İKV`DEN HAFTAYA BAKIŞ
Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin gündeminde yine İç Güvenlik Yasa Tasarısı vardı. TBMM Genel Kurulu’nda paketin görüşmeleri sürerken, 12 Mart tarihinde yaşanan gelişme ile 5 bölümde 132 maddeden oluşan İç Güvenlik Paketi’nin 68. Maddesi ile 130. Maddesini kapsayan 63 maddelik kısmının İçişleri Komisyonu’na geri çekilmesine karar verildi. Böylelikle özellikle birinci bölümde yer alan 10 maddesi ile tartışmaların odağına oturan paketin ilk üç bölümünün yasalaşmasının önü açılmış oldu.
Geçtiğimiz hafta Türkiye - AB ilişkilerinin gündeminde ise, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader’in Türkiye ziyareti vardı. Türkiye ile Macaristan arasında imzalanan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması’nın ve Macar Millî Günü’nün Türkiye'de Macar Günü ilan edilmesi iki ülke arasındaki tarihi ve dostane ilişkilerin bir göstergesi oldu.
Geçtiğimiz haftanın AB gündemini ise İzlanda belirledi. AB’ye üyelik başvurusunu geri çekmesi hiç şüphesiz Avrupa’nın en tartışılan konusuydu. 2013 yılında AB’ye katılım müzakerelerini askıya alan İzlanda Hükümeti, 12 Mart 2015 tarihinde müzakereleri yürütmeye son verdiklerini AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu’na resmen bildirdi. Öte yandan, geçtiğimiz hafta toplanan AB Adalet ve İçişleri Bakanları, veri güvenliği reformunu tartıştı. Bilindiği üzere, hâlihazırda geçerli olan Kişisel Verilerin Korunması Yönetmeliği yerine, daha kapsamlı bir tüzüğün hazırlık çalışmaları AB çapında uzun süredir devam ediyor. Yine geçtiğimiz hafta gerçekleşen Avro Grubu ve AB Ekonomi ve Maliye Bakanları toplantılarında son üç ayda Belçika, Malta ve İtalya’da ve bir ölçüde İspanya ve Portekiz’in durumun iyileştiği açıklandı; Avusturya ve Fransa’nın İstikrar ve Büyüme Paktı’nın kuralarına uyum sağlayacağına dair taahhüdünü olumlu karşıladı. AB ekonomi ve maliye bakanları Fransa’ya, bütçe açığını GSYİH’nın yüzde 3’ün alına getirmesi için iki yıl süre tanınmasını kararlaştırdı. Yunanistan ile de Avrupa Komisyonu, AMB ve IMF arasındaki görüşmelerin bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çekildi.
Geçtiğimiz hafta AB gündeminde önemli bir gelişme de AMB’nin Ocak ayında açıklamış olduğu varlık alım programını başlatması oldu. Avro Alanı’ndaki deflasyonist baskıların önüne geçmek ve ekonomiyi canlandırmak amacıyla kamu ve özel sektörden varlık alımları için ayda yaklaşık 60 milyar avro harcayacak olan AMB, ikincil piyasadan devlet tahvilleri de satın alacak. Öte yandan geçtiğimiz hafta toplanan Çevre Konseyi’nde AB, yeni iklim anlaşması için niyet beyanını sundu. Bilindiği gibi, Kyoto Protokolü 2020 yılında sona erecek. Bu yılın sonunda Paris’te BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 21’inci Taraflar Konferansı’nda Protokolün yerini alacak olan yeni bir iklim değişikliği anlaşmasının imzalanması öngörülüyor.
Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta dileriz.
