Geçtiğimiz hafta AB, yeni Komisyon üyelerinin ve sorumluluk alanlarının belirlenmesi ile meşgulken, Türkiye’de ise “Torba Yasa” olarak anılan paketin TBMM’den geçmesi ve Mecidiyeköy’deki iş merkezi ve rezidans inşaatında 10 işçinin yaşamını kaybetmesi gündemde öne çıkan olaylar arasında yer aldı. Torba yasada çalışma koşullarını ve işçi haklarını düzenleyen maddelerin olması, Türkiye’nin AB uyum sürecinin de olumlu yansımaları ile bu konuda duyarlılığın artmakta olduğunu gösterdi. Torba yasadaki bir madde ile İKV’nin kurucuları arasında yer aldığı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Ekonomi Bakanlığı bünyesine alınması da iş dünyası açısından beklenmedik bir diğer gelişme idi. Kurulun, 1986 yılından beri gerçekleştirdiği kapsamlı ve verimli çalışmalarını, Ekonomi Bakanlığı çatısı altında da sürdüreceğini umuyoruz.
İKV de yine yoğun bir haftayı geride bıraktı. İlk olarak, İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Avrupa Komisyonu İşletme ve Sanayi Genel Müdürlüğü’nden gelen ve İşletmelerin Rekabetçiliği, Sanayi ve Büyüme Politikaları Direktörü Didier Herbert, Uluslararası İlişkiler ve Büyüme Misyonu Dairesi Başkan Vekili Christos Kyriatzis ile AB Türkiye Delegasyonu Tek Pazar Dairesi Ticaret, Ekonomi ve Tarım Bölümü Sektör Yöneticisi Ela Yazıcı İnan’dan oluşan bir heyeti kabul etti. Ardından, Ankara’da, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanımız Efkan Âlâ ve Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanımız Fikri Işık’ı makamlarında ziyaret etti. İKV Yönetim Kurulu Başkanı’na temaslarında, İKV Yönetim Kurulu üyesi ve İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Genel Sekreter Doç. Dr. Çiğdem Nas ve Proje Müdürü Çisel İleri eşlik etti. Temaslarda, Sayın Bakanlara yeni hükümetteki çalışmalarında başarılar dilendi ve İKV amaç ve faaliyetleri hakkında bilgi verildi.
Geçtiğimiz hafta AB’nin gündeminde yer alan önemli başlıklar; 1 Kasım 2014 itibarıyla Jean-Claude Juncker başkanlığında göreve gelecek yeni Komisyon’daki görev dağılımının belirlenmesi; Rusya’ya yönelik bir dizi yaptırımın yürürlüğe girmesi; gayri resmi düzeyde gerçekleştirilen Avro Alanı Ekonomi ve Maliye Bakanları (Eurogroup) Toplantısı; Türkiye’de AB üyeliğine verilen desteğin arttığına dikkat çeken Transatlantik Eğilimler 2014 Araştırması ve AB’nin Avrupa Komşuluk Politikası kapsamında belirlediği işbirliği öncelikleri oldu.
Gerek AB, gerekse Türkiye’nin merakla beklediği en önemli gelişmelerden biri şüphesiz Jean-Claude Juncker başkanlığındaki Avrupa Komisyonu’ndaki görev dağılımının nasıl olacağıydı. Seçilmiş Komisyon Başkanı Juncker, Komisyon’daki görev dağılımını 10 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirdiği basın toplantısında açıkladı. Juncker’in Komisyon’un görev şemasına önemli yenilikler getirdiği göze çarptı. Komisyon Başkanı’nın sağ kolu olarak görev yapacak bir “Birinci Başkan Yardımcısı” makamının oluşturulması ve Komisyon’daki mevcut dosyalardan birkaçının tek çatı altında birleştirilmesi, yeni bazı dosyaların oluşturulması gibi bir dizi yeniliğe imza atan Juncker, ayrıca 7 Komisyon Başkan Yardımcısı’na da ilgili dosyalardan sorumlu diğer Komisyon Üyelerinin çalışmalarını koordine etme ve icra görevini verdi.
Türkiye’yi de kapsayan Genişleme Politikası’nın Juncker Komisyonu’nda hangi çerçevede ele alınacağı son ana kadar belirsizliğini koruyan konuların başında yer aldı. Görevde olacağı beş yıl boyunca yeni bir genişleme olmayacağı yönündeki söylemleriyle dikkat çeken Juncker’in bu doğrultuda yeni Komisyon’da genişlemeyi “Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri” başlığı altında ele alması dikkat çekti. Bu dosya, mevcut İkinci Dönem Komisyonu’nun Bölgesel Politikadan Sorumlu Üyesi Avusturyalı Johannes Hahn’ın sorumluluğuna verildi. İKV tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, Hahn’ın genişlemenin öncelik olmayacağı bir Komisyon’da görev yapacağı belirtilerek. “Genişleme ve Komşuluk” kelimelerinin yer değiştirmesinin genişlemenin arka planda olacağı izlenimi verdiği dile getirildi. Türkiye ve Batı Balkanların müzakere sürecinin başarıyla tamamlanmasının bu ülkeler için önemli olduğu kadar, AB için de bir prestij ve inandırıcılık meselesi olduğu belirtilen İKV açıklamasında, Hahn’ın mensubu olduğu merkez sağ görüşlü Avusturya Halk Partisi’nin Türkiye’nin üyeliğine yönelik temkinli yaklaşımını benimsemek yerine, mesaisini Türkiye-AB ilişkilerini geliştirmeye ve müzakere sürecindeki engelleri çözüme kavuşturmaya önem vermesi yönünde temennide bulunuldu.
