Uluslararası Kriz Grubu tarafından hazırlanan “Kıbrıs Sorununun Çözümü: Şimdiye Dek En İyi Fırsat” başlıklı Rapor 23 Haziran 2008 tarihinde açıklandı. Raporda, 21 Mart ve 23 Mayıs tarihlerinde KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve GKRY Lideri Dimitris Hristofyas arasında gerçekleştirilen görüşmelerle başlayan sürecin, yakın gelecekte adanın yeniden birleşmesi için son fırsat olduğu ifade ediliyor. Aynı zamanda, KKTC vatandaşları tarafından kabul edilmesine rağmen GKRY tarafından reddedilen Annan Planı sonrasında bölünmeyi teşvik eden birçok etmenin ortaya çıktığı belirtiliyor. Yürütülen görüşmelerin başarısız olması durumunda söz konusu etmenlerin daha da güçleneceği ve sonuçta oluşacak güvensizlik ortamının Türkiye-AB ilişkilerine zarar vereceği üzerinde duruluyor.
Raporda aynı zamanda, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümü bağlamında oynadığı önemli role değiniliyor ve yapıcı tutumunu koruması çağrısında bulunuluyor. Bu çerçevede, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) açılan kapatma davasının Kıbrıs’taki ilerlemeyi durdurmayacağı vurgulanıyor. Öte yandan, GKRY siyasetindeki değişikliklere rağmen Türkiye’nin Rum yönetimine güvensizlik duymaya devam ettiği öne sürülüyor ve iki taraf arasında iletişimin başlatılmasının gerektiği ifade ediliyor.
Raporun öneriler bölümünde, GKRY’ye, KKTC’ye uygulanan kültürel, sportif ve eğitime ilişkin kısıtlamaların kaldırılması konusunda olumlu adımlar atması çağrısı yapılıyor. Bu kapsamda, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün uygulanmasının önemi vurgulanıyor. Öte yandan, GKRY’nin, Türkçenin AB’nin resmi dillerinden biri olması ve Kıbrıslı Türklerin 2009 Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılması için girişimlerde bulunması gerektiği belirtiliyor. Son olarak GKRY’nin, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini destekleyecek şekilde yapıcı adımlar atmasının öneminin altı çiziliyor.
KKTC’ye yönelik önerilerde, çalışma grupları ve teknik komitelerin faaliyetlerinde esneklik gösterilmesine ve Kuzey’deki Rum malları üzerinde yapılan inşaat faaliyetlerinin durdurulmasına yer veriliyor. Türk hükümetine ise, adadaki askerlerin sayısının azaltılması çağrısı yapılıyor. Aynı zamanda, havaalanları ve limanların GKRY’ye açılması öneriliyor.
AB üye devletlerine yapılan çağrıda, iki lidere de aktif siyaset yoluyla ulaşılması gerektiğine yer veriliyor ve Türkiye’nin AB’ye yakınlaşmasının desteklenmesinin bu sürece olumlu katkı sağlayacağı belirtiliyor. Ayrıca, kapsamlı bir ekonomik paket hazırlanması ve adada barışın sağlanmasının ardından özellikle mülkiyete ilişkin sorunların çözülmesine destekte bulunulması öneriliyor. Son olarak, Birleşmiş Milletler tarafından Kıbrıslı Türk ve Rum yetkililer tarafından desteklenecek bir danışman atanması çağrısında bulunuluyor.
Bilindiği üzere siyasi krizlere çözüm önerileri sunmak amacıyla kurulmuş bir sivil toplum örgütü olan Uluslararası Kriz Grubu, uluslararası siyaset alanında tanınmış kişiler tarafından 1995 yılında kuruldu. Grup, çalışmalarını hükümetlere öneriler sunmak ve dünyada yaşanan krizlere çözüm bulmak amacıyla yürütüyor.