İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

POLONYA DIŞİŞLERİ BAKANI SIKORSKI VE ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI WESTERWELLE’NİN BİRLİKTE KALEME ALDIKLARI “AVRUPA İÇİN YENİ BİR VİZYON” ADLI MAKALE THE NEW YORK TIMES’DA YAYIMLANDI

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin girişimiyle oluşturulan ve Fransa, Avusturya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Danimarka, Portekiz ve İspanya Dışişleri Bakanlarının da iştirak ettiği Avrupa’nın Geleceği Temas Grubu (Reflection Group on the Future of Europe) Avrupa’nın geleceğine dair önerilerini 17 Eylül 2012 tarihinde Varşova’daki toplantılarında kabul ettikleri nihai raporda açıkladılar.
POLONYA DIŞİŞLERİ BAKANI SIKORSKI VE ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI WESTERWELLE’NİN BİRLİKTE KALEME ALDIKLARI “AVRUPA İÇİN YENİ BİR VİZYON” ADLI MAKALE THE NEW YORK TIMES’DA YAYIMLANDI

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin girişimiyle oluşturulan ve Fransa, Avusturya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Danimarka, Portekiz ve İspanya Dışişleri Bakanlarının da iştirak ettiği Avrupa’nın Geleceği Temas Grubu (Reflection Group on the Future of Europe) Avrupa’nın geleceğine dair önerilerini 17 Eylül 2012 tarihinde Varşova’daki toplantılarında kabul ettikleri nihai raporda açıkladılar. Polonya Dışişleri Bakanı Radek Sikorski ile Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin konuya ilişkin kaleme aldıkları ve The New York Times’da yayımlanan “Avrupa için Yeni Bir Vizyon” adlı makalenin İKV tarafından hazırlanan resmi olmayan Türkçe çevirisini aşağıda bilginize sunuyoruz.

Avrupa için Yeni Bir Vizyon                                                                                                  

Avrupa Birliği’nin sağlıksız seyrini ve gittikçe yakınlaşan düşüşünü duyuran haberler sizlerde kaygı uyandırmıyor mu? Bizde uyandırıyor. Fakat erken davranırsak, Avrupa Birliği ayakta kalacaktır.

Avrupa’nın Geleceği Grubu’na dahil olan diğer dışişleri bakanlarıyla, Avrupa’nın içinde bulunduğu krizden nasıl kurtulacağına dair bir rapor hazırladık.

Önerilerimiz geniş kapsamlı. Ekonomik ve Parasal Birliği reforme etmeli, yapısal değişime gitmeli ve rekabet gücümüzü artırmalıyız. Büyüme ve rekabetçilikte kilit öneme sahip alanlarda Üye Devletler arasında ekonomik koordinasyonu daha bağlayıcı hale getirmek, üye devletlerin bütçelerini denetlemek ve bankalar üzerinde etkin bir denetim mekanizması kurulması için AB düzeyine daha fazla yetki verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Avrupa İstikrar Mekanizması’nın da “Avrupa Para Fonu” şeklinde bir yapıya dönüşmesi gerektiği kanısındayız.

Bu adımları izlemenin Avrupa düzeyine daha fazla yetki transfer edilmesini gerekli kılacak olması nedeniyle gerekli değişikliklerin ancak demokratik olarak meşrulaştırılması halinde bu adımları izleyebileceğiz. Bu nedenle, Avrupa Parlamentosunun güçlendirilmesini ve ulusal parlamentoların sürece katılımının artırılmasını teklif ediyoruz. Avrupa Parlamentosu ve ulusal parlamentolar arasında bir ortak komite oluşturulması bu hedefe hizmet edebilir.

Avro Alanı’ndaki kriz biraz da Ekonomik ve Parasal Birliğin (EPB) hatalı mimarisinden kaynaklanmaktadır. AB’nin kurucu babası Jacques Delors, EPB’nin zayıf yönlerinin farkındaydı, ancak o dönemde tek parasal politika dışında bir uzlaşı mümkün değildi. Biz şimdi bu hatayı düzeltmeliyiz.

Ekonomik ve Parasal Birliğin güçlendirilmesinde bütçe disiplini kilit öneme sahiptir. Bütün üye devletlerin kurallara uymasını sağlayacak bir mekanizma esastır. Sağlam bir mali politika ve dengeli bütçeler gereklidir.

