Avrupa Merkez Bankası (AMB) 13 Kasım tarihinde yaptığı toplantıda aldığı kararlar doğrultusunda, Avro temel faiz oranını yarım puan azaltarak %3,25’e indirdi. İngiltere’de ise, Merkez Bankası faiz oranını 1,5 puan azaltarak %3’e çekti. Söz konusu kararın aşağıdaki üç noktada etkisi olması bekleniyor:
- Uzmanlar, AMB’nin Aralık ayında indirime devam ederek faiz oranını %2,5’e ve hatta %2’ye kadar çekeceğini tahmin ediyor. AMB Başkanı Jean-Claude Trichet de, karardan sonra düzenlenen basın toplantısında “bu indirimi başka indirimlerin takip etmeyeceğinin ihtimal dışı olduğunu söyleyemem” demek suretiyle bu görüşlere ağırlık kazandırdı. Trichet devamla, toplantıda 0,75 puanın da tartışıldığını ancak 9 hükümetin şimdilik 0,5 puanı yeterli bulduğunu; 1,0 puanlık indirimin ise hiç gündeme gelmediğini de belirtti. AB’de faiz indirimlerinin reel ekonomi üzerindeki etkisi ortalama 6 ay sonra hissedilmeye başlıyor.
- AMB’nin yaptığı bu son faiz indirimi, Amerikan Merkez Bankası’nın geçen hafta yaptığı ve Avro’nun aniden değer kazanmasına yol açan 1,0 puanlık indirime ve Japon Merkez Bankası’nın %0,30’luk indirimine bir tepki olarak görülüyor. Buna rağmen Avro faizi halen ABD, İngiltere, Japonya ve Çin’in üzerinde bulunuyor.
- AMB kararından hemen önce İsviçre Merkez Bankası da aldığı bir kararla, bankalar arası borç verme faizi oranının dalgalanma marjını 0,5 puan düşürme kararı aldı ve bu, bankalar arası borçlanmaya %2,5’lik bir üst sınır getirdi. Bu faiz oranı Amerikan Merkez Bankası’nın bankalar arası borçlanmaya uyguladığı faizin iki katı; Avro Bölgesinin ise üç katıdır. Sonuç olarak, bankalar arası faiz oranı Avrupa’da ABD’ye göre; Avro Bölgesinde ise hem ABD’ye hem de İngiltere ve İsviçre’ye göre daha yüksektir.
AMB fiyat istikrarı konusunda iyiye doğru gelişmeler olduğunu düşünüyor. Geçtiğimiz yaz aylarında %4 ile zirve yapan ve Ekim ayında %3,2’ye gerilemiş bulunan enflasyonun 2009 yılında tamamen kontrol altına alınacağı ve yıl sonuna dek %2,5’in altına ineceği tahmin ediliyor. Enflasyondaki düşme, hammedde fiyatlarında Ekim ayında başlayan ani düşüşe (%35’den fazla) ve Avro Bölgesinde başlayan ekonomik yavaşlamaya bağlanıyor.