İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA ADAY ÜLKELERİN İLERLEME RAPORLARINA İLİŞKİN AP RAPORLARI KABUL EDİLDİ

Avrupa Komisyonu tarafından, üç aday ülkenin (Hırvatistan, Türkiye ve Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti) 2008 yılı İlerleme Raporu’na ilişkin hazırlanan Avrupa Parlamentosu (AP) raporları, 11 Mart tarihinde Strazburg’ta görüşülerek 12 Mart’ta yapılan oylama neticesinde kabul edildi.
AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA ADAY ÜLKELERİN İLERLEME RAPORLARINA İLİŞKİN AP RAPORLARI KABUL EDİLDİ

Avrupa Komisyonu tarafından, üç aday ülkenin (Hırvatistan, Türkiye ve Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti) 2008 yılı İlerleme Raporu’na ilişkin hazırlanan Avrupa Parlamentosu (AP) raporları, 11 Mart tarihinde Strazburg’ta görüşülerek 12 Mart’ta yapılan oylama neticesinde kabul edildi.

Hırvatistan: Hırvatistan raporunu kaleme alan Avusturyalı Sosyalist Parlamenter Hannes Swoboda, AB’nin bir sonraki üyesi olmaya en yakın aday olan Hırvatistan’da organize suç ve yolsuzluğun endişe verici boyutta olmayı sürdürdüğünü belirtti. Swoboda, ayrıca, ikili sorunlar nedeniyle müzakerelerin yavaşlamasından ötürü üzüntü duyduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu’nun Genişleme’den Sorumlu Üyesi Olli Rehn, konuya ilişkin açıklamasında, Brüksel’de düzenlenen bir toplantıda Hırvatistan ve Slovenya’nın Dışişleri Bakanlarıyla bir araya geldiğini, ancak iki ülke arasındaki sınır sorununun çözümüne yönelik bir uzlaşmaya varılamadığını açıkladı. Söz konusu sorunun giderilmesine çalışılarak, Hırvatistan’ın AB üyelik müzakerelerindeki tıkanmanın aşılmasını amaçladıklarını belirten Rehn, görüşmelerin gelecekte yeniden başlatılacağını ifade etti. Raportör Hannes Swoboda, Hırvatistan ve Slovenya arasındaki soruna yönelik arabuluculuk görevinde Avrupa Parlamentosu’na danışmadan Komisyon’un tek başına bu görevi üstlenmesi nedeniyle hayal kırıklığı duyduğunu belirterek, Olli Rehn’i sert bir şekilde eleştirdi. Swoboda, Rehn’in önerisinin en iyi çözüm olmadığını belirterek, uluslararası hukuka dayanan bir çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Hıristiyan Demokrat Alman parlamenter Bernd Posselt de
Olli Rehn’e nesnel olması gerektiği çağrısında bulunarak, sınır sorununun 2004 yılında da var olduğunu mevcut durumda müzakere sürecini etkilemesine anlam veremediklerini belirtti.
AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Başbakan yardımcısı Alexandr Vondra da söz konusu tıkanıklığı aşmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

Makedonya: Hollandalı raportör Erik Meijer (GUE/NGL) tarafından hazırlanan raporda, bu yıl içerisinde Makedonya ile müzakerelerin başlatılması için Konsey’e çağrıda bulunulurken; Makedonya da başta Yunanistan olmak üzere komşularıyla ilişkilerini geliştirmeye davet edildi. Alexandr Vondra, Olli Rehn ve Erik Meijer tarafından yapılan ortak açıklamada, Makedonya’da Mart’ta gerçekleştirilecek seçimlerin demokratik ve serbest olması gerektiğine dikkat çekildi. Katılım müzakerelerinin başlatılmamasından ötürü üzüntü duyulduğu belirtilirken, öncelikle, Makedonya’nın seçimlerde uluslararası standartlara erişmesinin önemi vurgulandı.