AB’nin gündeminde yer alan dikkat çekici bir diğer başlık, Ukrayna krizi bağlamında Rusya’ya yönelik bir dizi yeni yaptırımın 12 Eylül 2014 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmesi oldu. AB Daimi Temsilciler Komitesi’nde (COREPER) 5 Eylül’de anlaşmaya varılan ve 8 Eylül 2014 tarihinde alınan yeni yaptırım kararları, beş Rus devlet bankasının, üç enerji ve üç savunma şirketinin AB sermayesine erişiminin engellenmesi öngörülüyor. Bunun yanında yaptırımlarla, çift kullanımlı ürünlere uygulanan ihracat yasağı güçlendirilirken, Rusya’nın derin su petrol araması ve üretimi, Arktik petrol sondajı veya üretimi ile kaya gazı projelerine erişimi için gerekli bazı hizmetlerin kısıtlanması öngörülmekte. Donbas bölgesinin yeni üst yönetimi, Kırım hükümeti, bazı Rus karar alıcılar ve oligarklardan oluşan 24 kişi de, seyahat yasağı kapsamına alınarak, bunların AB’deki malvarlıkları donduruldu. Böylece Ukrayna’daki kriz nedeniyle yaptırımlar kapsamına alınan kişi sayısı 119’a, şirket sayısı ise 23’e çıktı.
Geçtiğimiz hafta, ABD merkezli düşünce kuruluşu German Marshall Fund tarafından 10 Eylül 2014 tarihinde yayımlanan “Transatlantik Eğilimler 2014” başlıklı araştırma ise, Türkiye, AB ve ABD’ye ilişkin ortaya koyduğu tespitler sebebiyle gündemde yerini buldu. Araştırma, Türkiye’de AB üyeliğinin “iyi bir şey” olarak nitelendirenlerin oranının 2013 yılına kıyasla 8 puan artarak yüzde 53’e ulaştığını ortaya koymakta.
Geçtiğimiz hafta ayrıca, Avrupa Komisyonu, 8 Eylül 2014 tarihinde, AB’nin Avrupa Komşuluk Politikası kapsamındaki önceliklerini belirledi. Avrupa Komşuluk Aracı çerçevesinde komşu ülkelere 5,5 milyar avro aktarmayı taahhüt eden Komisyon, söz konusu kaynağı komşu ülkelere 2014-2017 yılları arasında tahsis edecek.
Türkiye-AB ilişkilerinin gündeminde geçtiğimiz hafta öne çıkan başlıklar ise; AB Bakanı ve Başmüzakereci eski Büyükelçi Volkan Bozkır’ın Türkiye’nin AB katılım sürecine dair açıklamaları; COSME Programı kapsamında yayımlanan teklif çağrıları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan Torba Yasa oldu.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır 9 Eylül 2014 tarihinde, bir gazeteye verdiği mülakatta, Türkiye’nin üye olabilecek seviyeye gelmesi halinde, AB’nin Türkiye’nin üyeliğini reddetme lüksü olmayacağını vurguladı. AB Bakanı ayrıca, katılım müzakerelerinde açık olan 14 fasla rağmen, gerçekte Türkiye’nin 28 faslı açabilecek konumda olduğunu belirti ve Türkiye’nin birkaç yıl içerisinde üye olabilecek seviyeye geleceğini vurguladı.
Geçtiğimiz hafta Türkiye gündeminde yer bulan önemli başlıklarından bir diğeri ise, ülke nüfusunun önemli bir kısmını ilgilendiren Torba Yasa oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 11 Eylül 2014 tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren ve 146 maddeden oluşan Yasa, yer altı çalışanlarının çalışma usul ve esasları ve birçok vergi cezasının yeniden yapılandırılması gibi çeşitli konulara ilişkin farklı düzenlemeleri içeriyor.
İKV olarak KOBİ’ler ve girişimcilere dönük uygulamaya koyulan ve 2014-2020 döneminde COSME Programı çerçevesinde yayımlanan “Büyüme Amaçlı Özkaynak Desteği” ve “Kredi Garanti Desteği” proje teklif çağrıları 20 Eylül 2020 tarihine kadar açık olacağını hatırlatmak isteriz. Program, KOBİ’lere daha fazla kredi ve leasing imkânı sunabilmelerine destek olmayı amaçlıyor.
Tüm okuyucularımızın iyi bir hafta geçirmelerini diliyoruz.