![]() |
![]() |
AVRO ALANI VE AB EKONOMİ VE MALİYE BAKANLARI ZİRVELERİNDE GÖRÜŞ AYRILIKLARI ORTAYA ÇIKTI
14-15 Eylül 2012 tarihlerinde Avro Alanı Maliye Bakanları (Eurogroup) ve AB Ekonomi ve Maliye Bakanları gayriresmi toplantıları gerçekleştirildi. Toplantılarda Avro Alanı krizinden en çok etkilenen ülkelerden İspanya’nın ve Yunanistan’ın ekonomik ve mali politikaları ve Avrupa Bankacılık Birliği sisteminde yapılacak reformlar görüşüldü.
İspanya Maliye bakanı Luis de Guindos, İspanya hükümetinin bu ay içerisinde yeni yapısal reformlar belirleyeceğini ve önümüzdeki günlerde konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunacağını belirtti. Guindos, Haziran sonunda gerçekleştirilen Avrupa Zirvesi’nde İspanya’ya özel alınan tavsiye kararları ve uygulanacak yeni tedbirlerin ekonomik büyüme ve rekabeti teşvik edeceği açıklamasında bulundu. İspanya’da yapılacak reformlar sayesinde bütçe açığının 2012’de GSYİH’nın yüzde 6,3, 2013’te yüzde 4,5, 2014’te ise yüzde 3’ünün altına indirilmesi hedefleniyor.
Avro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, 2012 hedeflerinin herhangi bir sebepten gerçekleşememesi durumunda İspanya’nın her türlü tedbiri almaya hazır olması gerektiğini vurguladı ve hazırlanan bütçe taslağının, ülke tarafından belirlenecek bütçe stratejisine açıklık getirdiğini ekledi. Avrupa Komisyonu’nun Ekonomik ve Parasal İşlerden sorumlu üyesi Olli Rehn ise, yapılacağı belirtilen reformların krizin etkisini hafifletme anlamında doğru yönde bir adım olduğu şeklinde değerlendirmede bulundu. Temmuz ayı sonunda yapılan AB liderler zirvesinde İspanya’ya sağlanacağı sözü verilen 100 Milyar Avro yardımın ülkede gerçekleştirmesi talep edilen reformlar karşılığında verilmesi öngörülmüştü. Bu ay sonunda yayınlanacak olan İspanya Merkez Bankası denetim raporunun ardından sermaye ihtiyaçlarına yönelik net bir tabloya erişilebileceğini söyleyen Rehn, İspanya ekonomisine güvenin artması için sağlıklı bir mali sektörün varlığının çok önemli olduğunu vurguladı. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde ise yaptığı açıklamada, alınması planlanan önlemlerin çok çeşitli alanları içerdiğinden övgüyle bahsetti. Halen ülkenin bütçe verileri İspanya’nın belli hedefleri gerçekleştirdiğini gösteriyor ve ülke, bütçe açığını daraltma hedefini (Gayri Safi Milli Hâsıla’nın yüzde 1,5’i kadar) karşılamış görünüyor.
Diğer yandan, gayriresmi maliye bakanları zirvesinde Yunanistan’a sağlanacak yardımla ilgili bir gelişme kaydedilmedi. Avro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, söz konusu yardımın 30 Milyar Avro tutarındaki ikinci diliminin ödenmesi konusunun Ekim ayının ikinci yarısına kadar kararlaştırılamayacağını belirtti. Avrupa Komisyonu, Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Merkez Banksı üçlüsünden oluşan inceleme komisyonu halen ülkede kurtarma planında kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmek üzere incelemelerde bulunuyor.
AB Maliye Bakanları, bankacılık alanında birliğin sağlanması ve AB’de bankaların tek elden denetime ilişkin düzenlemelerde görüş ayrılığına düştü. Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, 500 Milyar Avro borç verme kapasitesine sahip yeni Avrupa İstikrar Mekanizmasının 1 Ocak 2013’ten itibaren doğrudan bankaları fonlamaya başlaması konusunda şüpheleri olduğunu açıkladı. Avrupa Merkez Bankası’na Avro Alanı’ndaki bütün bankaları denetleme yetkisi veren mevzuat tasarısının kabulünün 2012 yılı içersinde mümkün olamayacağını, Fransa Maliye Bakanı ise bütün onay prosedürünün 2012 sonuna kadar tamamlanmasını arzu ettiklerini belirtti. Michel Barnier ise bunun kolay olmadığını ancak, gerekli olduğunu belirtti. AMB’nin Avro Alanı’nda tek yetkili denetim kurumu olmasıyla bankaların doğrudan sermayelendirilmesinin otomatik hale geleceği anlamına gelmeyeceğini bu yetkinin AMB’ye verilmesi için üye ülkelerin oybirliği kararının gerektiği belirtiliyor.
AB Maliye Bakanları arasında diğer bir görüş ayrılığı konusu da tasarı halindeki bankacılık denetin mekanizmasına Avro Alanı’na dahil olmayan AB ülkelerinin nasıl dahil edileceği oldu. İsveç Maliye Bakanı, ülke olarak oy haklarının olmadığı ve kendi vergi mükelleflerinin paralarının kullanımına ilişkin söz haklarının bulunmadığı bir mekanizma ile AMB’nin bütün bankacılık sitemini denetlemesinin kabul edilemez olduğunu belirtti ve Avro Alanı üyesi olmayan birçok ülkenin önerilen düzenlemeyi olumsuz karşıladığını belirtti.