AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI GAYRİRESMİ TOPLANTISI 7-8 EYLÜL’DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi (Gymnich) Toplantısı 7-8 Eylül 2012 tarihlerinde gerçekleştirildi. Ana gündemi Suriye’de giderek kötüleşen insani durumun oluşturduğu Gymnich toplantısında, İran’ın nükleer programına ilişkin E3+3 formatında sürmekte olan müzakerelerin yanı sıra AB dış politikasında su ve eğitim konuları da ele alındı. Bilindiği üzere, gayriresmi formatta gerçekleşen Gymnich toplantısında, Dışişleri Bakanlarının AB dış ilişkilerini yakından ilgilendiren önemli konuları özgürce ve yoğun bir şekilde tartışmalarına imkân sağlıyor. AB Dışişleri Bakanları, Gymnich toplantısında resmi kararlar kabul etmekten ziyade, Avrupa Birliği Dış Politikasında öncelikli konuların ana hatlarını belirliyorlar. Gayriresmi formatta gerçekleşen AB Dışişleri Bakanları toplantıları ismini, bu formattaki ilk toplantının yapıldığı Gymnich Şatosu’ndan alıyor.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Ashton, Gymnich toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Esad’ın gitmesi ve Suriye’de kapsayıcı bir demokrasiye geçişin başlaması gerektiğini kaydetti. İnsani krizin AB’nin en önemli önceliği olduğunu kaydeden Ashton, AB’nin Suriye politikasının siyasi, diplomatik ve insani olmak üzere birçok farklı boyutu olduğunu ve muhalif grupların bir araya gelerek Suriye’nin geleceğine ilişkin ortak bir vizyon oluşturmalarına destek verdiklerini belirtti.

Suriye’deki insani krizin Türkiye, Ürdün, Irak ve Lübnan gibi komşu ülkelere doğru bir mülteci akınına yol açtığını belirten Ashton, Suriyeli mülteci sayısının 230.000’i bulduğunu Avrupa Birliği’nin bu durum karşısında Avrupa Komisyonu’nun 7 Eylül 2012 tarihinde Suriye halkına 50 Milyon Avro tutarında ek insani yardım sağlama kararı aldığını açıkladı. Böylelikle, Avrupa Komisyonu’nun Suriye halkına sağladığı destek 119 Milyon Avro’ya ulaştı. Üye Devletlerin sağladığı yardımla birlikte toplam AB yardımı 200 Milyon Avro tutarında. Bu rakam, Suriye halkına sağlanan toplam yardımın yarısına tekabül ediyor.

Basına sızan bilgilere göre, AB Dışişleri Bakanlarının Suriye’de 18 aydır sürmekte olan şiddete karşı Esad rejimine ek yaptırım uygulanması üzerinde mutabakata vardıkları kaydedildi. AB Dışişleri Bakanlarının yaptırım kararını Avrupa Dış İlişkiler Servisi’nden gelecek öneriler ışığında Ekim ayında gerçekleştirilecek Dışişleri Konseyi toplantısında almaları bekleniyor. Halihazırda, AB’nin Esad rejimini hedef alan silah ambargosu, mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı gibi yaptırımlar kapsamında 53 kuruluş ve 155 kişi bulunuyor.

AB Dışişleri Bakanlarının Esad rejimine uygulanacak ek yaptırımların etkileri ile ilgili yorumları farklı oldu. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, ek yaptırımların bir etkisi olacağını düşünmediğini kaydetti. Polonyalı mevkidaşı Radoslaw Sikorski de, Suriye ile ilgili muhalif grupların bir araya gelmesini sağlamak dışında ne yapacaklarını bilmediklerini belirtti. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise, Suriye ile İran’a uygulanmakta olan yaptırımlar arasında ciddi bir fark olduğunu ve Suriye’ye uygulanan yaptırımları daha da ağırlaştırarak rejim üzerindeki baskıyı artırabileceklerini kaydetti. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da Beşar Esad ve yandaşlarına uygulanacak yaptırımların en az İran’a uygulanan yaptırımlar kadar katı olması gerektiğini belirtti. Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders de Esad rejiminin finansal ve ticari faaliyetlerinin daha da kısıtlanabileceğini ifade etti.