İKV’DEN HAFTAYA BAKIŞ

Geçtiğimiz hafta İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) gündeminde yer alan haberler arasında; İKV işbirliği ile düzenlenecek olan “Avrupa Birliği Hukuku” yaz okulu, İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan’ın “Mikro ve Makro Ekonomisiyle Türkiye” başlıklı seminerde yaptığı konuşma ve İKV Yönetiminin İspanya, İngiltere, İsveç ve Fransa Başkonsolosluklarına gerçekleştirdiği ziyaretler öne çıktı.

İKV, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Amsterdam Üniversitesi Hukuk Fakültesi işbirliğinde“Avrupa Birliği Hukuku” konulu bir yaz okulu düzenleniyor. Bu yıl, 16 Haziran - 08 Temmuz 2014 tarihleri arasında sekizincisi gerçekleştirilecek olan yaz okulunda dersler, İngilizce olacak ve Amsterdam Üniversitesi öğretim üyeleri ile Avrupa Adalet Divanı yargıçları tarafından verilecek. Üç hafta sürecek olan yaz okulunda dersler, hafta içi her gün Yeditepe Üniversitesi’nde yapılacak.

İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan’ın 27 Mayıs 2014 tarihinde Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach’ı ziyaretinin ardından, İKV Yönetim Kurulu Heyeti geçtiğimiz hafta, İspanya, İngiltere ve İsveç Başkonsolosluklarını ziyaret etti. Ziyaretlerde İKV’nin faaliyetleri tanıtıldı ve ortak çalışma ile işbirliği olanakları ele alındı.

İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan 3 Haziran 2014 tarihinde Karadeniz Ereğli’de, “Mikro ve Makro Ekonomisiyle Türkiye” başlıklı seminere konuşmacı olarak katıldı. Seminerde Vardan, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri tarafından Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin Avrupa bütünleşmesinin ruhuna aykırı olduğunu belirtti ve sadece 2009-2012 yılları arasındaki 4 yılda, Türk vatandaşlarının kısa süreli C tipi Schengen Vizesi başvurularına 140 milyon avro para ödediğinin altını çizdi.

Geçtiğimiz haftanın AB gündemi de yine oldukça yoğundu. Gündemde öne çıkan başlıklar, Avrupa Komisyonu Başkanlık yarışı; AB’nin katılımcılar arasında yer aldığı G7 Zirvesi; Avrupa Komisyonu’nun büyümeye ilişkin ülkeler bazında özel tavsiyeler içeren raporu; Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları; Avrupa’nın en büyük çevre konferansı Yeşil Hafta ve Avrupa Komisyonu’nun Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesi tavsiyesi oldu.

Avrupa Komisyonu Başkanlık yarışı geçtiğimiz hafta da AB gündeminin üst sıralarında yer aldı. AB üyeleri arasındaki pazarlıkların sürdüğü yarışta, hala bir aday üzerinde uzlaşı sağlanamadı. Komisyon Başkan adaylığı tartışmaları, seçilme olasılığı en yüksek olan Jean Claude Juncker üzerinde yoğunlaşıyor. Juncker’e Almanya Şansölyesi Angela Merkel de destek veriyor. Ancak Juncker adı üzerinde uzlaşı sağlanamazsa, Almanya’nın bu aday üzerinde ısrarcı olması, üye devletler ve kurumlar arasında gerginliğe sebep olabilir.

Ukrayna krizi sebebiyle Rusya’nın dâhil edilmediği G8 Zirvesi yerine G7 Zirvesi 4-5 Haziran 2014 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirildi. ABD, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere’nin liderleri ile AB’nin katılımlarıyla düzenlenen Zirve’de Ukrayna’daki son durum, Rusya’ya uygulanacak yeni yaptırımlar, küresel ekonomi, enerji, iklim değişikliği gibi konular tartışıldı.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Yönetim Kurulu 5 Haziran 2014 tarihindeki toplandı ve başta faiz indirimi olmak üzere yeni önlemler paketini açıkladı. Paket, para politikasının gevşetilmesi, reel ekonomiye kredi akışının desteklenmesi ve gerektiğinde geleneksel olmayan önlemler alınması şeklinde üç ayaklı pakette alınan tedbirleri içeriyor.

