürdürmesini istediğini ve bunun küresel bir öneme sahip olduğunu belirtirken, İtalya Başbakanı Mario Monti ise olası bir referandumda konunun açık bir şekilde sorulması halinde İngilizlerin AB içinde kalmak isteyeceğini vurgularken, aksi takdirde iç pazardan ayrılmaları gerekeceğini ifade etti. Hollanda Başbakanı Mark Rutte de İngiltere'nin AB çatısı altında kalması gerektiğini, aksi takdirde ülkenin, AB ile ABD arasında bir yerlerde yalnız başına hareket edeceğini belirtti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ise Davos’taki konuşmasında David Cameron’ın AB’nin rekabet gücünün artırılması gerektiği sözlerine, ortak bir 'rekabet paktı' talebiyle karşılık verdi. Merkel, kalıcı kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM) Avrupa’daki dayanışmanın kuvvetlenmesinin aracı olduğunu, Avrupa Birliği’nde daha fazla bütçe disiplinini öngören mali paktın da mali dayanışmanın güvenceye alınmasının aracı olduğunu kaydetti. Almanya Başbakanı, rekabet gücü için bir paktın eksik olduğunu belirtirken söz konusu paktın içeriğine yönelik olarak üye devletlerin, Avrupa Komisyonu ile sözleşmeler imzalayarak, rekabet gücünü etkileyen gerekli unsurları iyileştirmekle yükümlü olacaklarını belirtti. Bunların ek ücret ve birim emek maliyetleri, araştırma masrafları, altyapı, yönetim birimlerinin etkinleştirilmesi gibi konuları içereceğini ve ulusal parlamentoların bu sözleşmeleri onaylaması gerekeceğini ifade eden Merkel son olarak, Avro Alanı’nın rekabet gücünün, ne kadar iyileşip iyileşmediğinin görülebilmesi için, bu sözleşmelerin bir bağlayıcılığı olması gerekeceğini vurguladı.