Avrupa Komisyonu, adli sicil kayıtlarının karşılıklı paylaşımını sağlayan ECRIS’in (European Criminal Records Information System) kapsamının, AB içerisinde AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşlarının adli sicil kayıtlarının takasına olanak sağlayacak şekilde genişletilmesi yönünde teklifini kamuoyu ile paylaştı. Böylelikle ECRIS’in potansiyelinin en etkin şekilde kullanılması öngörülüyor. Avrupa Komisyonunun Adalet, Tüketici ve Cinsiyet Eşitliğinden Sorumlu Üyesi Vera Jourová, geçen yıl Kasım ayında yaşanan Paris saldırılarının güçlü ve hatasız bir adli işbirliğine olan ihtiyacı gündeme getirdiğini ve sınır ötesi suçlarla mücadelede önemli bir silah olan ECRIS’in daha etkin kullanılacağını öne sürdü. Jourová, Komisyonun bu teklifini 26 Ocak 2016 tarihinde Adalet ve İçişleri Konsey Toplantısı’na taşıdı.
ECRIS’in kapsamının genişletilmesinin de gündeme geldiği Adalet ve İçişleri Bakanları Toplantısında ana gündem maddesi Schengen Alanı ve AB dış sınırlarının güçlendirilmesi oldu. Yeni bir Terörle Mücadele Merkezi’nin kurulması da toplantının gündem maddeleri arasındaydı. Öte yandan Avusturya ve Fransa başta olmak üzere bazı ülkeler, yıllık iltica başvurusu sayısına bir üst limit getirme fikrini öne sürdü. Bu bağlamda, üye ülkelerin iç sınırlarında uyguladığı kontrol önlemlerine ilişkin hükümleri içeren Schengen Kodu’nun 26’ıncı maddesi de toplantıda gündeme getirilen konular arasında yer aldı.
Geçtiğimiz haftalarda, Pekin’de bir araya gelen Avrupa Komisyonu ve Çin Hükümeti yetkilileri AB-Çin Yatırım Anlaşması’nın kapsamı üzerinde anlaşmaya vardılar. Taraflar, 2016 yılı boyunca anlaşmanın ayrıntıları üzerinde çalışmalarına devam edeceklerini açıkladırlar.
Söz konusu anlaşma ile yatırım ortamının ve Avrupalı yatırımcılar açısından Çin’deki yasal düzenlemelerin iyileştirilmesi, Çin’e yapılan yatırımların önündeki engellerin kaldırılması ve böylelikle ikili yatırım akışının artırılması hedefleniyor. Yatırımcılar için pazara erişim imkânlarının iyileştirilmesi amacıyla karşılıklı olarak yatırım hakkının tanınması ve şirketlere karşı ayrımcı uygulamaların kaldırılmasına yönelik önlemlerin alınması hedefleniyor.
Avrupa Polis Teşkilatı Europol, 25 Ocak 2016 tarihinde yaptığı açıklamada, Avrupa başta olmak üzere dünya çapında uyarıda bulundu. Europol Başkanı Rob Wainwright, Europol'ün IŞİD tehdidi üzerine hazırladığı rapora atıfta bulunarak, terör örgütünün geniş çaplı saldırılar düzenlemek üzere yeni imkânlar elde edildi. örgütün özellikle Avrupa'da yapacağı saldırılara odaklandığına dikkat çekti. Raporda, IŞİD’in Irak ve Suriye'de kontrol ettiği yerler dışında gerçekleştireceği terör faaliyetleri için özel bir komuta ve birim oluşturduğu ifade edildi.
Avrupa Komisyonu, Romanya ve Bulgaristan için İşbirliği ve Tetkik Mekanizması (Cooperation and Verification Mechanism - CVM) kapsamında yıllık raporlarını 27 Ocak 2016 tarihinde yayımladı. Bilindiği üzere, örgütlü suçlar ve yolsuzlukla ilgili sorunları bulunan Bulgaristan ve Romanya’nın bu alanlardaki performansı Komisyon tarafından CVM aracılığıyla izleniyor ve Schengen Alanı’na dâhil olabilmeleri açısından önem taşıyor.
