Aralık 2009’da Kopenhag’da gerçekleştirilecek olan 15. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı yaklaşırken Avrupa Birliği de iklim değişikliği ile mücadele konusunda çabalarını artırıyor. 19–20 Mart tarihlerinde yapılacak olan AB Konseyi’nde tartışılacak konular arasında AB’nin Kopenhag’da savunacağı pozisyonun belirlenmesi de yer alıyor.
Ancak, AB’nin yeni iklim değişikliği ile mücadele eylemlerinin finansmanının nasıl yapılacağı belirsizliğini koruyor. AB üyeleri arasında iklim değişikliği konusunda farklı yaklaşımlar bulunuyor. İsveç ve Finlandiya gibi bazı kuzey ülkeleri AB’nin Kopenhag’da iklim değişikliği ile mücadele önlemleri konusunda “dünya liderliği”ne soyunması gerektiğini savunurken, küresel mali krizin de etkisiyle bazı AB üyeleri daha muhafazakâr önlemlerden yana görünüyor.
Öte yandan, AB kurumları da iklim değişikliği ile mücadele konusunda kararlılıklarını sergiliyorlar. Son olarak Avrupa Parlamentosu kurum olarak karbon ayak izini 2020 yılına kadar %30 azaltmak için bir eylem planı açıkladı. Plan kapsamında parlamento binalarının enerji verimliliğinin artırılması ve Parlamento üyeleri ve asistanlarının seyahatlerinde havayolu kullanımını gönüllü olarak azaltmaları gibi önlemler yer alıyor.