İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
24-31 OCAK 2012

AB KONSEYİ GAYRİRESMİ ZİRVESİ 30 OCAK’TA YAPILDI: MALİ ANLAŞMA İMZAYA HAZIR

30 Ocak 2012 tarihinde gerçekleşen AB Konseyi toplantısında, üye devlet liderleri iki anlaşma taslağının son rötuşlarını yaptılar. Bunlardan ilki, üye devletlerde mali disiplini güçlendirmeye yönelik olan ve kısaca mali anlaşma olarak adlandırılan “İstikrar, eşgüdüm ve yönetişim anlaşması” oldu. İngiltere ve Çek Cumhuriyeti dışında 25 üye devlet taslak üzerinde uzlaşmaya vardı. Diğer anlaşma ise, daimi bir kurtarma fonu oluşturacak olan Avrupa İstikrar Mekanizması üzerinde sağlandı.

Zirve toplantısında ana gündem konuları ekonomik krize karşı alınacak önlemler, ekonomik büyüme ve istihdam oldu. Üye devlet liderleri Zirve sonunda “Büyüme dostu konsolidasyon ve iş dostu büyüme” adı altında bir bildiri yayımladı. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy tarafından “gelecek için yatırımlarımızı değil, açıkları ortadan kaldırmak” olarak özetlenebilecek bir yaklaşım benimsendi. Zirve’de üç öncelik üzerinde odaklanıldı: gençler başta olmak üzere yeni iş imkânları yaratmak ve bugün 23 Milyon’u bulan işsiz sayısını azaltmak; küçük ve orta boy işletmelerin krediye erişimini kolaylaştırmak; büyümeyi teşvik edecek şekilde Tek Pazar’daki kalan engelleri ortan kaldırmak ve dijital pazar ve enerji pazarını da Tek Pazar haline getirmek. Ocak sonunda toplanan bu gayriresmi zirvenin, Mart ve Haziran aylarındaki AB Konseyi toplantılarına hazırlık anlamı taşıdığı belirtiliyor.

Zirve’den çıkan en önemli karar İngiltere ve Çek Cumhuriyeti haricinde tüm diğer üye devletlerin ekonomik ve parasal birlik içinde istikrar ve yakınsamayı garanti altına alacak olan ve açık ismi “Ekonomik ve Parasal Birlik’te İstikrar, Eşgüdüm ve Yönetişim Antlaşması” olan mali anlaşma üzerinde uzlaşmaya varması oldu. Bu iki ülke dışında kalan AB üyeleri Mart ayındaki AB Konseyi’nde mali anlaşmayı imzalayacak. Anlaşmayı imzalayan ülkeler, anayasal ya da eşdeğer düzeyde “altın kural”a yer vermeyi kabul edecek. “Altın kural” kamu borcu düzeyini belirli bir limitin altında tutmak konusunda bir kontrol mekanizması getiriyor. İlk olarak Maastricht Antlaşması ile getirilen ve yakınsama veya Maastricht kriterleri olarak bilinen kurallara uyum sıkı bir kontrol altına alınacak. Anlaşmaya göre, üye devletlerin ulusal bütçelerinin dengede olması ya da fazla vermesi ve yıllık yapısal bütçe açığının nominal GSYİH’nın yüzde 0,5’ini aşmaması öngörülüyor. Üye devletlerin anayasalarında yer vermeleri istenen bu kuralın ihlal edilmesi halinde, otomatik bir düzeltme mekanizması devreye girecek. Bu mekanizma, Avrupa Komisyonu’nun önereceği ilkeler ışığında her üye devlet tarafından belirlenecek. AB Adalet Divanı, üye devletlerin dengeli bütçe kuralını uygulamalarını gözetim altında tutarak kontrol edecek. Kararları bağlayıcı olacak ve kuralı ihlal eden üye devletler için Avrupa İstikrar Mekanizması’na ödenmek üzere GSYİH’nın yüzde 0,1’ine ulaşabilecek bir cezaya yol açabilecek. Anlaşmaya göre,  Avro Alanı zirveleri yılda en az iki kez yapılacak ve üye devletlerin ekonomi politikaları arasındaki uyum ve eşgüdüm artırılacak. Anlaşma, uluslararası bir anlaşma olarak hukuki bağlayıcılığa sahip olacak ve 12 Avro Alanı ülkesi onaylar onaylamaz yürürlüğe girecek. Anlaşma, Avro Alanı üyesi olmayan üye devletlerin de imzasına açık olacak.

Zirve’de ikinci olarak, 17 Avro Alanı Ülkesi Avrupa İstikrar Mekanizması Anlaşması’nı onayladı. 17 Maliye Bakanının bu anlaşmayı bir sonraki Avro Grubu toplantısında imzalamaları bekleniyor. Avrupa İstikrar Mekanizması, Temmuz 2012 itibarıyla yürürlüğe girecek. Mekanizmanın Avro’ya olan güveni tazelemesi ve krizlerin Avro Alanı içinde yayılma eğilimini frenlemesi umuluyor. İstikrar Mekanizması çerçevesinde oluşturulacak olan Avrupa Mali İstikrar Aracı’nın (EFSF) sahip olacağı kaynakların düzeyine ise, Mart ayında karar verilecek. Bilindiği üzere, ana finansörlerden biri olan Almanya’nın Şansölyesi Merkel hâlihazırda 500 Milyar Avro olan EFSF fonlarının artırılmasına karşı çıkıyor. Mali anlaşmayı imzalamayan ülkeler, Avrupa İstikrar Mekanizması’ndan da faydalanamayacak. Mekanizma kapsamında, zor durumdaki üye devletlere sıkı bir iktisadi program uygulamaları şartıyla mali yardım sağlanacak. EFSF, üye devletlerin tahvillerini satın alabilecek ve zor durumda olan ulusal bankalara destek verebilecek.