İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AVRASYA BİRLİĞİ İÇİN İMZALAR ATILDI

29 Mayıs 2014 tarihinde, Kazakistan, Rusya ve Belarus arasında Avrasya Ekonomik Birliği`ni hayata geçiren anlaşma Kazakistan`ın başkenti Astana`da imzalandı.
AVRASYA BİRLİĞİ İÇİN İMZALAR ATILDI

29 Mayıs 2014 tarihinde, Kazakistan, Rusya ve Belarus arasında Avrasya Ekonomik Birliği'ni hayata geçiren anlaşma Kazakistan'ın başkenti Astana'da imzalandı. Astana Bağımsızlık Sarayı'nda yapılan resmi törende Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko anlaşmaya imza koyarak Avrasya Ekonomik Birliği'ni resmen hayata geçirdi.

Törende, Kazakistan'ın geleceği açısından tarihi önemde olan anlaşmanın uluslararası organizasyonlardan gelen temel bakışı kapsadığını dile getiren Nazarbayev, imzalanan belgede toprak bütünlüğü ve eşit egemenlik prensibiyle Avrasya Ekonomik Birliği'ne üye ülkelerin kendine has politik sistemlerine riayet edildiğini kaydetti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de atılan imzanın bir dönüm noktası olduğunu, belgenin üye ülkelerin aynı zamanda ulusal egemenliklerini de koruyarak yepyeni bir entegrasyon aşaması sağladığını belirterek, "Avrasya Ekonomik Birliği'ni oluşturan Rusya, Kazakistan ve Belarus, sahip olduğu 170 milyonluk nüfus, devasa üretim, bilimsel ve teknolojik potansiyel ve muazzam doğal kaynaklarıyla dünya ekonomisinin anında ve doğrudan ilgisini çekecek" dedi. Avrasya Ekonomik Birliği düşüncesini ilk dile getirenin 1994 yılında Moskova Üniversitesi'nde yaptığı konuşmayla Nazarbayev olduğunu hatırlatan Putin, imza töreninin Kazakistan'ın başkenti Astana'da olmasının bu nedenle sembolik bir anlam taşıdığını da vurguladı.

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko da Sovyetler Birliği zamanında varolan ekonomik bağların yeniden tesis edilmesine ihtiyaç olduğunu, anlaşmada üye her ülkenin çıkarının gözetildiğini belirterek, "Birbirimizle rekabet etmeyecek birbirimizi tamamlayacağız'' dedi.

Avrasya Ekonomik Birliği projesi, Sovyetler Birliği’nden ayrılan üyelerin ekonomik olarak bir araya gelmesini öngörüyor. Başkenti Astana olacak Avrasya Ekonomik Birliği'nin organları şu şekilde belirlendi:  Avrasya Ekonomik Komisyonu, komisyon içindeyse konsey ve yönetim kurulu. Konsey üye ülkelerin başbakan yardımcılarından, yönetim kuruluysa üye ülkelerin her birinin temsilcilerinden oluşacak. Avrasya Ekonomik Komisyonu'nun Rusya'nın başkenti Moskova'da yer alması kararlaştırılırken, kurulması durumunda Avrasya Ekonomik Birliği Mahkemesi'nin de Belarus'un başkenti Minsk'te olması bekleniyor. Nazarbayev tarafından sunulan bir öneri ise Kazakistan'ın Almatı kentinin Avrasya Ekonomik Birliği'nin uluslarüstü finans pazarı regülasyonunu sağlayacak merkez olması.

1 Ocak 2015'de yürürlüğe girecek Avrasya Ekonomik Birliği anlaşması sonrasında Kazakistan, Rusya ve Belarus arasında tedricen mal, hizmet ve iş gücünde serbest dolaşıma geçilecek. Avrasya Ekonomik Birliği ile 2025'e kadar petrol ve petrol ürünleri üretiminde mevzuat sınırlamaları olmaksızın ortak pazara geçilmesi planlanıyor. Elektrikte ortak pazara geçilmesi ve üye ülkelerin ulusal elektrik pazarların entegrasyonu konusunda ise 2019'da harekete geçilmesi bekleniyor. Avrasya Ekonomik Birliği'ne katılması muhtemel diğer ülke olan Ermenistan'ın katılım süreciyle ilgili birkaç başlıkta sorun yaşandığı, imzanın Ermenistan tarafınca 15 Haziran'a kadar atılacağı belirtiliyor. Kırgızistan'ın da katılım yol haritasını içeren yasanın ülke parlamentosundan geçmesinin ardından 2015 başlarında birliğe dahil olması planlanıyor.

