AB üyesi devletlerin çevre ve enerji bakanları, 18-19 Nisan 2012 tarihlerinde AB Konseyi Dönem Başkanı Danimarka’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Çevre ve Enerji Konseyi gayriresmi toplantısında bir araya geldi. Avrupa Komisyonu’nun Çevreden Sorumlu Üyesi Janez Potocnik ve İklim Eylemden Sorumlu Üyesi Connie Hedegaard’ın da katıldığı Çevre Konseyi toplantısında yeşil ekonomi ve 7’nci Çevre Eylem Programı (ÇEP), Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Rio+20 konuları ele alındı. Ayrıca, Enerji Verimliliği Direktifi konusunda Başkanlık sürecinde, Haziran sonuna kadar anlaşmaya varılmasının AB 2020 çevre politikaları için de önem arz ettiği belirtildi.
Danimarka İkim, Enerji ve Şehirleşme Bakanı Martin Lidegaard yaptığı basın açıklamasında, enerji verimliliği, ETS ve yeşil ekonomiye geçişte olumlu sonuçlar alındığını kaydetti. Toplantıdan çıkanlar büyük bir adım olarak nitelendirilirken, gerçek hedeflere giden yolun uzun olduğu kaydedildi.
Yeşil büyüme
AB’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden kurtulmanın yollarından birinin daha yeşil bir Avrupa’dan geçtiğini belirten Danimarka Çevre Bakanı Ida Auken, yeşil ekonominin daha verimli kaynak kullanımı, üretim sistemleri üzerindeki değişimler yani daha sürdürülebilir ve çevre dostu ürünlerin kullanımı demek olduğunu hatırlattı. Bu sayede, küresel pazarda yenilikçi ve rekabette güçlü bir Avrupa profili çizileceğini belirten Auken, esas olanın, yeşil ekonomi anlayışının hem çevre hem de ekonomi politikalarının tam merkezinde yer alması olduğunu ifade etti. Önemli bir not olarak, konferansta, finansal krizin çözümünde yeşil değişimin anahtar çözüm niteliğinde olduğu vurgulandı.
7’nci Çevre Eylem Programı
Mart ayında gerçekleşen Çevre Konseyi Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde yer alan 7’nci ÇEP ve kaynakların verimli kullanımı yine tartışma konuları arasında yerini aldı. Danimarka AB Dönem Başkanlığı altında toplanılan buluşmada oluşan taslakta, mevcut ekonomik ve finansal kriz sonuçlarının, iklimden ve kaynakların verimsiz kullanımından bağımsız düşünülemez hale geldiği; krizlerin ancak ilgili paydaşların uyumlu çalışması ile çözülebileceği ve yeni iş imkanlarının yanında yenilenen ekonomik büyüme modelleri olmadan bu tür krizlerden çıkılamayacağı yönünde, Bakanların ortak fikirleri öne çıktı.
Emisyon Ticaret Sistemi
2008 tarihli İklim ve Enerji Paketinin onaylanmasından bu yana ilk defa detaylı bir şekilde ele alındığı toplantıda, Danimarka İklim, Enerji ve Şehircilik Bakanı Lidegaard, AB’nin 2020 hedefleri için önemli bir mekanizma olarak gösterilen Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamındaki emisyon ödemelerinin şu andaki durumunun çok parlak olmadığını belirtti ve ETS ile ilgili farklı görüşlerin, açık ve dürüst söylemlerin sürece katkı sağlayacağını ifade etti. Bakan, AB’nin ETS’ye yönelik net duruşunun değişmeyeceğini sözlerine ekledi.
Rio+20
Toplantıda, Birleşmiş Milletler Sürdürebilir Kalkınma Konferansı (UNCSD, Rio+20) öncesi AB çevre bakanları, “uluslararası bağlayıcılığı olan bir sistemin” prensiplerini ve yükümlülüklerini kabul ederek somut sonuçlara odaklanmanın önemli olduğunu ve Rio’ya giden yolda, AB’nin ve üye ülkelerin sorumluluklarının belirlenmesi gerektiğini vurguladılar. Bakanlar, Danimarka AB Başkanlığı’na atıfta bulunarak, “sürdürülebilir kalkınmanın kurumsal çerçevesi ile yeşil ekonomi” bağlantısının güçlenmesinin öncelikler arasında yer alacağını belirttiler.