İKV’DEN HAFTAYA BAKIŞ

AB kurumlarının Ağustos ayı içinde resmi tatile girmiş olması sebebiyle verdiğimiz bir ay aranın ardından, İKV E-Bülteni’ni Eylül ayı itibariyle tekrar sizlerle paylaşıyoruz. Bültenimize ara verdiğimiz Ağustos ayı boyunca ve Eylül ayının ilk haftasında, İKV, Türkiye ve AB’nin gündemleri oldukça yoğundu.

Öncelikle bizden haberler ile başlayalım. İKV’nin internet sitesi yenilenen yüzü ve altyapısıyla 4 Ağustos 2014 tarihinde yayına girdi. Sürekli yenilenen ve güncellenen içeriğiyle ülkemizin AB nabzını günü gününe tutmayı hedefleyen yeni internet sitemizi ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

İKV’nin “Türkiye-AB İlişkileri Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar” (DBY) başlıklı yayını ile aynı adı taşıyan mikro internet sitesi ise, 11 Ağustos 2014 tarihinde http://dby.ikv.org.tr/ adresinde faaliyete geçti. 50 yılı aşkın süredir devam eden Türkiye ve Avrupa ilişkilerinde, kamuoyunda hâkim olan önyargıları kırmak ve doğru bilinen yanlışları düzeltmek amacıyla hazırladığımız bu site, aynı zamanda kullanıcılara AB konusunda sorularını yöneltebilecekleri bir platform da sunmakta. Sürekli güncellenen içeriğiyle sizlerin kullanımına sunulan DBY mikro-sitemizin, Türkiye-AB ilişkilerine olumlu katkıda bulunması en büyük arzumuz.

Vakıf Yönetim Kurulumuz da Ağustos ayında üst düzey ziyaretlerini yoğun şekilde sürdürdü. İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan’ın, 19 Ağustos 2014 tarihinde AB Bakanlığı Müsteşarlığı’na atanan Büyükelçi Rauf Engin Soysal’ı ziyaretinin ardından, İKV heyeti, 22 Ağustos 2014 tarihinde Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Jutta Wolkeve maiyetteki Başkonsolos Dr. Philipp Deichmann; İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Gianluca Alberini’ye birer ziyaret gerçekleştirdi. Ayrıca, Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom ve Konsolosluk Ticaret bölümünden Mustafa Başaran İKV’yi ziyaret etti.

Geçen bir ayda Vakfımız, yayınları arasına bir yenisini daha ekledi. “Sorularla AB Politikaları ve Türkiye” serisi çerçevesinde İKV tarafından hazırlanan “İşletme ve Sanayi Politikası” başlıklı yayın, Ağustos ayında yayımlandı. Serinin en yeni kitabı olan bu yayında, AB sanayi politikasını ve ülkemizin bu önemli başlıkta AB mevzuatına uyumunu mercek altına alıyoruz.

Ağustos ayında Türkiye’nin gündeminde ise, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve 62’nci Hükümet vardı. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, AK Parti Genel Başkanı ve 61’inci hükümetin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, geçerli oyların salt çoğunluğunu alarak ilk turda Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’nci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Türkiye’nin siyasi tarihinde dönüm noktalarından biri olarak görülen bu seçimlerde ilk kez, cumhurbaşkanlığı makamına oturacak kişi halkın oyları ile seçildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, 62’nci Hükümeti kurma görevi, Dışişleri eski Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na verildi. 62’nci Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Davutoğlu’nun programında, AB üyeliği hedefi çerçevesinde 2014-2017 dönemini kapsayan “AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı” ile reform sürecinin hızlandırılacağının belirtilmesini, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği açısından ümit verici bir gelişme olarak görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu görevi resmen devralmasının ardından ilk yurtdışı gezisini 1 Eylül 2014 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gerçekleştirdi. İki toplum arasında devam eden müzakere sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen ziyarette, Türkiye’nin, “garantör ülke sıfatıyla Kıbrıs konusundaki kararlılığını” sürdüreceği ve “iki devletli çözümden başka bir durumun kabul edilemeyeceği ”mesajları öne çıktı.

