AB’NİN YENİ OTOMOBİLLERİN EMİSYONLARINA İLİŞKİN ÖNERİSİ AÇIKLANDI

Ocak 2012 tarihinden itibaren havayolu şirketlerine getirilen emisyon sınırlamaları kararından sonra Avrupa Komisyonu, 2020 yılında üretilecek yeni otomobil ve kamyonetlerin emisyon sınırlarının aşağıya çekilmesini teklif etti. 11 Temmuz 2012 tarihinde Komisyon tarafından getirilen teklif, mevcut AB yönetmeliklerinden Regulation No 443/2009 (cars) ve Regulation No 510/2011 (vans)- yeniden düzenlemeye yöneliktir. Teklif görüşülmek üzere Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’ne gönderilecek.

Bilindiği gibi, AB’nin 2020 hedefleri düşük karbonlu ekonomi modelleri etrafında şekillenmektedir. Birliğin önümüzdeki 8 yıl içinde yürürlüğe koyacağı her uygulamanın ise sektörel bütünlük ve iklim değişikliği politikası ekseninde planlanmaktadır.

İçerik

Tüm otomobil markalarının ortalama karbondioksit emisyonu için getirilen üst sınır kilometre başına 130 gram (gr) olarak belirlendi. İlgili uygulamaya göre, 2020 yılına gelindiğinde, bu üst sınırın yeni otomobillerde kilometre başına bu üst sınırın 95 gram (gr), kamyonetlerde 147 gr. olması hedefi ortaya koyuluyor. 2011 yılında otomobillerdeki oran 135,7 gram iken kamyonetlerde 2010 yılında 181,4 gr olarak belirtilmişti. 130 gr. olan üst sınır 2015 yılına kadar geçerli olacak. Ayrıca, 2020 yılından önce satılmış araçlar uygulamadan etkilenmeyecek.

Otomotiv Sanayisine ve Tüketiciye Etkisi

2020 hedefleri önemli hedefleri barındırmakta. Ancak, hedeflere zamanında ulaşılmasının önemi AB tarafından her fırsatta belirtilmekte. Nitekim, Avrupa’nın içinde bulunduğu ekonomik krizden dolayı oluşan tablonun iklim değişikliği ve enerji verimliliği hedeflerine olumsuz yansımalarının önlenmesi için bazı adımların atılması gerekliliği, AB tarafından vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, uygulamanın 2020 yılındaki düşük karbon ekonomisine geçiş ve daha temiz hava sahasına kavuşmak için önemli bir adım olduğu söylenebilir. Avrupa Komisyonu’nun İklim Eylem’den sorumlu üyesi Connie Heedegard, ‘kazan-kazan’ prensibi ile hem iklim değişikliği hedeflerinin erişebilirliliği hem de inovasyon ile birlikte yeni iş imkanlarının arttırılabileceği görüşünde. Heedegard, özellikle otomotiv sektörünü ilgilendiren bu uygulamanın maksimum hedefi doğrultusunda ve rekabet kuralları çerçevesinde sektörün olumsuz etkilenmemesi adına titizlikle çalıştıklarını söylüyor. Uygulamanın ilk etapta sektöre zarar getireceği düşünülse de, tüketici için avantajlı olacağı bekleniyor. Aynı zamanda yakıt sarfiyatı daha düşük yeni otomobillere geçiş ile birlikte yakıt masraflarının azalacağı ifade ediliyor.