AVRUPA KOMİSYONU İSTİKRAR, BÜYÜME VE İSTİHDAMIN ARTIRLMASI İÇİN ATILACAK ADIMLARI BELİRLEMEK ÜZERE RAPORLAR YAYINLADI
Avrupa Komisyonu AB’de mali istikrarın sağlanması, büyümenin artırılması ve istihdam yaratılmasına yönelik bütçe önlemleri ve ekonomik reformlara ilişkin tavsiye paketini 30 Mayıs 2012 tarihinde kabul etti. Söz konusu tavsiyeler her üye ülkenin kendi durumunu ortaya koyan raporlar şeklinde üye ülke bazında hazırlandı. Komisyon ayrıca, bütün olarak Avro Alanı’na yönelik de tavsiyeler oluşturdu. Bunların yanı sıra, Komisyon ayrıca makroekonomik dengesizliklere yönelik mekanizma kapsamında detaylı gözden geçirme raporlarının sonuçlarını ve ‘Aşırı Açık Prosedürü’ne ilişkin tavsiyelerini de Konsey’e bildirdi.
Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, söz konusu raporlara ilişkin olarak, Komisyon’un rekabet gücünün artırılması, büyüme ve istihdamın teşvik edilmesine yönelik olarak ve ekonomik ve parasal birliğin güçlendirilmesi amacıyla üye ülkeler ve AB düzeyinde gerçekleştirilmesi gereken eylemler için önemli kararlar aldığını belirtti.
Ülkelere özel, yıllık tavsiye raporlarından bir dizi mesaj ortaya çıkıyor. Kamu maliyesine ilişkin olarak, üye ülkelerin genelde, sürdürülebilirliği sağlamak için gerekli önlemleri aldıkları, ancak bazı ülkelerde konsolidasyon tedbirlerinin daha çok büyümeyi destekler yönde olması gerektiği belirtiliyor. İşsizlik ve özellikle de genç işsizliğinin önemli bir sorun olduğu ve bunun kısa sürede çözümlenmesi için bir yol olmadığı, üretkenliğin artırılması ve becerilerin işgücü piyasasının gereksinimleri ile daha iyi eşleştirilmesi, işgücünün ihtiyaçlarına yönelik eğitimlerin verilmesi gerektiği belirtiliyor. Birçok üye ülkede istihdam da dahil olmak üzere çeşitli yapısal reformların gerçekleştirildiği ancak, AB’de büyüme potansiyelinin artırılması ve iş dünyasının geliştirilmesi için daha fazla eylemde bulunulması gerektiği ifade ediliyor.
AB geneline yönelik olarak ise, Avrupa Komisyonu bankacılık alanı da dahil olmak üzere, tam bir ekonomik ve parasal birlik için atılması gereken adımları belirtti. Bu süreçte Antlaşma ve Anayasal değişiklikler gibi hukuki konuların da dikkate alınması gerekiyor.
Tavsiye paketinin üç farklı fakat birbiriyle bağlantılı bileşeni bulunuyor. Bunlar, 27 üye ülke için ayrı ayrı tavsiyeler, Avro Alanı için bütçe ve ekonomi politikalarına yönelik tavsiyeler ve bunları mesaj halinde kapsayan İstikrar, Büyüme ve İstihdam başlıklı bir tebliğ ve makroekonomik dengesizlikler nedeniyle riskli görülen 12 ülke için gözden geçirme raporları. Bu kapsamda, Komisyon 12 ülkenin de mali dengesizlikler yaşadığını ancak bunların şu anda aşırı düzeyde olmadığını belirtti. Komisyon, önleyici eylemler konunda da ülkelere özel tavsiyelerde yer veriyor. Son olarak da Komisyon, Bulgaristan ve Almanya’ya ilişkin Aşırı Açık Prosedürü’nün iptal edilebileceğini belirtti. Macaristan’a ilişkin olarak da ülkenin aşırı açığını düzeltmek için etkin önlemler aldığını ve bu ülkeye ilişkin daha önce verilmiş olan, 2013 yılı uyum fonlarının askıya alınması cezasının kaldırılması önerisinde bulundu.
