AB, Güney Akım Projesi’nin hukuka uygun biçimde ilerlemesini talep ediyor
Avrupa Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Günther Oettinger Güney Akım Projesi’ne ilişkin görüşmelerin Rusya’nın Ukrayna krizi çerçevesinde uluslararası hukuka uygun hareket etmesine bağlı olduğunu belirtti. Bilindiği üzere Komisyon geçtiğimiz Aralık ayında Rusya’nın Güney Akım için Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Yunanistan, Slovenya, Hırvatistan ve Avusturya ile imzaladığı hükümetlerarası anlaşmaların AB mevzuatına uygun olmadığını ve yeniden müzakere edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişti.
Güney Akım Projesi’nin AB sınırları içerisindeki inşasına ilk olarak Bulgaristan’da başlanacak. Ancak projenin Bulgaristan ayağını inşa edecek Rus firmasının ABD’nin yaptırım listesinde yer alması, AB’nin Üçüncü Enerji Paketi kapsamında yer alan etkili biçimde ayrıştırma ilkesinin ihlal ediliyor olması taraflar arasında ciddi sorunlar oluşturuyor. Konuyla ilgili olarak Komisyon Başkanı Barroso Güney Akım boru hattı sebebiyle Bulgaristan hakkında ihlal prosedürü başlatacaklarının mesajını vermişti. Öte yandan Gazprom CEO’su Aleksey Miller, Komisyon’un Güney Akım’ın inşasına engel olamayacağını, inşaatın bu yaz başlayacağını dile getirdi. Hatırlanacağı üzere Rusya Nisan ayı sonunda, Dünya Ticaret Örgütü nezdinde AB’nin “Üçüncü Enerji Paketi” hakkında şikâyette bulunmuştu.
Enerji alanında bir diğer önemli gelişme Rusya, Ukrayna ve AB arasında yürütülen üçlü görüşmenin neticesinde Ukrayna’nın doğalgaz borçlarını ödemesi ve Haziran 2015’e kadar uygulanacak doğalgaz fiyatına ilişkin bir planı gündeme alınması konularında uzlaşıldı. Ukrayna'ya doğalgaz satışını 3 Haziran’da durduracağı uyarısında bulunan Rusya Kiev’in, borçlarının ilk dilimini ödemesinin ardından Gazprom Ukrayna’ya bir hafta daha süre tanıdı.
AB’nin Rusya’dan aldığı doğalgazın büyük kısmının Ukrayna üzerinden geçmesi sebebiyle olası bir gaz kesintisi Avrupa ülkelerini de etkileyecek. Krizin perde arkasında Ukrayna’da Moskova yanlısı eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Şubat ayında devrilmesinin ardından Rusya’nın Ukrayna’ya uyguladığı fiyatta artışa gitmesi ve Ukrayna’nın bu fiyatı ödeyemeyeceğini söylemesi ve geçmişte uygulanan fiyata geri dönülmesini talep etmesi yatıyor.