İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU BRÜKSEL’E BİR ZİYARET GERÇEKLEŞTİRDİ

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 7 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirdiği Brüksel ziyareti kapsamında, Avrupa Komisyonu`nun Genişleme ve Avrupa Komşuluk Politikası`ndan Sorumlu Üyesi Štefan Füle ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile görüştü.
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU BRÜKSEL’E BİR ZİYARET GERÇEKLEŞTİRDİ

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 7 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirdiği Brüksel ziyareti kapsamında, Avrupa Komisyonu'nun Genişleme ve Avrupa Komşuluk Politikası'ndan Sorumlu Üyesi Štefan Füle ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile görüştü. Söz konusu görüşmeler, Türkiye hakkındaki İlerleme Raporu ve Komisyon'un Genişleme Strateji Belgesinin açıklanmasından sonra taraflar arasında gerçekleşen ilk toplantı oldu. Davutoğlu ve Ashton arasındaki ilk görüşmede, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yanında, Suriye ve Balkanlar başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel konular ele alındı.

Davutoğlu Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’nin Dostları grubu tarafından düzenlenen bir yemeğe katıldı ve AP üyelerinin Türkiye’nin AB ile ilişkileri, vize sorunu ve siyasi gelişmeler ile ilgili sorularına cevap verdi. Dışişleri Bakanı, AP’de düzenlenen “Türkiye’de Zaman” başlıklı fotoğraf sergisinin açılışını gerçekleştirdi ve AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit ile birlikte “AB-Türkiye: Arap Baharı Sınamaları ile Başa Çıkmak” adlı panele katıldı. 

Dışişleri Bakanı, panelde yaptığı konuşmada AB’yi Ortadoğu’daki değişime destek olmaya çağırdı. Davutoğlu, AB'nin bu dönemde yapacağı en büyük hatanın ekonomik kriz nedeniyle içine kapanmak olacağını belirtti. Ortadoğu’nun demokratik değişim sürecini başarıyla tamamlamasının sadece bölgesel değil küresel barış için de bir imkân sağlayacağını ve bu noktada Türkiye'nin AB üyeliğinin her zamankinden daha fazla anlamlı ve gerekli olduğunu düşündüğünü ifade etti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu'da savunduğu değerlerin AB'nin Kopenhag kriterleri olarak belirlediği değerler olduğunu vurgulayarak “İster Bingazi'de, ister Kahire'de, ister Halep, Şam ve Sana'da olsun herhangi bir Arap gencinin talep ettikleri Avrupa halklarının kendi ülkelerinde doğal olarak yaşadığı şeylerdir” dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin ve uluslararası toplumun Ortadoğu’daki değişim sürecine destek vermesi gerektiğini belirtti.

Davutoğlu, daha sonra Füle ile Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin ele alındığı bir görüşme gerçekleştirdi.  Davutoğlu, daha sonra Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders ile de görüştü.

Füle, Davutoğlu ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "İlerleme Raporu sonrasında yapılması gerekenlere odaklandık ve Türkiye'nin katılım sürecine tekrar nasıl ivme kazandırabileceğimizi tartıştık". AB-Türkiye ilişkilerinin hayati önemine değinen Štefan Füle şunları belirtti: "Bir taraftan, AB Türkiye'nin ekonomik ve siyasi modernleşme süreci için ana dayanak noktası olmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, Türkiye, dinamik ekonomisi, stratejik konumu ve AB'nin dış politikasındaki ve enerji güvenliğindeki önemli bölgesel rolü düşünüldüğünde, AB için kilit bir ortak olmayı sürdürmektedir."

Komisyon Üyesi Füle’nin, Türkiye'nin Geri Kabul Anlaşmasını imzalamasına paralel olarak Komisyon'un vize serbestisi konusundaki Yol Haritasını yakın dönemde Türkiye'ye sunmasını temenni ettiği bildirildi.

Suriye krizi ile ilgili olarak, Füle Türkiye'nin mültecilerin ihtiyaçlarını gidermek üzere gösterdiği olağanüstü çabaları memnuniyetle karşıladığını belirtti ve AB'nin Türkiye'nin insani çabalarını desteklemeye hazır olduğunu teyit etti. Türkiye'deki gelişmelere de değinen Füle, açlık grevindeki mahkûmların sağlık durumlarının ağırlaştığı yönündeki raporlardan duyduğu kaygıları dile getirdi. Komisyon'un açlık grevindeki mahkûmlara sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye atmamaları yönünde yaptığı çağrıyı hatırlatan Füle, mahkûmların sağlık durumlarının daha da vahimleşmesinin engellenmesi için uluslararası insan hakları normları doğrultusunda çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

Diğer Yazılar