AB genelinde %43,1 oranında gerçekleşen ve bazı üye devletlerde %30’un altında kalan katılım oranı AP üyeleri tarafından kaygıyla karşılanıyor ve çözüm arayışlarına hız veriliyor. Avrupa çapında siyasi rekabetin eksikliği nedeniyle ulusal hükümetlerin cezalandırılması veya ödüllendirilmesi şeklinde tezahür eden AP seçimleri, AB’de ‘demokrasi açığına’ ilişkin tartışmaları da alevlendirdi.
AP Fransız Üyesi Alain Lamassoure, seçimlerde katılım oranının düşük olmasında Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmemiş olmasının da önemli rol oynadığına değinerek, gelecek seçimlerde gerçek AB demokrasisinin işletilebileceği bir ortam yaratılacağını ileri sürdü.
AP Anayasal İşler Komitesi eski Başkanı Jo Leinen, AP seçimleri için yeni bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği yönünde çağrıda bulundu. Ulusal seçim havasında geçen AP seçimlerinin ardından AP üyelerinin, ulusal meclis üyelerinin, hükümetlerin ve Avrupa Komisyonu yetkililerinin katılacağı bir Konvansiyon kurulması gerektiğini ve seçimlerin geleceğine böyle karar verilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi. Leinen’in önerisi, ulus-üstü seçim listelerinin oluşturulmasına odaklanıyor. Buna ek olarak, gelecek seçimlerde partilerin Komisyon Başkanı adaylarını da önceden göstermeleri önerisi getiriliyor. Son olarak, adayların ve listelerin belirlenmesi süreçlerinin daha şeffaf hale getirilmesi üzerinde duruluyor.
Liberal Grup eski Başkanı ve AP Başkanlık adayı Graham Watson ise, belli sayıda AP üyelerinin ‘Avrupa çapında’ oluşturulacak listelerden seçilmesi çağrısını yaptı. Ayrıca, yeni seçilen Parlamento ile AB Konseyi arasında, Komisyonerlerin ulusal hükümetler tarafından mı yoksa AP tarafından mı belirleneceği konusunda bir tartışma başlatılması gerektiği vurgulandı.