Geçtiğimiz hafta, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) gündeminde Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Štefan Füle görüşmesi, Füle’nin Fransa Senatosu'nun Dışişleri ve Avrupa İşleri Komisyonlarının ortak oturumunda yaptığı konuşmada Fransa’nın Türkiye’nin üyelik müzakerelerindeki beş başlık üzerindeki vetosunu kaldırması yönündeki talebi yer aldı.
T.C. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, Brüksel temasları çerçevesinde 4 Aralık’ta Štefan Füle ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Füle, Türkiye'nin kaydettiği gelişmelerden memnuniyet duyduğunu belirtirken, 3’üncü Yargı Paketi, ombudsmanlık yasası, insan hakları eylem planı, anadilde savunma hakkının yasalaşma süreci ve hapishanelerdeki açlık grevlerinin sona erdirilmesine de değindi. Sadullah Ergin ise konuşmasında önümüzdeki süreçte 4’üncü yargı paketi, insan hakları eylem planı, ceza infaz kurumlarındaki koşulları iyileştirici düzenlemeler ve anadilde savunmanın da dahil olduğu yasama çalışmalarının gündemlerinde olacağını ifade etti. Mayıs ayında müzakere sürecine ivme kazandırmak üzere başlatılan Pozitif Gündem girişimi çerçevesinde oluşturulan sekiz çalışma grubundan biri olan “Yargı ve Temel Haklar” çalışma grubunun yakın zamanda ikinci toplantısını gerçekleştirdiğini hatırlatan Füle, bu faslın açılmasının, katılım müzakereleri için çok önemli olacağını vurguladı.
4 Aralık 2012 tarihinde Fransa Senatosu'nun Dışişleri ve Avrupa İşleri Komisyonlarının ortak oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Komisyon Üyesi Füle, Fransa’ya Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı döneminde üyelikle doğrudan ilişkili olduğu gerekçesiyle bloke ettiği beş fasıl üzerindeki blokajını kaldırması çağrısında bulundu. Türkiye'nin ekonomisi, stratejik konumu ve özellikle Suriye'deki kriz ve Türkiye'nin mülteciler konusunda üstlendiği görev ile Avrupa Birliği için önemine dikkat çeken Füle, Türkiye ile işbirliği için en etkin çerçevenin katılım süreci olduğunu vurguladı. Katılım sürecinin neredeyse durma noktasına geldiğini ifade eden Füle, resmi müzakerelere devam edilebilmesi için, birkaç yıldır üye ülkeler arasında fikir birliği sağlanamaması sebebiyle sekteye uğrayan müzakere başlıklarında çalışmalara geri dönmenin önemli olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz günlerde AB gündemindeki en önemli gelişme ise, AB’nin 60 yıldır Avrupa’da barışın, demokrasinin, insan haklarının ilerletilmesinde oynadığı rolden dolayı layık görüldüğü Nobel Barış Ödülü’nün 10 Aralık 2012 tarihinde Oslo’da düzenlenen törenle AB’nin en önemli üç kurumunun başkanına takdim edilmesi vardı. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barosso birer konuşma gerçekleştirirken, birçok Üye Devletin lideri de törene iştirak etti.
Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta diliyoruz.