TÜSİAD’IN YENİ BAŞKANI BELLİ OLDU
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 43’üncü Genel Kurulu 17 Ocak tarihinde gerçekleştirildi. 2010 yılından bu yana iki dönem TÜSİAD Başkanlığı’nı yürüten Ümit Boyner, Genel Kurul’da görevini Muharrem Yılmaz’a devretti.
Eski Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner açılış konuşmasında kısaca, kendi ilkeleri doğrultusunda hareket ederek çalışmalarını sürdürdüklerini hatırlattı. Yeni başkan Muharrem Yılmaz ise, Boyner’e Başkanlık ettiği dönemde yaptığı çalışmalarla liderlik ve yüksek performans sergileyerek kendilerine örnek olduğunu dile getirip, teşekkürlerini sundu.
Yılmaz ayrıca Türkiye’nin son yıllarda sergilediği ekonomik gelişiminin ve dış politikadaki duruşunun, Türkiye için uluslararası ilişkilerde önemli bir aktör olma yolunu açtığını kaydederken, yapılacaklar listesinde 2013 yılı içinde Meclis’e bağlı Uzlaşma Komisyonu’nun yeni Anayasa çalışmasını tamamlamasını arzu ettiklerini belirtti. Türkiye’nin para ile maliye politikalarındaki disiplinli çalışmasını devam ettirmesinin önemine değinen Yılmaz, bunun yanında düşük büyümeden uzak, sürdürülebilir büyümenin bileşeni olan mikro reformlara ağırlık verilmesini temenni ettiklerini açıkladı.
“AB’deki kriz bitecek; yeni yapılanmada Türkiye de olmalı”
Başkanlık için tek aday olan Yılmaz, konuşmasında Türkiye’nin AB üyelik sürecine de değindi. Durgun seyirdeki üyelik müzakerelerini canlandırmak istediklerini belirten Yılmaz, çağdaş normlara ulaşmanın bir yolu olarak, AB ile müzakere sürecine katkıda bulunacaklarını dile getirerek, AB üyeliğini öncelikli konuları arasında gösterdi. Yılmaz konuşmasında, dünyanın ve AB’nin içinde bulunduğu krizden kurtulacağı inancını vurgularken, kriz sonrası AB’nin yeni yapılanma ile uluslararası sahnede yerini devam ettireceğini; Türkiye’nin de bu sürecin içinde olup, katkı sağlamasının önemli olduğunu belirtirken, bunun için AB üyesi ülkeler ve örgütler ile kapsamlı bir çalışma gerçekleştirmeyi planladıklarını duyurdu.
Yılmaz son olarak, AB üyelik sürecinin Türkiye’de kattığı demokrasinin standartlarını yükselttiğini; Gümrük Birliği’nin ise Türk ekonomisine katkısı düşünüldüğünde, rekabet gücü kazandırdığını ifade etti.