DÜNYA EKONOMİK FORUMU 4-6 HAZİRAN 2012 TARİHLERİNDE İSTANBUL’DA YAPILDI
Dünya Ekonomik Forumu’nun ilk bölgesel Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrasya Zirvesi 4-6 Haziran 2012 tarihlerinde Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. Zirve, Dünya Ekonomik Forumu’nun 42 yıllık tarihinde en geniş coğrafyayı kapsayan özel zirve olması bakımından bir ilk niteliğinde. “Değişimde Bölgeler Arasında Köprü Kurmak” temasıyla düzenlenen Foruma 20 ülkeden 50 yüksek düzey hükümet temsilcisi katılırken, toplam katılımcı sayısı 1100 oldu. Foruma 70 ülkeden hükümet, iş dünyası, akademisyen ve sivil toplum temsilcisi katıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zirvede yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye’nin son dönemde gösterdiği istikrarlı ekonomik büyüme ve dış politikadaki aktifliği sayesinde bulunduğu istikrarsız bölgede bir istikrar adası konumunda olduğunu vurguladı. Suriye’deki duruma dikkat çeken Erdoğan, bir ülkenin sorununun bir diğer ülkeyi de doğrudan ilgilendirdiğini belirtti ve ekonomi kadar vicdanın da küreselleşmesi gerektiğini kaydetti.
Forum’da bir durum tespiti yapılarak, dünyada her bölgede kendine özgü sorunlar ve değişimler yaşanırken, Arap dünyasının son 12 yılda önemli siyasi gelişmelere sahne olduğu ifade edildi. Bölgenin yeni özgürlükler beraberinde siyasi alanda yeni bir denge bulmaya çalıştığı, aynı zamanda bölgeler arası ekonomik sorunlar ve genç işsizliği ile de karşı karşıya bulunduğu belirtildi. AB’de ise iki yıldır ekonomide olağanüstü durum yaşanırken, Rusya, Orta ve Doğu Avrupa’da demokrasinin test edildiği ve ülkelerin, enerji güvenliği, yönetişim, büyüme ve istihdam alanlarında önemli sorunlar yaşadığı kaydedildi. Forumda, 3 başlık altında paralel oturumlar halinde 50 panel gerçekleştirildi. Bu ana başlılar, Teknolojik ve Sosyal Değişim, Büyüme ve İstihdam Sorunu, Yeni Yönetişimin Şekillendirilmesi” idi. Forumda “100 Milyon Gencin Sorunu: 2012 Yılında Arap Dünyasında Genç İstihdamına İlişkin Perspektifler”, “Avrupa 2020 Rekabet Gücü Raporu”, “Avro, Yen, Dolar’da Belirsizlikler” başlıklı raporlar ortaya konuldu. Forum sonunda, tartışılan sorunlara çözüm olarak, bölgeler arası girişim ve işbirliği ve ortaklıklarda bulunmak amacıyla harekete geçilmesi çağrısında bulunuldu.
“Avrupa Bütünleşmesinin Geleceği” başlıklı panelde konuşan AB Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış, AB’yi obez bir diyetisyene benzeterek “Bize sürekli ne yememiz gerektiğini, ne kadar egzersiz yapmamız gerektiğini söylüyor ama bazen yapılması gerekenleri kendi unutuyor” ifadelerini kullandı. Avrupa’da Türkiye’nin AB üyeliği konusunu iç siyaset malzemesi yapan siyasilerin sayısının arttığını belirten Bağış, bu süreçte Türkiye’nin kaydettiği ilerlemeye dikkat çekti. Bağış, AB’de ekonomik krizin nedeni olarak gördüğü oybirliği kuralının değişmesi gerektiğini belirtti. Bağış, Türkiye’nin bugün AB’ye girmeye hazır olduğunu ifade etti ancak, “Avro Alanı konusunda seçeneklerimizi değerlendirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Forumun en dikkat çekici panellerinden biri “Yeni Enerji Koridorları” oldu. Petrol ve doğalgaz üreticisi ülkelerin temsilcileri ile Türkiye, İtalya gibi enerjide büyük oranda dışa bağımlı ülkelerin temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı panelde, Fukuşima felaketinden sonra nükleer enerjideki durum ve yeni enerji koridorları konuları ele alındı. Panelde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dünyada Çernobil'den sonra 144 nükleer güç santrali inşa edildiğini ve Fukuşima’dan sonra yapımı devam eden 63 santral olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2023'e kadar en az üç nükleer santrale sahip olma hedefini vurguladı. Kuzey Iraklı ve Azeri Bakanlar ise önümüzdeki dönemde şu an enerji ihracatçısı konumundaki ülkelerin bile nükleer enerjiye başvurmak zorunda kalacağını ifade etti. Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz sağlayıcılarından biri olacağı öngörülen Azerbaycan’ın Enerji Bakanı, 1994’ten bu yana inşa ettikleri boru hatlarıyla, Türkiye de dahil olmak üzere komşu ülkelere, bunlar üzerinden de dünyaya bağlandıklarını ve bunun piyasalarını özgürleştirdiğini ifade etti. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Doğal Kaynaklar Bakanı ise enerji boşluğunu dolduracak ülke olarak Irak’ın gösterildiğine işaret ederek Iraklılar olarak birlikte yaşayabilecekleri konusunda anlaşana kadar, Irak’tan gelen petrole güvenilemeyeceği mesajını verdi.
“Avro Alanı Bulmacasını Çözmek” başlıklı panelde konuşan Finlandiya AB ve Dış Ticaret Bakanı Alexander Stubb, derinleşen krizin başka ekonomilere de yayılmasını engellemek için adımların hızlandırılması gerektiğini belirterek, başka ekonomilere de sıçramaması için adımlar attıklarını ve Fransa ve Almanya arasında çıkacak ortak formülün önemli olduğunu belirtti. Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu ise Yunanistan’ın krizle mücadelede olumlu adımlar attığına dikkat çekerek, herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi gerektiğini söyleyerek borç krizindeki diğer ülke ekonomilerine işaret etti.