AB’nin gündeminde yer alan bir diğer önemli gelişme, Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan ve 26 üye ülkenin ekonomi politikalarına ilişkin tavsiye raporları oldu. 2 Haziran 2014 tarihinde yayımlanan raporlar, her üye ülkenin ekonomik durum analizine bağlı olarak yapılan önerileri kapsıyor.

Dünya Çevre Günü haftasında AB’nin en büyük çevre konferansı olan "Yeşil Hafta", 3-5 Haziran 2014 tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleştirildi. “Kaynak verimliliği ile atık yönetimi” temalı konferans, AB üyelerindeki farklı uygulamaların sonlanması ve en iyi uygulamaların tanıtılması açısından önemli bir platform niteliği taşıyor.

Avrupa Komisyonu, 4 Haziran 2014 tarihinde açıkladığı raporda, AB Konseyi’ne Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesi çağrısını yineledi. Rapor, Arnavutluk’un yargı reformu, yolsuzlukla mücadele ve örgütlü suçlarla mücadele alanlarındaki performansını değerlendiriyor ve AB ile bütünleşme yolunda ilerleyebilmesi için gereken adımları sıralıyor.

Türkiye-AB ilişkilerinin gündeminde ise Türkiye’nin Horizon 2020 Ulusal programına katılması ile Türkiye, KKTC, Yunanistan ve GKRY’li işadamlarının Kıbrıs’ın “ortak” geleceğini değerlendirdikleri zirve dikkat çeken başlıklar oldu. 

Türkiye, 4 ve 5 Haziran 2014 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Ulusal Açılış Programı ile Horizon 2020 Programı’na katıldı. Horizon 2020 Programı, Türkiye’deki araştırmacılara, şirketlere ve araştırma kuruluşlarına ortaklık statüsü sağlıyor. Bu sayede, araştırmacılar, şirketler ve araştırma kurumları, AB üye ülkeleriyle eşit koşularda 80 milyar avro bütçeli programa dâhil olabilecekler ve Horizon 2020 fonlarından yaralanabilecekler.

Geçtiğimiz hafta Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarında iş adamalarının inisiyatifi ile bir zirve gerçekleştirildi. 2 Haziran’da yapılan zirveye Türkiye, KKTC, Yunanistan ve GKRY’li işadamları katıldı ve Kıbrıs’ın “ortak” geleceğini değerlendirdiler. Zirveye 4 ülkeden katılan işadamları, KKTC’li ve GKRY’li halkın birlikte yaşamalarına katkı sağlayacak projelerin geliştirmesi konusunu değerlendirdiler.

Geçtiğimiz haftanın dikkat çeken konularından biri, 29 Mayıs 2014 tarihinde, Kazakistan, Rusya ve Belarus arasında imzalanan Avrasya Ekonomik Birliği anlaşması oldu. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko anlaşmaya imza koyarak Avrasya Ekonomik Birliği'ni resmen hayata geçirdi.

Haftanın önemli başlıklarından bir diğerini, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun hazırladığı dünyada sosyal korumaya ilişkin rapor oluşturdu. 3 Haziran’da yayınlanan rapor, ekonomik kriz nedeniyle krizin ikinci aşamasında sosyal koruma önlemlerinin azalması sonucunda, birçok yüksek gelirli ülkede yoksulluğun ve sosyal dışlanmanın arttığına dikkat çekiyor. Ayrıca, bunun sürekli işsizliği, düşük ücretleri ve yüksek vergileri tetiklediği kaydediliyor.

Türkiye’de Youtube’a erişim yasağının kalkması geçtiğimiz haftanın önemli başlıklarından birini oluşturdu. 67 gün süren Youtube yasağı, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen “Youtube’a erişim yasağının hak ihlali oluşturduğu” yönündeki kararına istinaden, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından kaldırıldı. Karar hakkında kısa bir değerlendirme yapan Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Štefan Füle, “Anayasa Mahkemesi’nin memnuniyet verici kararının uygulanmasıyla, anormallik son buldu.” dedi.

Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta diliyoruz.