Avrupa Temel Haklar Şartı, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi başkanları tarafından 12 Aralık 2007 tarihinde Strazburg’da imzalandı. AP’de gerçekleşen ve bazı Parlamenterlerin protesto ettiği imza töreninde konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Şart’ın imzalanmasıyla insan onuru, temel özgürlükler, eşitlik, dayanışma, vatandaşlık ve adalet gibi önemli alanlarda Avrupa vatandaşlarının haklarının güçlendirildiğini ve Avrupa bütünleşmesinin bir adım daha ileriye taşındığını kaydetti. AB Konseyi adına konuşan Dönem Başkanı Portekiz’in Başbakanı Jose Socrates, imza törenini AB tarihinde bir dönüm noktası ve siyasi kariyerinin en önemli olayı olarak nitelendirdi. AP Başkanı Hans-Gert Pöttering ise Şart’ın Avrupa Birliği’nin sadece ekonomik kaygılarla hareket etmediğini, her şeyden önce bir ‘değerler Topluluğu’ olduğunu göstermesi açısından da önemli olduğunu vurguladı.
Avrupa Temel Haklar Şartı, Lizbon Antlaşması’yla aynı tarihte (1 Ocak 2009) yürürlüğe girecek. Avrupa vatandaşlarının sahip olduğu medeni, siyasi, ekonomik ve sosyal hakları tek bir metinde toplayan Şart, AB kurumları ve organları ile AB hukukunu uygularken Üye Devletler için bağlayıcı olacak. 13 Aralık 2007 tarihinde imzalanan Lizbon Antlaşması’nda Şart’a sadece bir defa atıfta bulunulmasına karşın, tüm metin AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanacak. Ancak, Şart’ın bağlayıcılığına ilişkin İngiltere ve Polonya önemli bir istisna elde etti. Bu çerçevede, Lizbon Antlaşması’na eklenen Yedinci Protokol, Adalet Divanı ile İngiltere ve Polonya mahkemelerinin bu iki ülkenin yasal ve idari düzenlemelerinin Şart ile uyumlu olup olmadığını denetleme yetkisini sınırlandırıyor. Protokol’de, ayrıca, söz konusu iki ülkenin mevcut yasal ve idari düzenlemelerinde aksi belirtilmedikçe, Şart hükümlerinin, İngiltere ve Polonya vatandaşlarına uygulanamayacağı belirtiliyor.
Bilindiği gibi, Avrupa Temel Haklar Şartı ilk olarak 7 Aralık 2000 tarihli Nice Zirvesi’nde Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon başkanları tarafından imzalanmıştı ancak bağlayıcı nitelikte değildi.