Avrupa Komisyonu 21 Mayıs 2014 tarihinde düzenlediği “Avrupa Enerji Güvenliği Stratejisine Zemin Oluşturmak” isimli toplantıda Üye Devletlerin ve üye olmayan ülkelerin hükümet temsilcilerini, Avrupa’daki şirketlerin, düzenleyicilerin, birliklerin ve düşünce kuruluşlarının temsilcilerini, AB’nin enerji bağımlılığını düşürme yolları üzerinde görüş alışverişinde bulunmak üzere bir araya getirdi. Toplantıda elde edilen görüş ve bilgiler Komisyon’un 26-27 Haziran tarihlerinde düzenlenecek AB Konseyi Zirve Toplantısı’nda sunacağı Enerji Güvenliğine İlişkin Strateji isimli belgenin hazırlanmasında kullanılacak.
Toplantıda konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso, Ukrayna’daki gelişmeler neticesinde Avrupa’nın demir perdenin yıkılmasından bu yana ilk defa barış, istikrar ve güvenliğine tehdit oluşturan bir durumla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Jeopolitiğin ‘Büyük Oyun’unun istenmeyen bir geri dönüş yaptığını belirten BarrosoAvrupa fikrinin farklı temellere dayandığını söyleyerek bazı aktörlerin eylemlerinin mantığını paylaşmadıklarını ifade etti. Mevcut durumu Birliğin çözüm yeteneği, kararlılığı be birlikteliği için bir sınav niteliğinde gören Barroso, gerçek bir Avrupa enerji politikası oluşturulması için daha ileri adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi. Bu adımların AB’nin refahı, gücü ve inandırıcılığı için hayati olduğu değerlendirmesinde bulunan Barroso’ya göre böylece Avrupa’daki işbirliği ve entegrasyonun bu tür zorlukların aşılması için en doğru yol olduğu da ispatlanacak.
Konuşmasında AB’nin enerji bağımlılığına ilişkin verilere de yer veren Barroso, Birliğin hâlihazırda tükettiği enerjinin yüzde 53’ünü ithal ettiğini, bu oranın ham petrol için yüzde 90, doğal gaz için yüzde 66, katı yakıtlar içinse yüzde 42 olduğunu belirtti. Ancak Barroso’nun konuşmasında asıl dikkat çektiği husus, Baltık ve Doğu Avrupa gibi bazı daha az entegre bölgelerin tüm doğalgaz akışı için tek kaynak olarak Rusya’ya bağımlı olduğuydu. Bugün AB’nin ithal enerji faturasının günde 1 milyar avrodan fazla olduğunu söyleyen Barroso sözlerine bu miktarın Avrupa’nın toplam ithalatının beşte birinden fazlası olduğunu belirterek devam etti.
Enerji alanındaki bağımlılığı çift taraflı bir yola benzeten Komisyon Başkanı, Rusya’nın en cazip Pazar olan Avrupa’ya petrol ihracatının yüzde 80’ini ve doğalgaz ihracatının yüzde 70’ini gerçekleştirdiğini söyledi. AB ile enerji ticaretinden elde ettiği gelirin ülke bütçesi açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Barroso, son dönemde enerjinin bir siyasi silah olarak istismar edilmemesi yönünde yaptıkları uyarıları hatırlatarak, bu şekilde davranmanın deneyenler için mutlaka geri tepeceğini vurguladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso ayrıca toplantının yapıldığı gün Rusya Devlet Başkanı Putin’e hitaben bir mektup göndererek, Birliğin Rusya, Ukrayna ve AB arasındaki üçlü görüşmeleri sürdürme arzusunda ve tüm taraflar için hızlı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasına yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti. Ancak 21 Mayıs tarihinde düzenlenen enerji güvenliğine ilişkin toplantı, Barroso’nun Rusya’ya yönelik uyarıları ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e gönderdiği mektup ertesi gün açıklanan Rusya ile Çin arasındaki enerji anlaşmasının gölgesinde kaldı. Rusya ile Çin önümüzdeki 30 yılı kapsayacak ve 300 milyar avro değerinde doğalgaz ticareti konusunda uzlaşmaya vardılar. Anlaşmaya göre 2018 yılından itibaren Rusya Çin’e yılda ortalama 38 milyar metreküp doğalgaz iletecek. Varılan anlaşmanın Ukrayna krizi nedeniyle AB ve ABD tarafından uygulanan yaptırımlar karşısında Rusya’nın elini rahatlatacağı ifade ediliyor.