İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
2-8 HAZİRAN 2008

ANAYASA MAHKEMESİ, YÜKSEK ÖĞRENİMDE KILIK KIYAFET SERBESTÎSİNE İLİŞKİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ İPTAL ETTİ

Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokratik Sol Parti’nin (DSP) başvuruları ile açılan ve türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına yönelik Anayasa değişikliğini iptal etti ve yürürlüğünü durdurdu. Anayasa Mahkemesi, davaya ilişkin olarak 5 Haziran günü yaptığı toplantının ardından yaptığı yazılı açıklamada, 9 Şubat 2008 günlü ve 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair Kanun'un 1. ve 2. maddelerinin, Anayasa'nın 2, 4. ve 148. maddeleri gözetilerek iptal edildiği ve yürürlüğünün durdurulduğu belirtildi.

Anayasa'nın 2. maddesi, 'Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir hükmünü içeriyor. Anayasa'nın ''değiştirilemeyecek hükümler'' başlıklı 4. maddesinde ise, Anayasa'nın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümlerin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği belirtiliyor. Anayasa’nın 148. madde ise, Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenliyor.

Hatırlanacağı üzere, söz konusu değişiklik kapsamında, Anayasa’nın kanun önünde eşitlik başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına “her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenerek madde ''Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.'' şeklinde düzenlenmişti. Söz konusu değişiklik ile, Anayasa'nın, 'Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi başlıklı 42. maddesi de değiştirilerek, maddeye, ''Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir'' şeklinde yeni bir fıkra eklenmişti.

Karar ile ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, söz konusu kararın, hukuki sürecin bir parçası olduğunu ve bu karara her hangi bir şey ilave etmek istemediğini belirtirken; Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, gerekli değerlendirmelerin yapılması için gerekçeli kararın görülmesi gerektiğini belirtti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, Anayasa Mahkemesinin kararının, çözümsüzlüğe itilerek kanayan bu toplumsal yarayı derinleştirdiğini savundu. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğunu ve buna herkesin saygı duymak durumunda olduğunu ifade etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise, Anayasa Mahkemesinin kararıyla ilgili olarak, Anayasa ile çelişen, Anayasa’yı aşmaya çalışan ve değiştirilemez maddelerinin arkasından dolanarak sonuç almaya odaklanan girişimlerin gerçekleşememesini umut ettiğini dile getirdi.

Konu ile ilgili olarak düzenlendiği basın toplantısında konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan ise, söz konusu kararın, erkler arasında bulunması gerekli olan karşılıklı, güvenli, ahenkli ve uyumlu işleyişe uygun bir sonuç doğurmadığı söyledi. Bu kararla kuvvetler ayrılığı ilkesinin sorgulanabilir hale geldiğini vurgulayan Toptan, kararın Türkiye’de demokrasinin gelişimi açısından kaygı verici olduğunu söyledi.