Dünya Ekonomik Forumu Türkiye’nin AB üyelik sürecinin Avrupa’ya yapacağı ekonomik ve jeo-stratejik katkıları ele almak üzere 23-24 Kasım tarihlerinde İstanbul’da toplandı. Zirvenin İstanbul’da düzenlenmesinin sebebinin yabancı işadamlarının Türkiye’ye artan ilgisi olduğu belirtiliyor. Toplantıda gündemi; Türkiye’nin AB üyeliği, enerji güvenliği, küresel rekabet, ve kültürlerarası diyalog oluşturdu.
“Bölgeleri Birleştirmek, Yeni Fırsatlar Yaratmak” başlıklı zirvede konuşan Başbakan Erdoğan “Türkiye bölgesine istikrar ve refah ihraç eden, küresel barışa katkı yapan bir aktör. Türkiye, coğrafi konumuyla ekonomik ve kültürel bir kavşak. Enerji ve ulaşım koridorlarıyla Asya ve Avrupa'yı birleştirmeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin AB'ye katılımı, AB'ye, gerçek anlamda küresel bir güç olmanın yolunu açacak” dedi. AB'ye katılım müzakerelerinin kalkınmaya hız kazandırdığını, AB'nin etkilerinin önümüzdeki dönemde çok hissedileceğini belirten Erdoğan ayrıca, seçimlerin yapılacağı 2007 yılında mali disiplinden taviz verilmeyeceğinin altını çizdi.
Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Üyesi Joaquin Almunia, ''Reform süreci belki son zamanlarda biraz yavaşlamış olabilir ama yine de ileriye doğru adımlar atılıyor'' dedi. Dünya Ekonomik Forumu yazarlarından Charles Emmerson ise Avrupa’nın Türkiye olmaksızın önümüzdeki 10-20 yıl içinde bugünkü refah düzeyini ve istikrarını korumasının, küresel bir güç olmasının mümkün olmayacağını belirtti.
Forum kapsamında Türkiye’nin AB üyelik sürecenin etkilerine ilişkin “Risk içinde Avrupa” adlı bir de rapor yayımlandı. Türkiye hakkında kapsamlı ekonomik ve politik analizlerin yer aldığı rapora şu adresten ulaşılabilir: http://www.weforum.org/pdf/CSI/Europe@Risk.pdf