Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi, 12 Kasım perşembe günü yayınlanan, finansal krizin havacılık sektörü üzerindeki etkilerini inceleyen raporunda, 2010 yılının ilk dönemlerinde hava trafiğinde cılız bir büyüme gerçekleşeceğini öngörüyor. 2010 yılının ikinci yarısı itibariyle toparlanmanın daha sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşeceği düşünülüyor.
2009’un ilk dönemlerinde kaydedilen düşüş yolcu trafiğinde yüzde 7, navlunda ise yüzde 15 oranındaydı. Bu, Avrupa havalimanlarındaki yolcu sayısında, bir önceki seneye göre 105 milyonluk bir düşüşe tekabül ediyor. Raporun onaylanmasıyla birlikte, Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi, ulusal otoritelere ve Avrupa kurumlarına, havacılık endüstrisine ek masraflar yüklemeden hava trafiğindeki toparlanmayı teşvik etmeleri ve politikalarını uzun vadeli sorunlar üzerine yoğunlaştırmaları çağrısında bulunurken, Avrupa’daki havacılık sektörüne yeni bir ivme kazandırmak için gerekli önlemlerin kabulüne yönelik talebini yineliyor.
Yukarıda sözü edilen amaçlara paralel olarak, yolcuların yanlarında bulundurabilecekleri sıvı miktarı üzerinde halen uygulanan kısıtlamaların kaldırılması tavsiye ediliyor. Üye ülkelerin, Avrupa düzeyindeki mevcut yasaları tamamlamak adına hava güvenliği önlemlerini finanse etmesi, havacılıkla ilgili ulusal vergilerin kaldırılması (özellikle İngiltere, Fransa ve İrlanda’da uygulanan) ve hava navigasyon hizmetlerinin serbestleştirilmesinin gerekliliği üzerinde duruluyor. Rapor, hava trafiğinin iyileştirilmesinin teşvik edilmesi amacıyla bölgesel havalimanlarından yeni uçuşların gerçekleştirilmesinde başlangıç maliyeti yardımına ilişkin izin verilen sürenin 3 yıldan 5 yıla çıkarılmasını ve Avrupa hava pazarının genişletilmesini tavsiye ediyor. Raporda Pan-Avrupa ve Akdeniz Havacılık Alanının 2010 itibariyle kurulabilmesi için Avrupa Birliği’ne komşu ülkelerle yürütülen müzakerelere hız kazandırılması yönünde çağrıda bulunuluyor. Benzer şekilde Atlantik ötesi hava trafiğinin tamamen serbestleştirilmesi amacıyla (mülkiyet hakları ve kontrol önlemleri de dâhil olmak üzere) ABD ile de müzakerelerin yürütülmesi isteniyor. Benzer müzakerelerin Çin, Brezilya, Rusya ve Hindistan ile de yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor.
Raporda belirtildiği şekliyle, stratejinin kabul edilmesinin üzerinden 6 aydan fazla bir süre geçtikten sonra, söz konusu önlemler meşru ve haklı olmaya devam edecek ve bu önlemler bütün Avrupa hava sisteminin uygulanabilirliği ve uzun vadeli rekabet edilebilirliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunacak.