AVRUPA KOMİSYONU 2014 GENİŞLEME PAKETİ’Nİ AÇIKLADI
Avrupa Komisyonu, 8 Ekim 2014 tarihinde aday ve potansiyel aday ülkelerin İlerleme Raporları ve 2014-2015 Genişleme Stratejisi’nden oluşan 2014 Yılı Genişleme Paketi’ni açıkladı. 2014 Yılı Genişleme Paketi, ikinci dönem Barroso Komisyonu tarafından kabul edilen son genişleme paketi olma özelliğini taşıyor.
Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Štefan Füle, AP Dış İlişkiler Komitesi (AFET) üyelerine gerçekleştirdiği konuşmada, beş yıl önce, genişleme politikasının güvenirliğini ve dönüştürücü gücünü güçlendirme hedefiyle göreve başladığını belirterek, 2012 yılında hukukun üstünlüğü; 2013 yılında ise ekonomik yönetişime odaklandıklarını hatırlattı. Füle, 2014 yılında ise kamu yönetimi reformuna destek ve demokratik kurumların güçlendirilmesi konularına yoğunlaştıklarını ifade etti.
2014-2015 Genişleme Stratejisi, Komisyon’un Ekim 2013’te kabul ettiği 2013-2014 Genişleme Stratejisi’nde yer alan “önce temel konuların ele alınması” (fundamentals first) yaklaşımını teyit ederken, bu kapsamda hukukun üstünlüğü, ekonomik yönetişim ve kamu yönetimi reformu öne çıkarıyor. Komisyon tarafından yapılan açıklamada, hukukun üstünlüğünün genişleme sürecinin merkezinde yer aldığı belirtilirken, genişleme politikası kapsamındaki ülkelerin yargı reformu, yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele konularını katılım sürecinin ilk safhalarında ele alarak, sürdürülebilir sonuçlar ortaya koyan temiz bir sicil oluşturmaları gerektiği belirtildi. Avrupa Komisyonu’nun genişleme politikası kapsamındaki ülkelerde ekonomik yönetişimi güçlendirmek üzere yapısal reformlar ve mali istikrar konularına önem veren Ekonomik Reform Programları aracılığıyla işbirliği mekanizmaları geliştirdiği; kısıtlı idari kapasite ve şeffaf olmayan kurumlarla özdeşleştirilen bu ülkelerde kamu yönetimi reformu ve demokratik kurumların güçlendirilmesine özel önem verileceği belirtildi.
Genişleme Paketi kapsamında, aday ve potansiyel aday ülkelerin son bir yılda AB ile bütünleşme yolundaki performansını değerlendiren Komisyon, bu yıl daha eleştirel bir tonla da olsa Makedonya ile katılım müzakerelerine başlanması yönündeki tavsiyesini yineledi. Katılım müzakerelerini Mayıs 2013’te askıya alan İzlanda için ise bu yıl İlerleme Raporu yayımlanmadı. 2014-2015 Genişleme Stratejisi’nde yalnızca birkaç cümle ile ele alınan İzlanda ile ilgili olarak, Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) ve Schengen Alanı’na dâhil olan ülkenin AB’nin önemli ortaklarından biri olmayı sürdürdüğü belirtildi.
Karadağ
Komisyon, katılım müzakerelerine Haziran 2012’de başlayan Karadağ’ın müzakerelerde ilerlemeyi sürdürdüğünü belirtti. Karadağ, son bir yıl içerisinde 10 fasılda müzakereleri başlatarak, katılım müzakerelerinde toplam 12 faslı açıp, 2 faslı geçici olarak kapamış oldu. Komisyon, hukukun üstünlüğü alanında reformlara ağırlık veren Karadağ için, reformların somut sonuçlar ortaya koymasının katılım müzakerelerinin genel hızı açısından belirleyici olacağını vurguladı.
Sırbistan
Ocak 2014’te katılım müzakerelerine başlanmasının Sırbistan’ın AB ile ilişkilerinde bir dönüm noktası niteliği taşıdığını belirten Avrupa Komisyonu, Belgrad’ın reform öncelikleri konusunda gerekli adımları atmayı sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Sırbistan’ın katılım müzakerelerinin genel hızının hukukun üstünlüğü ve Kosova ile ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde kaydedilen ilerlemeye bağlı olacağını hatırlatan Komisyon, bu çerçevede sürdürülen Begrad-Priştine diyaloğunda çözüme kavuşmamış meselelerin ele alınması ve yeni bir aşamaya geçilmesi için sürece ivme kazandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Makedonya
Makedonya’nın AB üyelik sürecinin çıkmaza girdiğini açıkça ifade eden Avrupa Komisyonu, ülkede özellikle ifade özgürlüğü, medya özgürlüğü ve yargının bağımsızlığı alanlarında yaşanan geriye gidişin önlenmesi için harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bilindiği üzere, Makedonya, Komisyon’un müzakerelere başlaması yönündeki tavsiyesini 2009 yılından bu yana her yıl yinelemesine karşın, ülkenin isminin kendi toprakları üzerinde hak iddiası taşıdığını savunan AB üyesi komşusu Yunanistan’ın vetosu nedeniyle katılım müzakerelerine başlayamıyor. Bu yıl da Komisyon, Makedonya ile katılım müzakerelerine başlanmasını 6’ncı kez tavsiye etti. İsim meselesine acilen müzakere edilmiş ve her iki taraf için kabul edilebilir bir çözüm bulunması gerektiğine dikkat çeken Avrupa Komisyonu, ayrıca iktidar ve muhalefete siyasi diyaloğu sürdürmeleri çağrısında bulundu.
