TÜRKİYE – AB TROYKASI TOPLANDI
AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi kapsamında, Türkiye – AB Troyka toplantısı 20 Kasım 2007 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirildi. Dışişleri Bakanları seviyesinde gerçekleştirilen toplantıya, Dış İşleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB Dönem Başkanı Portekiz’in Dışişleri Bakanı Louis Amado, bir sonraki AB Dönem Başkanı Slovenya’nın Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ve Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana katıldı.
AB-Türkiye Troyka toplantısının öncelikli gündem maddelerini Türkiye-AB ilişkileri ve PKK sorunu ile Türkiye’nin K. Irak’a yönelik olası sınır ötesi harekatı oluşturdu. Toplantıda Ortadoğu barış süreci ve Kıbrıs konularının da görüşüldüğü belirtildi.
Toplantı sonrasında gerçekleştirilen ortak basın toplantısında konuşan Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile özellikle reform süreci ve Türkiye'nin bölgesindeki barış ve istikrarı ilgilendiren konularda kapsamlı bir görüşme yaptıklarını söyledi. Irak’ın kuzeyine yerleşen PKK'nın Türkiye'ye saldırılarda bulunduğu ve Türkiye'nin vatandaşlarını koruma ve güvenliğini sağlama ihtiyacını anladıklarını belirten Rehn, soruna Irak ve Türkiye arasında siyasi çözüm bulunması beklentisini dile getirdi.
Kıbrıs konusuna değinen Rehn, Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini kaydederek, Kıbrıs'ta BM öncülüğünde ciddi ve kapsamlı müzakerelerin başlatılması çağrısında bulundu. Türkiye ile müzakere sürecinin ilerletilmesi ihtiyacına da değinen Rehn, Aralık ayında teknik açıdan hazır olan iki fasılda müzakerelerin açılması gerektiğini söyledi.
Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) kapatma davası açılmasıyla ilgili bir soru üzerine ise Olli Rehn, dava hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını, süreci yakından izlediklerini, AB’nin demokrasi ve çoğulculuğa taraf olduğu gibi, terör örgütüyle doğrudan veya dolaylı her türlü bağlantı kurulmasına karşı olduklarını söyledi. Olli Rehn ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın DTP hakkında açılan davayla ilgili yaptığı açıklamayı, Avrupa demokrasisine uygun şekilde sorumlu yaklaşım olarak gördüğünü ifade etti.
AB Dönem Başkanı Portekiz’in Dışişleri Bakanı Louis Amado ise, Türkiye ile bu yıl içinde iki faslın müzakerelere açılmasını mümkün gördüklerini ifade etti. Amado, siyasi engellerin ortadan kaldırılması durumunda, müzakerelerin açılacağı hükümetlerarası konferansın 18 Aralık 2007 tarihinde düzenlenebileceğini söyledi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise görüşmelerin yapıcı ve olumlu geçtiğini söyleyerek PKK’ye karşı mücadelede AB Dönem Başkanı Portekiz ile Avrupa Komisyonu’ndan destek gördüklerini ifade etti. Irak ile yürütülen işbirliği ile ilgili olarak Babacan, Türkiye’nin Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine önem veren bir ülke olduğunu, terörle mücadelede siyasi iradeyle fiziksel kapasitenin birleşmesi gerektiğini söyledi. K. Irak’taki bölgesel yönetimde ise söz konusu iradenin görülmediğini belirten Babacan, ABD ile işbirliği içinde olduklarını dile getirdi. Türkiye’nin terör ile mücadelede karalı olduğunu vurgulayan Babacan, bu konuda uluslararası toplumdan dayanışma ve destek istediklerini söyledi.
Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak ise Babacan, öncelikli hedefin kapsamlı bir çözüme ulaşılması olduğunu ifade etti. AB’yi kullanarak Türkiye'den tek taraflı adım beklemenin fayda getirmeyeceğini vurgulayan Babacan, AB'li muhatapların da sorunun ancak BM çatısı altında çözülebileceğine inandıklarını gördüğünü söyledi.
