AB LİDERLER ZİRVESİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
25-26 Haziran 2015 tarihlerinde AB Konseyi Başkanı Donald Tusk liderliğinde Brüksel’de bir araya gelen AB Devlet ve Hükümet Başkanları; geri gönderme, yerleştirme, geri kabul ve kaynak ülkeler ile transit ülkelerle işbirliği konuları başta olmak üzere AB göç politikası ile İngiltere’nin AB üyeliğini referanduma götürme planlarını ele aldı. Ekonomi alanında AB liderlerinin gündemindeki en önemli konuyu ise Yunanistan’ın borç ödemeleri oluştururken, Avrupa Sömestri, AB ile ABD arasında yürütülen TTYO görüşmelerindeki güncel durum, Avrupa Stratejik Yatırım Fonu ile Avro Alanı’nda daha iyi ekonomik yönetişim konulu Ekonomik ve Parasal Birlik Raporu’nu değerlendirildi.
Zirvede üye ülke ekonomi politikalarına ilişkin tavsiyeler kabul edilerek Avrupa Sömestri süreci tamamlandı. Ayrıca, AP ve AB Konseyi arasında, AB’de büyümenin desteklenmesi ve Tek Pazarın güçlendirilmesi amacıyla planlanan Avrupa Stratejik Yatırımlar Fonu’na ilişkin anlaşma sağlanması memnuniyetle karşılandı.
Avrupa Komisyonu tarafından sunulan Ekonomik ve Parasal Birliğe ilişkin raporun AB Konseyi tarafından hızla incelenmesini talep eden AB üye ülke liderleri ayrıca, Dijital Tek Pazar Stratejisi’ne olan desteklediklerini açıklarken, piyasaların bölünmüşlüğünün ortadan kaldırılması amacıyla gerekli altyapı ve yatırımlarının gerçekleştirilmesi ve sanayinin dijitalleşmesinin geliştirilmesi için girişimlerde bulunulmasını talep ettiler.
Zirve’nin başladığı saatlerde Yunanistan’ın borç ödemelerine ilişkin belirsizlik sürerken, AB Konseyi Başkanı Tusk Liderler Zirvesi’nin ilk gününün ardından yaptığı açıklamada, AB Liderlerinin Yunanistan konusundaki görüşmelerin ilgili kurumlar düzeyinde yürütülmesi konusunda anlaştıklarını ve konuya ilişkin kararın, Avro Alanı Ekonomi ve Maliye Bakanları tarafından 27 Haziran 2015 tarihinde karara bağlanmasını beklediklerini kaydetti.
Göç konusunda, geri gönderme politikası üzerinde anlaşma sağladıklarını açıklayan AB Konseyi Başkanı Tusk, AB’ye giriş hakkı bulunmayan göçmenlerin geri gönderilmesi gerektiğini vurguladı. AB liderlerinin üçüncü ülkelerle geri kabul anlaşmaları müzakerelerinin hızlandırılması ve geri göndermeye ilişkin AB kurallarını eksiksiz uygulama kararı aldıklarını duyuran Tusk, Frontex’e yasadışı göçmenlerin geri gönderilmesi konusunda daha fazla yetki verileceğini açıkladı. Bu kapsamda, başlıca kaynak ülkeler ile AB arasında üst düzey diyalog başlatılması, AB yardımının mevcut geri kabul anlaşmalarının daha etkin şekilde uygulanmasını ve yeni geri kabul anlaşmaları imzalanmasını teşvik etmek üzere kullanılması öngörülüyor.
Zirve kararlarında ayrıca, kaynak ve transit ülkelerle işbirliğinin artırılması gerektiğinin önemine dikkat çekildi. AB ve Afrika ülkeleri arasında yasadışı göçle bütüncül bir şekilde mücadele edilmesi için gerçek anlamda bir ortaklık kurulması gerektiği kaydedilirken, AB’nin Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan gibi Orta Doğu ülkeleriyle işbirliğini artıracağı belirtildi.
Sınır ülkelerle daha fazla dayanışma içerisinde bulunulması gerektiğinin altını çizen AB Konseyi Başkanı Tusk, AB liderlerinin ilk etapta Yunanistan ve İtalya’da bulunan 40 bin göçmenin önümüzdeki iki yıl içerisinde AB ülkeleri arasında paylaştırılması konusunda anlaştıklarını belirtti. Göçmenlerin üye ülkeler arasında paylaştırılması konusunda daha önce Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından dile getirilen zorunlu kota sistemi liderler tarafından kabul görmezken, göçmenlerin gönüllü olarak dağıtılması üzerinde anlaşma sağlandı. Konuya ilişkin planların AB İçişleri Bakanları tarafından Temmuz ayı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. AB dışındaki 20 bin göçmenin de AB ülkelerine yerleştirilmesi söz konusu olacak.
Tusk, İngiltere Başbakanı David Cameron’ın İngiltere’nin AB üyeliğini referanduma götürme planları konusunda liderleri bilgilendirdiğini kaydetti. Tusk yaptığı açıklamada, AB’nin temel değerlerinin “satılık” ve müzakereye açık olmadığını vurguladı ve İngiltere’nin endişelerinin AB’nin genelini olumsuz etkilemeyecek şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Konunun Aralık ayında gerçekleştirilecek AB Liderler Zirvesi’nde tekrar ele alınması bekleniyor.
Güvenlik ve savunma politikası konularının önemli bir gündem maddesini oluşturduğu Zirve’de, AB’nin çevresindeki güvenlik mimarisinin hızla değiştiği gerçeğinden hareketle, yeni bir AB güvenlik stratejisi geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda, terörle mücadele konusunu da ele alan bir AB İç Güvenlik Stratejisi oluşturulması karara bağlandı ve Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mongherini, Birliğin dış ve güvenlik politikasına ilişkin küresel bir strateji hazırlayarak Haziran 2016’ya kadar Zirve’ye sunmakla görevlendirildi. Bunların yanı sıra Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (OGSP) kapsamında, Birliğin sivil ve askeri kabiliyetinin artırılması ve KOBİ’ler de dâhil olmak üzere AB savunma sanayinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Zirve sonrasında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk Letonya Başbakanı Straujuma’ya başarılı geçen Dönem Başkanlığı için teşekkür ederken 1 Temmuz 2015 itibarıyla Konsey Dönem Başkanlığı’nı devralacak Lüksemburg ile de işbirliği içinde olmayı ümit ettiklerini belirtti.