AVRUPA KOMİSYONU’NUN GENİŞLEMEDEN SORUMLU ÜYESİ OLLİ REHN TÜRKİYE’DEKİ SON DÖNEM GELİSMELERİ DEĞERLENDİRDİ
Konuşmanın Türkiye’ye ilişkin bölümünün çevirisi aşağıda yer almaktadır :
"Türkiye’de şu an laiklik ve demokrasi konuları etrafında giderek artan kutuplaşma nedeniyle çok hassas bir siyasi ortam bulunmaktadır. Siyasi partiler arasında, geçen ay gerçekleşen tartışmalar neticesinde Cumhurbaşkanlığı adayına ilişkin bir uzlaşma sağlanamamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, yapılan laiklik tartışmalarından endişe duyduklarını belirten bir açıklama yapmış ve koşulların gerektirmesi halinde harekete geçeceğini vurgulamıştır. Buna karşılık ben de, derin endişe duyduğumu ifade eden ve sivil güçlerin ordu üzerindeki üstünlüğünü hatırlatan bir açıklama yapmış bulunuyorum. AB üyesi olmak isteyen bir ülke, Kopenhag kriterlerinin bir parçası olan laik ve demokratik ilkelere saygı göstermelidir.
Öncesinde yaşanan olumsuz olaylara rağmen, tüm taraflar Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı göstermelidir. Ülkede siyasi ve ekonomik istikrarın korunması için devlet kurumlarına saygı gösterilmesi gerekmektedir.
Şu anda dikkatler 22 Temmuz tarihinde yapılması planlanan erken genel seçimlere yönelmiştir. Buna paralel olarak, anayasal değişiklik paketi halihazırda Meclis’te tartışılmaktadır.
Avrupa, Türkiye’ye karşı sabırlı ve ihtiyatlı davranmalıdır. Türkiye, zor fakat tarihi bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Türkiye, bu krizden daha demokratik ve güçlü bir anayasal çerçeveyle çıkabilir. Yeni Meclis ve Cumhurbaşkanı ile reform sürecinde yeni bir başlangıç yapılabilir. Bu, ortak hedefimiz olan, Türkiye’nin AB’ye katılımı için şarttır."
Bilindiği gibi önceki günlerde Türkiye’de yaşanan gelişmelerle ilgili Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da açıklama yapmış ve Türkiye'nin birgün AB'ye katılabileceğini umduklarını, ancak bunun için Türkiye'nin önce gerçek bir Avrupalı olması gerektiğini savunmuştu. Bu konunun, üyelik müzakerelerinin bir parçasını oluşturduğunu söyleyen Barroso, bazı zorlukların bulunduğunu, ancak Türkiye'de geçen yıllar içerisinde çok büyük bir ilerleme kaydedildiğini belirtmişti. Barroso, ayrıca Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik umutlarının, Türkiye'de reformların devam etmesini ve modern, demokratik ve hukuka tamamen saygılı bir Türkiye isteyenlere yardımcı olduğunu ifade etmişti.
Konuya ilişkin olarak AB Dönem Başkanı Almanya tarafından yapılan yazılı açıklamada ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Anayasa Mahkemesi sürecinin dış etkilerden bağımsız olması gerektiği belirtildi. Açıklamada, politik arenada sorumluluk sahibi olan tüm kurumların, Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci içinde Anayasa’da güvence altına alınan demokrasi ve hukuk çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.