2016 yılı İzleme Raporları’nda, Bükreş ve Sofya’nın örgütlü suçlarla ve yolsuzlukla mücadele ve yargı sisteminin güçlendirilmesi konularında daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğine dikkat çeken Komisyon, iki ülkenin reform taahhütlerini yerine getirmede zorlandıkları eleştirisinde bulundu. Raporlara göre, Romanya üst düzey yolsuzluk vakaları ile örgütlü suçlarla mücadele alanlarında güçlü bir sicile sahip, Bulgaristan’da ise gerekli politikaların uygulanmasında siyasi irade eksikliği gözlemleniyor. Komisyon Birinci Başkan Yardımcısı Timmermans, raporlara ilişkin yaptığı açıklamada, üst düzey yolsuzluk vakaları ile örgütlü suçlarla mücadele alanında somut sonuçlar elde edilmesinin Bulgaristan için öncelik olması gerektiğini belirtirken Romanya’nın yargının bağımsızlığı ve yolsuzlukla mücadele alanında iyi bir performans sergilediğinin altını çizdi.
Avrupa Komisyonu 27 Ocak 2016 tarihinde yaptığı açıklamalarda, araba imalatçılarına yönelik daha sıkı güvenlik, çevre ve üretim kuralları koyacağını ifade etti. Bu çerçevede Komisyon, araç testlerinin daha bağımsız olmasını ve arabalara yönelik gözetimin güçlendirilmesini öngörüyor ve Avrupa çapında daha fazla gözetimin tüm sistemi pekiştireceği ifade ediliyor. Buna ek olarak Komisyon, söz konusu düzenlemelerin Volkswagen’de yaşanan olaylardan önce geliştirildiğinin de altını çiziyor. Ayrıca düzenlemelerin daha sıkı emisyon testlerini öngördüğü dile getiriliyor.
Bu çerçevede düzenlemenin üç temel hedefinin olduğu belirtiliyor:
- Araçların pazara sunulmasından önce, araç testlerinin bağımsızlığı ve kalitesinin artırılması;
- Hâlihazırda kullanılan arabalara yönelik etkin bir piyasa gözetim sisteminin geliştirilmesi;
- Avrupa çapında daha fazla gözetimle beraber tip onay sisteminin güçlendirilmesi.
Buna karşın, Komisyonun düzenlemesinin yazılım hilesi (defeat device) üzerinde uygulanan yasağı devam ettirdiği ifade ediliyor. AB ve ABD’de yasak olan söz konusu yazılım hilesi, araçların “dyno” testinde kullanılıyor. Bu test, emisyon ölçümlerini en isabetli şekilde raporlamanın yolu olarak araçların egzoz salınımlarını ölçüyor. Buna göre, söz konusu yazılım hilesi, aracın ECM (Elektronik Kontrol Modülü, Electronic Control Module) dâhiline yerleştiriliyor. Bu bağlamda yazılım hilesi, ECM üzerinden emilimi ölçen cihaza erişim yetisine sahip ve böylece yazılım hilesi ile beraber emisyon sonuçları manipüle edilebiliyor. Düzenleme ayrıca, araba imalatçılarının yazılım protokollerine erişiminin sağlanmasını öngörüyor. Söz konusu düzenlemenin Gerçek Kullanma Emisyonlar Paketi'ni (Real Driving Emissions Package) tamamladığı ve ABD’de uygulandığı gibi imalatçıların emisyon azaltım stratejilerini açıklamalarını zorunlu kıldığı belirtiliyor. Düzenlemenin önümüzdeki dönemde Avrupa Parlamentosu ve Konseye onay için gönderilmesi bekleniyor. Düzenleme kabul edildiği takdirde, 2007/46/EC sayılı Yönerge'nin (Çerçeve Yönerge) yerine geçecek.