Komisyon’un üye ülkelere yönelik tavsiyeleri özetle şu şekilde yer alıyor:
Avusturya: Bütçe taahhütlerinin yerine getirilmesi için daha fazla bütçe kesintileri yapılması gerekiyor. Belçika: 2013 bütçe açığı hedeflerinin karşılanması için daha fazla bütçe kesintisi gerekiyor. Bankacılık ve işgücü piyasasının toparlanması için daha fazla çaba sarf edilmesi tavsiye ediliyor. Bulgaristan: Bütçe açığının azaltılması ve emeklilik reformunda ilerleme kaydedildi. Güney Kıbrıs: Kamu maliyesinin kontrol edilmesi ve bankacılık sektörü reformu ülkenin önünde ilerleme kaydetmesi gereken alanlar. Çek Cumhuriyeti: Emeklilik reformunda ilerleme var, eğitim ve işgücü piyasalarında ilerleme kaydedilmesi gerekiyor. Danimarka: 2013 bütçe açığının karşılanması ve yüksek konut fiyatlarının aşağı çekilmesi gerekiyor. Estonya: Bütçe fazlası veren tek ülke konumunda ancak, yüksek işsizlik sorunu yaşıyor ve işgücü piyasası ve eğitim alanlarında düzenlemeler yapması gerekiyor. Finlandiya: Başta mali hedeflerin karşılanması olmak üzere bütün reform alanlarında ilerleme kaydetti ancak, emeklilik yaşında düzenleme yapması gerekiyor. Fransa: 2013 hedeflerinin karşılanması için daha fazla bütçe kesintisi yapması gerekiyor. KDV oranları ve karbon vergisine ilişkin düzenlemeler yapması gerekiyor. Almanya: Aşırı açık taahhütlerinde olumlu ilerleme kaydedildi ancak bankacılık ve işgücü piyasasına yönelik planlarda yavaşlama var. Yunanistan: Kurtarma programı kapsamında gözleniyor. Macaristan: ‘Aşırı açık prosedürü’ne tabi tutulmadı ancak harcamaların kontrol altına alınması konusunda sorunlar yaşıyor. İrlanda: Kurtarma Programına bağlı kalması gerekiyor. İtalya: Reform programları iyi yönde, ancak, kamu finansmanın sürdürülebilirliğinin yanında, işgücü ve eğitim alanlarında reform yapması gerekiyor. Letonya: Kurtarma Programından çıkan ülkenin büyümeyi gözeten harcama kesintilerine odaklanması gerekiyor. Litvanya: Orta vadede, harcamalarda kesinti ve işsizlik oranın azaltılması gerekiyor. Lüksemburg: Ekonomik olarak güçlü olan ülkenin yüksek emeklik ve işgücü maliyetlerini azaltması gerekiyor. Malta: bütçe kesintisi, emeklilik, ücretler ve erken okul terkleri alanlarında 2011 hedefleri için yeterli ilerleme kaydetmedi. Hollanda: Daha fazla bütçe kesintisi yapması ve konut fiyatlarındaki artışa çözüm bulması gerekiyor. Eylül ayındaki seçimler nedeniyle ekonomi programının takibinde sıkıntı yaşanabilir. Polonya: Ekonomik büyümenin yüksek olmasına karşın hükümetin işgücünün katılımı ve yollarının altyapısının geliştirilmesi konularına önem verilmesi gerekiyor: Portekiz: Kurtarma Programı altında gözleniyor. Romanya: Kurtarma Programı altında gözleniyor. Slovakya: Uzun vadede harcamaların kısılması ve vergi sisteminin reforme edilmesi gerekiyor. Slovenya: Ekonomik reformlar ve bütçe açığına ilişkin olarak 2011’den beri fazla ilerleme kaydedilmedi. İspanya: Bölgesel harcamalarını kontrol etmesi gerekiyor. Bankacılık sektörüne ilave sermeye sağlaması gerekiyor. Bütçe açığını karşılaması için ilave bir yıl daha süre verilebilir. İsveç: Ekonomi çok iyi durumda fakat, konut piyasası ve vergi sistemine ilişkin sorunlar mevcut. İngiltere: AB’de en fazla bütçe açığı olan ülkelerden biri olması itibariyle bu konu ülke için en önemli önceliği oluşturuyor.