Türkiye Raporu, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda Onaylandı

Hollandalı Hıristiyan Demokrat Parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye raporu, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda 52 ret oyuna karşılık 528 oyla kabul edildi.  Oturumda söz alan AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Başbakan yardımcısı Alexandr Vondra, Türkiye’de reform sürecine ilişkin olarak 2008 yılında istenilen ilerlemenin kaydedilmediğini belirtti ve siyasi kriterlere ağırlık verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Vondra, ayrıca, başta AB enerji güvenliği olmak üzere, Türkiye’nin stratejik önemini vurguladı ve Ankara’nın Nabucco boru hattı projesine tam destek verdiğinin altını çizdi. Raportör Ria Oomen-Ruijten, temel özgürlüklere saygı gösterilmesini vurgulayarak, katılım müzakerelerinde ilerlemenin kaydedilebilmesi için Türkiye’nin gerekli adımları atacağına inandığını belirtti. Hollandalı Sosyalist Parlamenter Jan Marinius Wiersma ise, halihazırda
G. Kıbrıs tarafından engellenen enerji faslı dahil olmak üzere, müzakerelere yeniden ivme kazandırılmasını ümit ettiklerini ifade etti.

Kabul edilen değişiklik önergelerinin neticesinde raporun nihai halinde aşağıdaki ifadelere yer verildi:

  • Başta DTP olmak üzere, 2008 yılında iki parti hakkında açılan kapatma davalarından ötürü üzüntü duyulduğu belirtiliyor;
  • Seçimlere katılan tüm partilerin seçim komisyonunda temsil edilmesi için gerekli adımların atılması yönünde Türk makamlarına çağrıda bulunuluyor; 
  • Türk makamları, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporlarının yanı sıra Başbakanlık Teftiş Kurulu raporlarında yer alan bulguları tam olarak izlemeye davet ediliyor ve Hrant Dink’in öldürülmesi gibi çözümlenemeyen davalar değerlendirilirken Ergenekon’un bu tür olaylarda rolü olduğu tezinin daha çok ciddiye alınması gerektiği görüşü dile getiriliyor;
  • Hükümetin son girişimlerinin ve hükümet ile Alevi liderleri arasında çeşitli konulara (Alevi ibadet yerleri ve Sivas katliamına ilişkin bir anıt kurulması) ilişkin sürdürülen girişimlerin memnuniyetle karşılandığı belirtiliyor; Alevilerin endişelerinin giderilmesi ve din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması için Türk hükümetine çağrıda bulunuluyor; Mor Gabriel manastırının kamulaştırılmasına ilişkin planlardan endişe duyulduğu belirtiliyor;
  • Türkiye’nin eğitim ve kültür alanında kaydettiği ilerlemelerden memnuniyet duyulduğu belirtilerek, Türk üniversitelerinde Ermeni ve Kürt çalışmaları bölümlerinin açılması planları iyi niyet göstergesi olarak nitelendiriliyor ve bu alanlarda somut adım atılmasının beklendiği ifade ediliyor;
  • Üye Devletler, öğrenci, akademisyen ve iş adamlarına yönelik vize kısıtlamalarını hafifletmeye davet ediliyor;
  • Türk hükümetinin ve yargı makamlarının, ’yeşil sermaye’ olarak adlandırılan şirketlerce ya da ’Deniz Feneri’ davasında olduğu gibi yardım kuruluşlarınca dolandırılan AB vatandaşı ya da AB’de ikamet eden mağdurları ilgilendiren davalarda, AB Üye Devletleri ve makamları ile daha fazla işbirliği yapmaları gerektiği ifade ediliyor;
  • Rusya ve Gürcistan arasında çıkan çatışmanın ardından, başta İstikrar Paktı önerisi olmak üzere, Türkiye’nin üstlendiği etkin ve yapıcı rolden memnuniyet duyulduğu belirtiliyor;
  • TBMM tarafından Kyoto Protokolü’nün onaylanmasının memnuniyetle karşılandığı belirtiliyor.

Hatırlanacağı gibi taslak Türkiye raporu ilk olarak 21 Kasım tarihinde açıklanmış, 11 Şubat tarihinde ise AP Dışişleri Komitesi’nde kabul edilmişti.                                                                    

(Konuya ilişkin ayrıntılı haberlere 20-24 Kasım 2008 tarihli ve 9-15 Şubat tarihli                   İKV e-bülteninden erişilebilir).   

Raporun İKV tarafından yapılan gayri resmi çevirisine www.ikv.org.tr adresinden ulaşılabilir. 

Diğer Yazılar