Kimi uzmanlar anlaşmayı "Light" yani hafif Sovyetler Birliği'nin kurulması olarak görürken kimi uzmanlar da Avrasya Ekonomik Birliği'ni Asya'nın AB'si olarak niteliyor. Kremlin’e yakınlığı ile bilinen GUS Enstitüsü’nün Direktör Yardımcısı Vladimir Şariçin Avrasya Ekonomi Birliği’nin Sovyet imparatorluğunun bir tür restorasyonu olmadığını vurguluyor. Şariçin, pazar ekonomisi yolunda ilerleyen katılımcı ülkelerin büyük ve etkin bir ortak ekonomi alanı yaratmaya çalıştıklarını ifade ediyor. Şariçin, Deutsche Welle’ye yaptığı değerlendirmede, “Avrasya Ekonomi Birliği’nin kuruluş nedenlerinden biri de Avrupa Birliği ve Rusya arasında bir ekonomi ittifakı yaratılmasının yerinde sayması” diyor. Rus uzman, “Böyle bir ittifak farklı nedenlerle hayata geçirilemedi. Bunun nedenlerinden birinin de ABD’nin böyle bir fikre kıskançlıkla yaklaşması” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Avrupa ülkeleri arasındaki AB, Kuzey Amerika ülkeleri arasındaki NAFTA ve Güney Amerika ülkeleri arasındaki MERCOSUR’u örnek gösteren Şariçin, Rusya’nın bu nedenle kendi uyum projesini oluşturmaya karar verdiğini ifade ediyor. Liberal Gaidar Ekonomi Politikaları Enstitüsü’nden Sergey Priçodko da Avrasya Ekonomi Birliği’nin kuruluş nedeninin ekonomik olduğunu savunuyor. Ayrıca Rus, Kazak ve Belaruslu birçok işletme arasındaki ekonomik bağlantıların Sovyetlerin dağılmasından sonra da bozulmadığına dikkat çeken Priçodko, öte yandan Avrasya Ekonomi Birliği’nin sağlam ve verimli bir birlik olacağına inanmıyor. Bunun nedeninin Ukrayna olmadığını belirten Priçodko, katılımcı ülkeler ve Ermenistan ve Kırgızistan gibi diğer potansiyel üyeler arasındaki ekonomik ve siyasi farklılıkların endişe yarattığını kaydediyor.

Moskova İşletme Yüksekokulu’ndan (HSE) Andrey Susdalzev, Rusya’nın stratejik niyetini “Rusya hızla gelişen bir uyum grubu olmadan büyük bir güç olamaz” şeklinde özetliyor. Susdalzev ve aynı zamanda GUS Enstitüsü’nden Vladimir Şariçin de bu ülkeler arasındaki Gümrük Birliği ve planlanan Avrasya Ekonomik Birliği’nin Avrupa Birliği ile işbirliğini mümkün kıldığı görüşünde. Her iki Moskovalı uzman Avrupa Birliği’nin dışlanmasının söz konusu olmadığını ifade ediyor. Ancak Alman ekonomisi açısından doğudaki bu yeni ittifak daha farklı değerlendiriliyor. Alman Ekonomisi Doğu Komisyonu Başkanı Rainer Lindner, “Örneğin Dünya Ticaret Örgütü ile uyum süreci söz konusu olduğunda zorluklar ortaya çıkacaktır” diyor. Tarafların birbirini bloke etmemesi gerektiğini belirten Lindner, Avrasya Ekonomi Birliği ile Avrupa Birliği arasında ekonomi ve ticari politikaların geliştirilebilmesi için bir yöntem bulunması gerektiğini, ancak bunun şimdiye kadar başarılamadığını kaydediyor. (Kaynak: TRT Haber, AB Haber, Deutschewelle)

Diğer Yazılar