Türkiye’nin AB adaylık statüsünün onaylandığı 1999 Helsinki Zirvesi’nden beri her dönem başkanlığı sırasında bir kez düzenlenen Türkiye-AB Troykası bakanlar toplantılarını sonuncusu 26 Kasım Perşembe günü İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıya Türkiye’deki siyasi reform sürecini tartışmak üzere Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanında AB dönem başkanı İsveç'i temsilen Dışişleri Bakanı Carl Bildt, bir sonraki dönem başkanı İspanya adına AB Devlet Sekreteri Diego Lopez Garrido, Avrupa Komisyonu’nu temsilen Marc Pierini ve AB Konseyi yetkilileri katıldı.
Toplantıda gündemin en önemli maddelerinden biri AB tarafının Türkiye’nin fiilen Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıması anlamına gelen ek protokolü uygulamasının gerekliliğini tekrarlamasıydı. Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmamasının ele alınacağı 10 – 11 Aralık’ta düzenlenecek AB zirvesi öncesinde gerçekleşen toplantı zamanlama açısından büyük önem taşımaktaydı. Bağış, toplantıda AB adaylık sürecinde Türkiye’nin önüne çıkarılan engellerin Türk halkı üzerinde olumsuz bir etki bıraktığından ve Türkiye’nin gerekli reformları yerine getirmesindeki azminden bahsetti. Davutoğlu da Türkiye’nin üye olduğu bir AB'nin gerçek anlamda küresel bir çekim alanı haline gelme vizyonunu paylaştıkları için AB Troykasına teşekkür ettiğini söyledi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'e özellikle teşekkür etmek istediğini vurgulayan Davutoğlu, Bildt'in bakanlığı boyunca Türkiye'nin AB ilişkilerine her zaman katkıda bulunduğuna işaret etti. İsveç Dışişleri Bakanı Bildt ise Avrupa Parlamentosu’nun genişleme toplantısından geldiğini, toplantıda, Türkiye'ye karşı olanlar olduğu gibi destekleyenlerin de bulunduğunu ifade ederek, "Türkiye'nin reform süreciyle ilgili yaptığı atılımlar ele alındı. Özellikle demokratik açılım konusuna özel önem veriyoruz ve yakından takip ediyoruz. Bu açılımın Türkiye'yi AB'ye daha yakınlaştıracağına inanıyoruz" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran'ın uluslararası toplumla kaynaşmasına önem verdiklerini belirterek, "Dolayısıyla bu konularda elimizden gelen katkıyı sağlamak istiyoruz. Bölgenin karşılıklı gerilimlere dayalı bir atmosferden kurtulması lazım" dedi.