İRAN`IN NÜKLEER PROGRAMINA İLİŞKİN TARİHİ ANLAŞMA
P5+1 veya EU+3 olarak bilinen BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi beş ülke (Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve ABD) ve Almanya ile İran arasında, İran’ın nükleer programının siyasi çerçevesine ilişkin yürütülen görüşmelerde 2 Nisan 2015 tarihinde uzlaşı sağlandı. Hatırlanacağı üzere, müzakerelerde taraflar arasında uzlaşıya varılması için son tarih 31 Mart 2015 olarak belirlenmişti. İsviçre’nin Lozan kentinde P5+1 ülkeleri ile İran’ın Dışişleri Bakanları düzeyinde yürütülen müzakerelerden 31 Mart’a kadar anlaşma çıkmamasına karşın, ilerleme kaydedilmesi sebebiyle görüşmelerin uzatılmasına karar verilmişti. Sekiz gün süren görüşmelere AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de katıldı. Taraflar arasında görüş ayrılıklarının belirginleştiği konuların başında; yaptırımların hafifletilmesi, nükleer faaliyetlerin kısıtlanması ve İran’ın anlaşmayı ihlali durumunda yaptırımların yeniden yürürlüğe koyulması gelmekteydi.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve Yüksek Temsilci Mogherini, siyasi çerçeve üzerinde anlaşmaya varılmasının ardından 2 Nisan’da bir açıklama yayımladı. Ortak açıklamada, İran’ın nükleer programının barışçıl niteliğini teyit edecek ve ülkenin tabi olduğu tüm yaptırımların kaldırılmasına imkân sağlayacak kapsamlı bir çözüm doğrultusunda kritik bir adım atıldığı belirtilerek, Ortak Kapsamlı Eylem Planı’nın (Joint Comprehensive Plan of Action – JCPOA) başlıca parametreleri üzerinde anlaşmaya varıldığı kaydedildi. Varılan anlaşmanın JCPOA’nın nihai metnine zemin hazırlaması bekleniyor.
Lozan’da varılan anlaşmaya göre İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesi, zenginleştirme düzeyi ve stoklarının belirli bir süreliğine sınırlandırılacağı ve Natanz dışında bir nükleer tesiste zenginleştirme yapılamayacağı duyuruldu. Bunun yanında, İran’ın santrifüjler konusundaki Ar-Ge faaliyetlerinin, taraflarca kararlaştırılan bir takvim ve kapsam doğrultusunda yürütüleceği belirtildi.
Bunun yanında Fordo zenginleştirme tesisi, bir nükleer, fizik ve teknoloji merkezine dönüştürülecek ve tesiste, nükleer reaksiyona girebilen (fissile) madde bulunamayacak. Öte yandan, Arak’taki Ağır Su Araştırma Reaktörü’nün, nükleer silah için plütonyum üretemeyecek şekilde yeniden dizayn ve inşa edilmesi öngörülüyor.
Varılan anlaşmaya göre, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), kararlaştırılan prosedürler uyarınca İran’ın tesislerini denetleyebilecek. İran’ın, sivil nükleer enerji alanında güç ve araştırma reaktörleri arzını kapsayan uluslararası işbirliği faaliyetlerine katılım sağlayabilmesi öngörülüyor. Diğer yandan nükleer emniyet ve güvenlik alanı da önemi bir işbirliğinin sağlanması hedefleniyor. İran’ın nükleer programına ilişkin AB ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların, UAEK’nin İran’ın kilit yükümlülüklerini yerine getirdiğini teyit etmesinin ardından eş zamanlı sonlandırılması öngörülüyor.
JCPOA’nın yeni bir BM Güvenlik Konseyi (BMGK) Kararı ile onaylanması ve İran’ın nükleer programına ilişkin geçmişte kabul edilen tüm BMGK kararlarının ve yaptırımların iptal edilmesi de uzlaşıya varılan konular arasında yer alıyor.
Siyasi çerçeve üzerinde uzlaşının sağlanması, 30 Haziran 2015 tarihine kadar tamamlanması öngörülen nihai anlaşmaya ve İran ile Batı arasında 12 yıldır süregelen anlaşmazlığın çözümüne yönelik tarihi bir adım niteliği taşıyor.