Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tıkanma noktasına gelen ilişkilerin ivme kazanmasını hedefleyen “Pozitif Gündem” AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış ile Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Štefan Füle tarafından 17 Mayıs 2012 tarihinde resmen başlatıldı. Pozitif Gündem’in başlatılmasıyla ilgili düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Bakan Bağış, müzakerelere açılmayan 20 fasıldan 17’sinin siyasi nedenlerle bloke edildiğini hatırlatarak Pozitif Gündem’in, Türkiye’nin üyelik sürecine yeni bir alternatif getiren bir süreç olmadığını vurguladı. Egemen Bağış, Pozitif Gündem’in Türkiye’nin müzakere sürecine ivme kazandırmayı ve reform sürecini desteklemeyi hedeflediğini belirterek Türkiye’nin nihai ve kesin hedefinin AB üyeliği olduğunu yineledi. Pozitif Gündem çerçevesinde vize, siyasi reformlar, enerji, terörle mücadele ve Avrupa Komisyonu’nda Türk uzmanların görevlendirilmesi gibi önemli konulardaki işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesinin öngörüldüğünü belirten AB Bakanı, tam üyelik hedefinden sapma olmadığını da önemle vurguladı.
Egemen Bağış’ın açıklamalarından sonra söz alan Štefan Füle de Pozitif Gündem’in süreci destekleyecek bir oluşum olduğunu belirterek müzakerelere yeni bir bakış açısı getirmenin ve iki eşit ortak olarak yeni bir iletişim kurmanın mümkün olduğunu vurguladı. Pozitif Gündem kapsamında dış politika alanında diyalog başlatılarak sivil toplum ile de etkileşime geçileceğini belirten Füle, söz konusu çabaların Türkiye’nin tam üyeliğine bir alternatif teşkil etmediğini de teyit etti. Pozitif Gündem ile ilk etapta İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, Şirketler Hukuku, Bilgi Toplumu ve Medya, İstatistik, Yargı ve Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, Tüketicinin ve Sağlığın Korunması ve Mali Kontrol fasıllarında ortak çalışma gruplarının kurulacağını kaydeden Füle, bu sayede Türkiye’ye AB Müktesebatı’na uyum konusunda yoğun destek verileceğini de ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Üyesi Štefan Füle’yi kabulünde Avrupa Birliği’nin yaşamakta olduğu krizi bir fırsata dönüştürmeyi başarmasını umut ettiğini kaydederek, Avrupa Birliği’nin bunu başarabilmesi için, kendi içine kapanma yerine, genişleme vizyonunu korumasının önemli olduğunu da vurguladı. Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından bir açıklama yapan Štefan Füle de Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin önemine değinerek, Başbakan Erdoğan’a Türkiye’nin AB üyeliği çerçevesinde gerçekleştirdiği reformlar nedeniyle teşekkür etti.