KOMİSYON BÜYÜME VE İSTİHDAMA YÖNELİK EKONOMİ KURTARMA PLANINI SUNDU
Komisyon 26 Kasım 2008 tarihinde yayınladığı bir bildiriyle bir ekonomik önlemler planı sundu. Söz konusu plan ile ülke bazında alınan önlem ve gerçekleştirilen faaliyetlerle Birlik bazında harekete geçirilmesi planlanan araçlar ortaya koyuluyor. Plan, resesyonun önlenmesi ve tüketiciyle iş dünyasının güveninin tesis edilmesi amacını taşıyor. Plan kapsamında ülke bazında alınan ve alınacak önlemlerin koordine edilmesi amaçlanırken buna ilave olarak Birlik bazında alınacak önlemler belirleniyor. Konsey’de 11-12 Aralık’ta tartışılacak kurtarma planı Lizbon Stratejisi hedefleri ve İstikrar ve Büyüme Paktı kurallarına paralel olarak ortaya koyuluyor.
Planda Komisyon Lizbon stratejisi öncelikleri kapsamında 10 öneri ortaya koyuyor. Bunlar: 1. Avrupa Sosyal Fonu ve Globalleşme Uyum Fonu (Globalisation Adjustment Fund) aracılığıyla istihdamı destekleyici önlemler 2. İstihdama talebin artırılması (Düşük nitelikli işçilerin istihdam edilebilirliğinin artırılması amacıyla işveren üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve işgücü yoğun hizmetlerdeki KDV oranlarında indirim sağlayan direktifin çıkarılması.) 3. İş dünyasının finansmana erişiminin geliştirilmesi (AYB, KOBİ’lere kredi hacmini genişletiyor, Komisyon, menkul kıymetlerde sermaye yatırım sınırını 2,5 milyon Avro artırmak ve üye ülkelere şirket kredilerinin verilmesinde daha fazla hareket alanı sağlamak suretiyle devlet yardımlarına ilişkin karar mekanizmasını hızlandırmaya yönelik bir paket planlıyor. 4. İdari yüklerin azaltılması ve girişimciliğin geliştirilmesi (mikro işletmelerde yılık hesapların düzenlenme zorunluluğunun kaldırılması, kamu ihalelerine başvuruların kolaylaştırılması ve özel sektörün kamudan tahsilat süresinin bir aya indirilmesi gibi) 5. Avrupa’nın altyapısının modernleştirilmesi için yatırımların artırılması (özellikle, Trans Avrupa enerji ağları ve geniş bant altyapı projeleri ile Trans-Avrupa ulaştırma projeleri (TEN-T)) 6. Yapılarda etkin enerji kullanımının artırılması 7. “Yeşil ürünlerin” hızla kullanılmasını geliştirme 8. AR-GE, yenilik yaratma ve eğitim yatırımlarının artırılması 9. Araba ve yapı alanlarında temiz teknolojilerin geliştirilmesi 10. Herkes için hızlı internet erişiminin artırılması.
Planda bütçe desteği olarak 200 milyar Avro ayrılıyor (AB GSYİH’sının %1,5’i). Bunun 170 milyarının üye ülkelerin bütçelerine destek olarak (AB GSYİH’sının %1,2’si) ve 30 milyarın da Avrupa Yatırım Bankası ve AB bütçesine ayrılması öngörülüyor.
Üye ülkeler Aralık sonuna kadar ekonomi kurtarma ve kamu finansmanı planlarını içeren istikrar ve yakınsama programlarını Komisyona sunacaklar. Komisyon ise söz konusu veriler ve ekonomi tahminleri her üye ülkenin, kısa vadede bütçe açıklarının azaltılmasına yönelik önlemler, orta vadede bütçe politikalarının geliştirilmesi ve kamu finansmanının uzun vadeli sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik önlemler alınması olmak üzere 3 hedef doğrultusunda durumunu saptayacak ve önerilerde bulunacak.
Düşük talebi canlandırmak amacıyla üye ülkelerin bütçe harcamalarını artırma yönünde gerekli düzenlemeleri zamanında ve acilen yapmaları gerekiyor. Bu çerçevede üye ülkelerin sadece 2009-2010 arası iki yıllık dönem için bütçe harcamalarını artırması, ancak bu dönemden sonra istikrar ve büyüme paktının orta vadeli hedeflerine uymaları gerekiyor.
Vergi indirimleri ve ilave kısa vadeli harcamalar da düşünülebilecek önlemler arasında bulunuyor. Ancak Komisyon başkanı Barroso AB ülkelerinde KDV indirimlerinde bir örnek bir çözüm bulunmasının mümkün olamayacağını her ülkenin durumunun faklı olması nedeniyle bunun üye ülkelerin inisiyatifine bırakılması gerektiğini belirtti: Barrosso, her üye ülke için aynı ekonomi politikasının uygulanamayacağına ancak koordinasyonunun sağlanabileceğine de işaret etti.
Bu kapsamda dolaylı vergi oranlarının geçici olarak indirilmesi, mevcut yüksek risk primlerine karşı teminat verilmesi, kredi destekleri de yer alıyor. Söz konusu önlemlerin alınması sırasında bazı üye ülkeler 2009 ve 2010’da %3 kamu açığı sınırını aşabileceğinden Komisyon aşırı bütçe açıklarının, ekonominin toparlanmasına paralel olarak değerlendirileceğini belirtti. AB istikrar ve büyüme paktında, kural olarak, GSYİH artış hızının negatif olması, yani büyümede azalma ya da üye ülkelerin kontrolü dışında olağanüstü gelişmelerin olması halinde aşırı bütçe açıkları mazur görülebiliyor.