Ancak, Birliği konsolide edecek bu yeniliklerin büyümeyi önlemesine izin verilmemelidir. Avrupa’nın esasında olan dayanışma ruhu üstün gelmelidir. Hepimiz bu krizin içindeyiz. Her ne şekilde olursa olsun, hepimiz Avrupa Birliği’nden faydalandık. Dünyanın en büyük kalkınma yardımı donörleri arasında yer alıyoruz. Kendimize de yardım edelim.

Ancak, aynı zamanda dayanışma ve sorumluluk arasında bir denge kurmalıyız. Bu süreç, tek yönlü bir istikamet olmamalı.

Ekonomik ve Parasal Birliği yenilerken, aynı zamanda dahil olmak isteyenlere açık tutulması hayati önem taşımaktadır.

Mevcut çıkmazın cevabı çok ya da az Avrupa değil- rekabet gücü daha yüksek, ekonomik krizlere daha dayanıklı ve küreselleşmenin zorlukları karşısında daha birleşik bir Avrupa. Bu nedenle, Avrupa Birliği’nin bütününün yararı için çalışan kurumların iyileştirilmesi gerekmektedir. Daha güçlü kurumları olan bir Avrupa gerçek bir tek pazarı olan Avrupa anlamına gelmektedir.

Ancak, önceliğimizin Avro olması gerekmektedir. Krizi kontrol altına almak bizim sorumluluğumuzdur. Ve bunu başaracağız. Ancak, bunun ötesinde amacımız Avrupa’nın uluslararası platformda ekonomik gücü ile orantılı bir rol oynamasını sağlamaktır. Avrupa Birliği’nin, Belçika eski Dışişleri Bakanı’nın deyimiyle “politik bir cüce ve askeri bir solucan”a dönüşmesini reddediyoruz.  Avrupa Dış İlişkiler Servisi’ni kurduk. Şimdi onun tutarlılığını ve görünürlüğünü artırmamız gerekiyor. Ortak Güvenlik ve Savunma Politika’mızı da güçlendirmemiz gerekiyor. Askeri kabiliyetten kaçınmak Avrupa Birliği’ni devre dışı bırakır.

Diğer politika alanlarını da gözden geçiriyoruz. Schengen Alanı’nın dış sınırlarını güçlendirmek ve korumak amacıyla bir Avrupa sınır polis gücü oluşturulmasını öneriyoruz. Buna ek olarak, uluslararası kuruluşlarda daha kapsamlı bir şekilde temsil edilmeyi hedefliyoruz. Asıl amacımız Avrupa’nın hak ettiği siyasi gücü elde etmesidir.

Bu reformları gerçekleştirmek için kamuoyunu teşvik etmek kolay olmayacak. Bunu yapabilmek için onlara bir vizyon, bir görüş kazandırmak gerekir. Bizim görüşümüz şöyle özetlenebilir: Avrupa’nın gerçekten güçlü bir aktör ve küresel bir lider olabilmesi için güçler ayrılığı ilkesinin etkin bir şekilde işlediği güçlü bir kurumsal yapıya sahip olması gerekmektedir. Aynı zamanda, doğrudan seçilen ve “Avrupa Hükümeti” ne bireysel olarak üye atayacak bir Avrupa Komisyonu Başkanı ile yasama gücü olan, üye ülkelerin ikincil meclisi haline gelecek bir Avrupa Meclisi gereklidir.

Her ne kadar [Avrupa] kamuoyunun büyük bölümü, ekonomik durumdan endişe duyuyor olsa da, Avrupalılar, malların, hizmetlerin, işgücünün ve sermayenin serbest dolaşabildiği AB adındaki bu eşsiz projenin bir parçası olmaktan gurur duymaktadırlar. Eğer Avrupa Birliği’ni feshetme seçeneği verilirse, bunun reddedileceğinden hiç kuşkumuz yok. Hala Roma Antlaşması’nın 50’nci yıldönümünde imzaladığımız Berlin Deklarasyonu’nun arkasında duruyoruz –“ Her zaman Avrupa’nın siyasal yapısını dönemin koşullarının gerektirdiği şekilde yenilemeliyiz. … Avrupa bizim ortak geleceğimizdir.”

Makalenin İngilizce orijinal metnine şu internet adresinden ulaşılabilir: http://www.nytimes.com/2012/09/18/opinion/a-new-vision-of-europe.html?_r=2

Diğer Yazılar