Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), 34 OECD ülkesi ile Arjantin, Brezilya, Çin, Kolombiya, Hindistan, Endonezya, Letonya, Rusya, Suudi Arabistan ve Güney Afrika’daki eğitim sistemlerini inceleyen “Eğitime Genel Bakış 2014” (Education at a Glance 2014) başlıklı yıllık raporunun sonuçlarını 9 Eylül 2014 tarihinde kamuoyuyla paylaştı. Raporun bulguları, eğitime erişimin dünya genelinde artmasına karşın, yüksek öğrenim görmüş yetişkinler ile toplumun geri kalanı arasındaki sosyoekonomik farklılaşmanın büyüdüğüne işaret ediyor. Raporda, hükümetlerin toplumun tüm kesimlerinin erken yaşta kaliteli eğitime erişim fırsatı sağlanması yönündeki çabalarını artırmaları gerektiğine dikkat çekildi.
Raporda, 25-34 yaş grubunda yükseköğretime katılım oranının yüzde 43’e yükseldiği ifade edilirken, bu konuda ebeveynlerin eğitim geçmişinin oldukça önemli bir etken olmaya devam ettiği; bunun da eğitime erişimdeki artışın daha kapsayıcı bir toplum yaratma hedefini gerçekleştiremediği anlamına geldiği kaydedildi.
Raporda, yüksek eğitim düzeyinin her zamankinden daha fazla getirisi olduğuna da dikkat çekildi. OECD üyesi ülkelerde 25-64 yaş grubundaki yükseköğretim mezunlarının ortalama yüzde 5’i işsizken; ortaöğretim mezunlarının yüzde 14’ü işsiz durumda bulunuyor. 2000 yılında iki grup arasındaki fark 4 puan daha azdı. Bunun yanında, elde edilen kazanç konusundaki veriler de yükseköğretim mezunları ve ortaöğretim mezunları arasında giderek artan bir farka dikkat çekiyor. Raporda, 2000-2012 döneminde bu iki grup arasındaki gelir farkının ortaöğretim mezunları ile daha düşük seviyede eğitime sahip olanlar arasındaki gelir farkına kıyasla iki kat daha arttığı ortaya koyuluyor.
Rapordaki diğer bulgular ise şu şekilde:
- Günümüz genç nüfusunun yaklaşık yüzde 84’ü orta öğretimi tamamlayacak. Çoğu ülkede, tarihsel kalıpların aksine kadınların bunu yapma olasılığı erkeklerden daha fazla;
-OECD ülkelerinin 25-34 yaş aralığındaki bireylerin yaklaşık yüzde 40’ı üniversite seviyesinde eğitime sahip;
-Üniversite eğitim seviyesindeki bireyler, orta seviyede bir işçiden yaklaşık iki kat daha fazla para kazanıyorlar;
-OECD ülkeleri, ilköğretimden üniversiteye kadar, her öğrenci için yıllık ortalama 9.848 dolar harcıyor. İlkokul seviyesinde bir öğrenci için harcanan yıllık tutar, 8.296 dolar iken; ortaöğretim öğrencisi için yapılan yıllık harcama 9.280 dolar; yükseköğretimdeki bir öğrenci için yapılan harcama ise 13.958 dolar seviyesinde;
- OECD ülkeleri 2011 yılında GSYİH’lerinin yaklaşık yüzde 6,1’ ini eğitime harcadı. Eğitim kurumlarının harcamalarının yüzde 84’ü kamu finansmanı ile karşılandı;
-Ekonomik kriz, genç nüfusun eğitime devam etmesini sağlayan bir etken oldu. 15-29 yaş grubunda eğitime devam etmeyenlerin oranı 2008 yılında yüzde 54’ten, 2012’de yüzde 51’e düştü;
-Bir OECD ülkesindeki 15 yaşındaki ortalama bir genç, gelecek 15 yılının 7 yılını eğitimine devam ederek geçirmeyi bekliyor. -Bir yıl içinde, yetişkinlerin yarısından fazlası eğitim görüyor;
-Öğrenciler, ilköğretim veya alt-orta öğretim seviyesinde ortalama 7.475 saat zorunlu eğitim görüyor. Bu seviye Avustralya’da yaklaşık 10.000 saat iken, Macaristan’da 6.000 saatten daha az;
“Eğitime Genel Bakış 2014” başlıklı OECD raporunun bulgularına www.oecd.org/edu/eag.htm adresinden ulaşılabilir.