Ağustos ayı boyunca AB’nin gündeminde ise, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği ve AB Konseyi Başkanlığı görevlerine atanacak isimlere ilişkin olasılıklar vardı. Üye Devletler, Jean-Claude Juncker başkanlığında, 1 Kasım 2014’te göreve başlaması öngörülen yeni Komisyon için adaylarını açıklamaya devam ederken, hangi Üye Devletin adayının hangi politika alanını almak istediği ve Komisyon’daki kadın üye sayısının azlığı konusunda tartışmalar Ağustos ayı boyunca Avrupa’nın gündemindeydi. 30 Ağustos 2014 tarihinde bir araya gelen AB liderleri, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy’un yerine Polonya Başbakanı Donald Tusk’un; AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın yerine ise İtalya Dışişleri Bakanı Frederica Mogherini’nin AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi olarak atanması konusunda uzlaştı.  Böylece, Avrupa Komisyonu’nun yeni Başkanı Juncker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz’un yanında bundan sonraki dönemde AB’nin zirvesinde yer alacak diğer isimler de kesinlik kazanmış oldu. Üye Devletlerin Komisyon üyeliği için belirledikleri adayların mülakatlarını Eylül ayının ilk haftasında tamamlayan Juncker, Konsey’e Komisyon üyelerinin listesini onay için sundu. Listenin AB Konseyi tarafından 5 Eylül tarihinde onaylamasının ardından, Juncker’in politika alanlarının adaylar arasında dağılımını 10 Eylül itibarıyla yapması bekleniyor.

Ukrayna’da giderek derinleşen kriz, IŞİD’in Irak’ta ilerlemesinin yarattığı tehdit ve Gazze’deki durum Ağustos ayında AB’nin gündeminde yer bulan en önemli başlıklar olurken, AB Dışişleri Bakanları Gayri Resmi Toplantısı (Gymnich) ve ay sonunda gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi’nde ana gündem maddeleriydi. 

Avrupa gündeminin bir diğer önemli buluşması, 4-5 Eylül 2014 tarihinde İngiltere’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ydi. Zirve’de, Rusya ile ilişkiler, IŞİD tehdidi ve NATO güçlerinin çekilmesinin ardından Afganistan’ın geleceği konuları ele alındı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Ukrayna’ya destek amacıyla “Öncü Güç” oluşturulacağını ve söz konusu müdahale gücüne kara ve deniz birliklerinin dâhil edileceğini açıkladı.

Ekonomik cephedeki diğer önemli bir haber de, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesi ve ekonomiyi canlandırmaya yönelik kararlarını açıklaması oldu. Piyasalarda çalkantılara sebep olan bu karar sonrasında, Avro dolar karşısında değer kaybetti.

Son olarak, haftanın sonunda TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin tarafından yapılan bir açıklama gündeme düştü. Şahin, TRT’nin Eurovision Şarkı Yarışması’na gelecek yıl da katılmayacağını ve ilk defa olarak bu yıl Asya-Pasifik Şarkı Yarışması’na Manga Grubu ile katılınılacağını açıkladı. Avrupa’da ve tüm dünyada geniş yankı bulan Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmama kararı alınması, Türkiye’nin Avrupa’daki görünürlüğü ve kamuoyu iletişim stratejisi açısından, soru işaretlerinin oluşmasına yol açıyor. Umarız ki, önümüzdeki senelerde TRT’nin katılmama gerekçesi olarak gösterdiği oylamaya ilişkin sorunlar çözülür ve Türkiye 1975 yılında beri katıldığı bu yarışmada yerini alır.

Tüm okuyucularımızın iyi bir hafta geçirmelerini diliyoruz.