Arnavutluk
Komisyon, Haziran 2014’te aday ülke statüsü elde eden Arnavutluk’ta reform ivmesinin sürdürülmesi ve Tiran’ın AB sürecinde karşılaştığı zorlukları sürdürülebilir ve kapsayıcı bir şekilde ele alması gerektiğini belirtti. Arnavutluk’un yargı reformu, örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadele alanındaki reform çabalarını not eden Komisyon, hukukun üstünlüğü alnındaki eksikliklere dikkat çekti.
Arnavutluk’un katılım müzakerelerine başlayabilmesi için kamu yönetimi reformu, yargı reformu, yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele ve temel hakların korunması alanlarında olmak üzere kilit reformlara hız vermesi gerektiğini ifade eden Komisyon, iktidar ve muhalefet arasında uzlaşıya dayalı ve yapıcı bir siyasi diyaloğun reform sürecinin başarısında belirleyici olacağını vurguladı.
Bosna-Hersek
Bosna-Hersek’in AB ile bütünleşme sürecinin çıkmaza girdiğini ifade eden Komisyon, ülkenin AB yolunda yerine getirmesi gereken kilit reformları hayata geçirmek için gerekli siyasi iradeden yoksun olduğuna dikkat çekti.
Komisyon’un değerlendirmesinde, ülkede AB konularından sorumlu bir koordinasyon mekanizmasının oluşturulmaması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Sejdic-Finci Kararı’nın uygulanmaması başlıca eksiklikler olarak öne çıktı. Komisyon, ülkede 12 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimlerin ardından tüm düzeylerde hükümetin ivedilikle kurularak, gerekli alanlarda somut reform adımlarının bir an önce atılması gerektiğine ve Bosna-Hersek siyasi yönetiminin sosyo-ekonomik reformlar ve ülkenin Avrupa gündemini derhal ele alması gerektiğine dikkat çekti.
Kosova
AB ile bütünleşme yolunda ön adım olarak nitelendirilen İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın (Stabilisation and Association Agreement - SAA) Temmuz 2014’te parafe edilmesini Kosova-AB ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak nitelendiren Komisyon, Kosova’nın başta hukukun üstünlüğü alanında olmak üzere kilit reformları hayata geçirmesi gerektiğini vurguladı. Komisyon, Kosova’da 8 Haziran 2014’te gerçekleşen seçimlerin ardından artan siyasi kutuplaşmanın yarattığı çıkmazın bazı önemli reformların hayata geçirilmesini de büyük ölçüde sekteye uğrattığını belirtti. Hukukun üstünlüğü alanında, özellikle yargının bağımsızlığı ile örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadele konularındaki eksikliklerin endişe verici olduğu tespitine yer veren Komisyon, Priştine’nin vize diyaloğunda belirtilen konuları ele alması ve giderek artan işsizliğin üstesinden gelinmesi için yapısal reformlara duyulan ihtiyacı vurguladı. Komisyon, bunun yanında öncelikli olarak ele alınması gereken konuları kamu yönetimi reformu, seçim sistemi reformu ve azınlıkların korunması olarak sıraladı.
Kosova’nın AB ile bütünleşme sürecinde kaydettiği ilerlemenin reform çabaları kadar Sırbistan ile ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik Belgrad-Priştine diyaloğuna bağlılığının da bir sonucu olduğuna dikkat çeken Komisyon, Kosova’nın yeni hükümetinin bölgesel işbirliğine ve Belgrad-Priştine diyaloğuna bağlılığını sürdürmesi gerektiğini vurguladı. Etnik Sırpların çoğunlukta bulunduğu Kosova’nın kuzeyinde gerginliğin sürdüğünü kaydeden Komisyon, tüm taraflara itidal çağrısında bulunurken, AB Hukukun Üstünlüğü Misyonu’na (EULEX) Kuzey Kosova’da görevini yapmakta destek verilmesi çağrısında bulundu.
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan aday ve potansiyel aday ülkelerin İlerleme Raporları ile 2014-2015 Genişleme Stratejisi’nden oluşan 2014 Yılı Genişleme Paketi’ne buradan ulaşılabilir.